İstanbul'un suyunu sağlayan Kazandere Barajı'nda artık koyunlar otluyor! 'Türkiye için inanılmaz aciliyeti var' diyerek uyardı: "Bugünden tezi yok başlamalıyız"

Küresel ısınma ve beraberinde kuraklıkla birlikte barajlardaki doluluk oranı yağışların azalmasının da etkisiyle azalıyor. Kazandere Barajı'nın kurumasıyla İstanbul için de tehlikeli bir durum ortaya çıktı. Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, "Kişisel olarak biz günlük yaşantımızda kullandığımız suyu tasarruflu bir su tüketim biçimine dönüştürmek zorundayız. Günlük aktivitelerimizi düşündüğümüz zaman su tüketimimizin minimum seviye çekmeliyiz" dedi. Tecer ayrıca su yönetimi konusunun ciddiyetinin altını çizip "Türkiye için ve bu bölge için de önemli inanılmaz aciliyeti olan bir konu. Bugünden tezi yok, planlı bir şekilde bu bölgedeki suyun yönetimi, suyun tüketimi konusunda iklim değişikliğini adaptasyon sağlayabilecek bir yaşamsal döngüye kavuşmamız ve onu başlatmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Trakya'dan İstanbul'un su ihtiyacı karşılayan Kırklareli'nin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere, Pabuçdere ve Istancalar'da doluluk oranı yüzde 5'lere düştü.

BARAJIN YÜZEYİ YEŞİLE DÖNDÜ

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) internet sitesindeki verilere göre, Kazandere'nin doluluk oranı yüzde 5.14, Pabuçdere'nin yüzde 3.91, Istrancalar'ın ise yüzde 33.28 ölçüldü. Pubuçdere ve Kazandere barajlarının büyük bir bölümü kururken, Kazandere'nin kuruyan bölümlerinde otlar çıktı, barajın yüzeyi yeşil renge büründü. Barajın kuruyan ve otlarla kaplanan kısmında ise besicilerin hayvanlarını otlattığı görüldü.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, barajdaki su seviyelerinin düşmesinin temel sebebinin ne olduğunun artık bilindiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"İklim değişikliği, küresel ısınma, yağışların azalması, mevsimlerin kayması, bunlar hep bu bölgeyi etkileyen global ölçekte de kendini hissettiren iklim değişikliğinin sonuçları oluyor. Bu iklim değişikliği ile yaşamaya ve adaptasyon geliştirmeye mecburuz. Bölgede büyük baraj var, bunlar İstanbul'u da besleyen 10 tane barajdan 2 tanesi.

Kazandere ve Pabuçdere barajlarının son 10 sene gördüğü en düşük seviye. İstanbul'un 10 tane barajın toplamına baktığımız zaman da hiç yüzde 60'ların 65'lerin altına düşmemiş sadece 2014 yılında bir ciddi dramatik bir düşüş var. Ondan sonraki 10 yıl boyunca yüzde 44'te, 49 oranına hiç düşmemiş bugüne kadar. Dolayısıyla bu artık bize şunu gösteriyor. Bu bölgede özellikle Akdeniz iklim kuşağında yer alan Türkiye'mizde bu bölgede yağışlarda bir azalma su temininde bir zorlaşma meydana gelmiş durumda."

"ARTIK ADAPTE OLMAK ZORUNDAYIZ"

Su kullanımıyla ilgili olarak artık iklim değişikliğine mutlaka adapte olunmasının önemli olduğunu belirten Tecer şöyle konuştu:
"İklim değişikliğinin temel sebepleri ve sonuçlarından bir tanesi bu biz artık yaşantılarımızı günlük hayattaki su kullanma biçimimizi iklim değişikliğini adapte bir şekilde sürdürmeliyiz. Bu dönüşümü gerçekleştirmeliyiz, kişisel olarak yapacaklarımız var. Toplumsal olarak yapacaklarımız var. Ülke olarak, politika geliştiriciler olarak yapılacaklar var.

Bu konunun sevk ve idaresinde bulunan kurumların yapacağı şeyler var. Kişisel olarak biz günlük yaşantımızda kullandığımız suyu tasarruflu bir su tüketim biçimine dönüştürmek zorundayız. Günlük aktivitelerimizi düşündüğümüz zaman su tüketimimizin minimum seviye çekmeliyiz. Sonra sanayinin kullandığı, tarımın kullandığı sularda da daha teknolojik daha suyu verimli kullanan bir üretim biçimine dönüşmek zorundayız. Bu bölgede de yine kurumların ve devletlerin yapması gereken ülke seviyesinde politik olarak yapması gerekenler var. Su yönetimi çok ciddi bir meseledir.

"İNANILMAZ ACİLİYETİ VAR"

Bütün ülkeler için bu böyledir, ülkemiz için, Türkiye için ve bu bölge için de önemli inanılmaz aciliyeti olan bir konudur. Bu günden tez yok planlı bir şekilde bu bölgedeki suyun yönetimi, suyun tüketimi konusunda iklim değişikliğini adaptasyon sağlayabilecek bir yaşamsal döngüye kavuşmamız ve onu başlatmamız gerekiyor."

ESKİDEN BALIK TUTUYORDU, ŞİMDİ KOYUN OTLATIYOR

Barajların bulunduğu Aksicim Mahallesi'nde yaşayan Hüseyin Duran (34), kuruyan barajda artık hayvanlarını otlattıklarını söyledi. Kazandere Barajı'nın kuruduğunu söyleyen Duran şunları ifade etti:

"Su seviyesi bitmiş durumda. Daha önce buraları yüzde 95 gibi oranlardaydı ama bu şekilde kurak yoktu. Bu seneki olan kuraklık kesinlikle yoktu. Şu an gördüğünüz üzere su seviyesi yüzde 1, belki yüzde 2 bitmiş durumda. Buradan İstanbul'a su pompalanıyor.

Önceki yıllarda buralarda, derelerde balık tutuyorduk. Binbir çeşit balığımız vardı, yüzüyorduk. Burada gördüğünüz bütün alanda yüzebiliyorduk. Ama şu an su yok. Çorak bir arazi, koyunlarım burada otluyor. Daha önceden buraya girme şansları yoktu, su doluydu."

İSTANBUL’UN SU İHTİYACINI KARŞILAYAN BARAJLAR

İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajın toplam doluluk oranı yüzde 43.81 oldu. 2 Temmuz 2023 itibarıyla barajların doluluk oranları şöyle:Ömerli 75.26, Darlık 59.55, Elmalı 36.07, Terkos 34.98, Alibey 24.45, Büyükçekmece 27.07, Sazlıdere 28.45, Istrancalar 33.28, Kazandere 5.14, Pabuçdere 3.91.

(DHA)