İstanbul'a 3. Havaalanı İçin İhale İlanı Yarın Yapılacak

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul'a 3. havaalanı için yarın ihale ilanının yapılacağını belirterek, "İlk etapta 70 ila 90 milyonluk bir kapasiteye erişeceğiz. İlk etapta işletme süresini başlatmıyoruz ama ilk etap bittikten sonra 42 ay süre sonrasında işletme takvimi başlıyor" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bakanlığın konferans salonunda, İstanbul'a yapılacak yeni havalimanına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 3. Havalimanı için ismin netleşip netleşmediğini sorması üzerine Yıldırım, havalimanının tartışmasız bir havalimanı olacağını, rakibinin olmadığını ve Türkiye'nin yüz akı olan bir proje olacağını söyledi. Türkiye'nin bu büyüklükteki bir projeyi ilk defa deneyeceğine dikkati çeken Yıldırım, "Bizim işimiz eserleri ortaya çıkarmak, biz yapalım muhakkak isim koyan birileri bulunur. Eser ortaya çıktıktan sonra sahibi çok olur, önemli olan eseri ortaya koymaktır" dedi.

24 Ocak itibarıyla ihale ilanının yapılacağını hatırlatan Yıldırım, "İlk etap için bitirme süresi önemli, diğer etaplar işletme süresinde yapılacak işleri oluşturuyor. İlk etapta 70 ila 90 milyonluk bir kapasiteye erişeceğiz dolayısıyla ilk etapta işletme süresini başlatmıyoruz. İlk etap bittikten sonra 42 ay süre sonrasında işletme takvimi başlıyor" şeklinde konuştu.

İkinci, üçüncü ve dördüncü etaptaki işlerin işletme süresi içerisinde yapılacağını belirten Yıldırım, ilave bir işletme süresinin verilmeyeceğini dile getirdi.

"PROJEYE ÖZKAYNAKLA BAŞLAMA ŞARTI KOYDUK"

'Yatırımcıların projeleri geciktirmesi durumunda herhangi bir yaptırımın olup olmadığının' sorulması üzerine Yıldırım, "Proje, yap-işlet-devret projesidir. Yalnız, projede özkaynak da kullanılacak. Sadece kredi değil özkaynakta öngörülmektedir. Yap-işlet-devret projelerinde çok önemli birkaç eşik var. Bunlardan bir tanesi, projenin ihale yapıldıktan sonra her türlü Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu, diğer işlerin, kreditörlerin istediği hususların yerine getirilmesidir. Buralarda yaşanacak gecikmeler, doğrusu idarenin sorumluluğunda olan gecikmelerdir" diye konuştu.

Projeye özkaynakla başlama şartı koyduklarını anlatan Yıldırım, fazla bir mesafe alınmaması durumunda ise ondan sonraki dönemlerin beklenmeden özkaynakla firmanın çalışmalarını yapacağını dile getirdi.

Projenin kamu-özel ortaklığı projesi olduğunu hatırlatan Yıldırım, dolayısıyla sorumluluğun tek bir tarafta toplanmasını çok adil bir şey olmadığını ifade etti. Yıldırım, "Bizim vereceğimiz destek, katkı oranında bu finansman paketinin hazırlanma süresi ya uzayacak ya da kısalacaktır. O bakımdan risk paylaşımı esasını dikkate alan bir modeldir. Burada da risk paylaşımının adil olması konusunda da gerekli özeni gösterdik. Bundan sonra da göstereceğiz" şeklinde konuştu.

"KİRA TEKLİFİ 25 YILLIK DÖNEM İÇİN TOPTAN YAPILACAK"

Kira teklifinin 25 yıllık dönem için toptan yapılacağını ama ödemelerin yıllık eşit taksitlendirmelerle olacağını belirten Yıldırım, kiranın ilk yıl neyse son yıl da o olacağını ifade etti. Projenin yüzde 100 bağlayıcı bir proje olmadığını anlatan Yıldırım, yüklenicinin projede değişiklik yapabileceğini söyledi. Yıldırım, "Biz, işi tanımlıyor ve konsept proje yapıyoruz. Bu konsept proje, oldukça dikkatli hazırlanmış bir projedir. Bu proje üzerinden yola çıkıp da yapabilir ama bunun dışında başka bir proje önerecekse ihale buna da cevaz vermektedir" dedi.

