Ramazan Bozkurt (29), 2008 yılında, Muğla’nın Dalaman ilçesinde çalıştığı sırada Hülya Tuba Olgun (28) ile tanışıp evlendi. Evliliğin ardından memleketleri Karaman’a dönen çiftin 2009 yılında oğulları Mehmet Emin, 2014 yılında da Yiğit Alp dünyaya geldi. Bozkurt çifti, 2014 yılında tekrar Dalaman’da yaşamaya karar verdi. Ramazan Bozkurt, Dalaman’a gittiklerinde iş bulamayınca bir süre sonra ekonomik sıkıntılar nedeniyle Karaman’a döndü.
Hülya Tuba Olgun’un 2015 yılında görüşlerinin değişmeye başladığını İslami örgütlerden bahsettiğini ve fikir ayrılığı nedeniyle boşanmaya karar verdiklerini anlatan Bozkurt, şöyle konuştu:
”Mutlu bir aileydik; ancak Dalaman’da iş aramama rağmen bulamadım. Ekonomik sıkıntılardan dolayı ben, Karaman’a eski işime dönmeye karar verdim. Belli bir müddet Karaman’da kaldıktan sonra çocuklarımı görmeye gittim ve büyük oğlum Mehmet Emin’i yanımda getirdim. Yiğit Alp’in küçük olduğu için annesiyle yaşamasının daha doğru olduğunu düşündüğüm için onu orada bıraktım. Eşim ve küçük oğlum Dalaman’da kayınvalidemin yanına yerleşmişlerdi. 2015 yılında eşimin görüşleri değişmeye başladı."
Eşinin İslami örgütlerden bahsetmeye, çarşaf ve peçe giymeye başladığını bunun üzerine yollarını ayırdıklarını belirten Bozkurt, "Biz boşandıktan kısa bir süre sonra 2015 yılının Ekim ayında, eşim, oğlum Yiğit Alp’i de yanına alıp Suriye’ye giderek DEAŞ’a katıldı" diye konuştu.
’ARKADAŞLARINA CANLI BOMBA OLDUĞUNU SÖYLEMİŞ’
Eski eşinin en son Dalaman Havalimanı’nda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını hatırlatan Bozkurt, ”Herhangi bir dernek ve cemaatle bağlantısı yoktu. İstanbul’a düğüne gitmişti ve orada birileriyle görüştükten sonra görüş ve düşüncelerinin değiştiğini sanıyorum. Sosyal medya üzerinden irtibat kurduğunu düşünüyorum.
'CANLI BOMBA OLDUĞUNU SÖYLEMİŞ'
Eşim en son Dalaman’da havaalanında güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu. Oradaki arkadaşlarına, bir İslami cihat peşinde olduğunu ve kendisinin bir canlı bomba olduğunu, gerektiğinde kendisini patlatabileceğini söylemiş. Bunun üzerine 2015 yılı Nisan ayında güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmış” dedi.
’OĞLUMU İSTİYORUM’
Eski eşinin, kendisine geçen hafta cep telefonundan mesaj gönderdiğini YPG’nin elinde tutsak olduklarını söylediğini anlatan Bozkurt, ”Oğlum, 1,5 yıl önce karnından yaralanmıştı. Ölü mü, sağ mı bilmiyordum; ancak geçen hafta eşim, cep telefonuyla sesli mesaj gönderdi. Artık DEAŞ’ta olmadığını ve Suriye Kamışlı’da YPG’nin elinde tutsak bulunduklarını ve kurtulmak istediğini, oğlumun durumunun iyi olduğunu belirtip fotoğraflarını attı.
Devletten istediğim, oğlumun kurtarılıp, bana teslim edilmesi. Eski eşimin de cezası varsa cezasını çekip, normal, refah hayatlarına geri dönmesidir. Eşim, DEAŞ’a ilk katıldığında polise kayıp başvurusunda bulunup, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’na durumu mektup ve sosyal medya yoluyla iletmiştim. Şu ana kadar olumlu sonuç alamamıştım. Ancak şu an yeri belli. Buradan sesimi duyurup, eski eşim ve oğlumun kurtulmasını istiyorum" diye konuştu.