PROJENİN YATIRIM TUTARI

Yıldırım, ihale yapıldıktan ve kazanan firma ortaya çıktıktan sonra ilk etap için öngörülen tarihin 42 ay ila 48 ay arasında olduğunu belirterek, bu süreçten sonra işletmenin başlayacağını dile getirdi. Projenin 'etap etap' yapılacağını söyleyen Yıldırım, projenin toplam maliyetini, finansman maliyeti hariç 7 milyar Euro'nun üzerinde hesapladıklarını ifade etti. Yıldırım, 12 yıl için yolcu garantisi verdiklerini ifade ederek, dış-dış transfer ve dış giden yolcu sayısının toplam 342 milyon olduğunu anlattı. Projenin gerçekleştirilmesinde yerli katkıyı çok önemsediklerini belirten Yıldırım, yüklenici firmalara mümkün mertebe yerli ürün kullanmaları noktasında gerekli talimatın verileceğini söyledi.

"TOPRAĞA, DOLGU YAPILMASI İCAP EDİYOR"

3 Mayıs'ta tekliflerin toplanacağını ve kararın verileceğini anlatan Yıldırım, aynı gün içinde kazanan firmanın belli olacağını ifade etti. Atatürk Havalimanı'nda yüklenicinin hakları ve sözleşmesi çerçevesinde haklarının korunacağını belirten Yıldırım, verilen vecibelerin yerine getirileceğini söyledi. Havalimanının yapılacağı yerde daha önce işletilen kömür ocakları olduğunu dile getiren Yıldırım, "Önemli ölçülerde kazılar yapılmış ve dolgu işlemi vardır. Hesaplı bir dolgu yapılması icap ediyor. Onun için, çok kapsamlı bir toprak hareketi olacak. Tabii burada kullanılacak toprak incelenerek teknik analizleri yapılıp uygun olan toprak kullanılacak. Yüklenici firmaya toprak alacağı yeri göstermekle de mükellefiz" şeklinde konuştu.

Özkaynak oranının yüzde 20 oranında olduğunu bildiren Yıldırım, kredi alıncaya kadar firmanın çalışmalarını kendi imkanlarıyla başlatacağını dile getirdi. Yıldırım, "Atatürk Havalimanı (3. Havalimanı) bu havalimanı devreye girdikten sonra aynı şekilde devam etmeyecek. Genel havacılık hizmetleri, kargo, bakım-onarım hizmetlerinin yer alacağı faaliyetlerini sürdürecek. Uçuş trafiği olacak ama çok yoğun tarifeli trafik olmayacak" dedi.

ATATÜRK HAVALİMANI'NIN ETRAFINDAKİ BİNALARIN UÇUŞ TRAFİĞİNİ ETKİLEMESİ

Bakan Yıldırım, "Havalimanlarının, yaklaşım koridorunda yerleşim mahalleri olur. Yerleşim mahallerinin maniat teşkil etmemesi için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bütün yerel yönetimlere yazılar gönderiyor ve ikazda bulunuyor. Yapılacak imar uygulamalarında havayollarına maniat teşkil etmeyecek şekilde uyarıları dikkate alın. Mania oluşturan, uçuş konilerini delen imar uygulamaları yapılıyor. Daha sonra da bunların yıkılması için gerekli hukuki işlemler başlatılıyor" diye konuştu.

3. Havalimanını denize sıfır yaptıklarını ve hiçbir yapılaşmaya izin vermediklerini belirten Yıldırım, mevcut yapılaşmayı esas alarak, birtakım kısıtlamalar getirerek emniyetli bir uçuş hattının oluşturulduğunu söyledi.

Uçuş emniyetinin zarar görmemesi için fiili durumu esas alarak yeni mania planları oluşturmak suretiyle operasyonların sürdürülebilir hale getirildiğini söyleyen Yıldırım, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün Milli Savunma Bakanlığı ile yeni bir anlaşma yaptığını dile getirdi. Bu anlaşmaya göre bütün meydanlardaki hava mania kriterlerini belirlemek ve takip etmek görevini üstlendiğini hatırlatan Yıldırım, "Şimdi bütün havalimanları Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün yetkisine geçmiş oldu. Burada da müdürlüğümüz yeni bir yöntem uyguluyor. Uydu üzerinden bir çalışmayla iki metreyle yarım metreyle arasında sapma hassasiyetiyle 7 gün 24 saat takip edebiliyor. Bu uygulama büyük havalimanlarında başladı, bütün havalimanlarında da başladı" şeklinde konuştu.

Yıldırım, Galatasaray Üniversitesi'nin yanmasına ilişkin, "İstanbul Valiliği kıyı Emniyet'ten yardım istedi. Gerekli talimatlar verildi ve yangın kontrol altına alındı" dedi.