Türkiye tam Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına hazırlanırken, İstanbul’da belki de tarihin en büyük terör operasyonu gerçekleşti. 27 Ekim gecesi, yani Cumhuriyet Bayramı törenlerinden kısa süre önce, 2 ayrı istihbarat ekibi, İstanbul’un 2 ayrı noktasında, Esenyurt ve Arnavutköy’de Suriye’deki IŞİD ve savaş bölgeleriyle bağlantılı 2 ayrı hücreyi takip ediyordu. İstihbarat birimlerinin takibindeki ilk isim Mücahit Şahin’di. Arnavutköy’de takipte olan diğer isim ise Can Yenil’di. 2’si de eşleri olduklarını söyledikleri 2 kadınla kaldıkları daireleri kiralamıştı. İstihbarat ekipleri, elde ettikleri bilgiler nedeniyle 2 daireyi de 24 saat gözetim altında tutuyordu. Daireyi kiralayanlar IŞİD hücresiydi ve hedefleri hücrenin diğer irtibatlarını çözmekti.
‘AGRESİF’ TERÖR SALDIRILARI
MİT ve polis istihbaratının elde ettiği bilgiler ve yaptığı analizler, Suriye’deki merkez üssü Rakka’yı kaybeden IŞİD'in önemli kadrolarını Türkiye’ye kaydırmaya başladığını gösteriyordu. Amaçları, nefes almak ve örgütün gücünü kaybetmediğini gösterecek “agresif” terör saldırısı planlamaktı. Zaten uluslararası düşünce kuruluşları da Suriye’de toprak kaybeden ve hâkimiyeti kırılan IŞİD'in, bunun sorumlusu olarak gördüğü Türkiye’ye kaydığına dair raporlar yayınlıyordu. Bu raporlara yansıyan bilgilerden çok daha fazlası, İstanbul polisi ve MİT’in ortak çalıştığı operasyonun bir parçasıydı. Teknik takip ve dinleme kayıtları ile fiziki takip kayıtları bu bilgileri doğruluyordu.
NEDEN EVLERİNİ YAKIP KAÇTILAR?
Düğmeye basılmasına neden olan olay, Mücahit Şahin ve Can Yenil’in takipte olduğu adreslerden apar topar kaçması oldu. Şahin, 21.30 sıralarında aceleyle kiralık dairesinden inip 34 PV .... plakalı motosikletiyle hızla uzaklaşmaya başladı. Bu anda istihbarat ekibi de önce patlama sesi, sonra da alevler yükselen binaya girip geride kalan örgütsel dokümanları kurtarmak yerine motosikletli teröristi takibe devam etti. Aynı saatte Yenil de bulunduğu daireyi boşalttı. İstihbaratçılar, 2 IŞİD hücresinin dairelerini yakarak uzaklaşmasının “yalnız kurt tarzı” eylem yapabileceği ihtimalini artırdığını değerlendirdi. Can Yenil ve Mücahit Şahin, biri yabancı uyruklu olan IŞİD'li eşleriyle buluştukları anda da uzman istihbaratçıların takibi altındaydı. Ancak 2 hücrenin yan yana gelerek bir AVM otoparkına girmesiyle, ekipler saldırı tehlikesini bertaraf etmek için operasyon için düğmeye bastı. Şahin ve Yenil, eşleriyle birlikte gözaltına alındı.
İSTİHBARATÇILARI DEHŞETE DÜŞÜREN DETAYLAR
Teröristlerin AVM içinde 4 ayrı noktada patlatacağı bombaların miktarı ve patlama yaşandığında ortaya çıkacak manzaranın ihtimali dahi istihbaratçıları dehşete düşürdü. Başakşehir, Arnavutköy ve Esenyurt üçgeninde birbiri ardına yapılan operasyonların neticesinde Türkiye güven içinde bayramı kutlarken, 29 Ekim günü Başakşehir’de bir adrese baskın düzenlendi.
Gazete Habertürk'ten Zülfikar Ali Aydın'ın haberine göre söz konusu evde, bombalı saldırı yapacak IŞİD'li çiftle bağlantılı yabancı uyruklu Davut Abubakarova ve Mapxa Abubakarova 9 çocuklarıyla birlikte gözaltına alındı. Tam 56 adet bomba düzeneği bulundu. Aynı evde muhtemelen bomba üretmek üzere hazır bekletilen 2 kilogram beyaz bir toz da ele geçirildi.
40 TERÖR SALDIRISI YAPACAK MİKTARDAYDI
Operasyonda; ağırlıkları 3-4 kilogram arasında 67 adet bomba kalıbı, 16 ayrı kimyasal madde ile hazırlanan ve tesiri alüminyum ve çelik misket ile artırılan 56 adet bomba düzeneği bulundu. Patlayıcı miktarı bununla sınırlı değildi. 32 mutfak tüpü, benzin bidonları, demir bilyelerin yanı sıra giyilip hazır halde patlatılmayı bekleyen 4 adet canlı bomba yeleği de vardı. Bu miktarda bombayla IŞİD, 40’tan fazla saldırı düzenleyebilirdi.
Üst düzey bir istihbarat kaynağı, operasyonu şu sözlerle değerlendirdi: “Belki son 30 yılın en büyük ve içeriğine bakacak olursak en başarılı operasyonu. Çünkü bu miktarda patlayıcı çok uzun süredir yakalanmadı” dedi. Operasyonunun bu kadar büyümesinin sebebi ise bombaların patlaması halinde yaratacağı etki olarak ifade edildi. IŞİD bombaları patlatabilseydi AVM içinde yaşanacak büyük kaosun etkisi uzun süre silinemeyecekti. Çünkü hazırlanan bombalar basınç etkisiyle bile onlarca insanı katledecek nitelikteydi. Ayrıca yakma etkisi de vardı. Teröristlerin amacı, büyük bir coşkuyla kutlanan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda korku, panik ve güvensizlik duygusunu hâkim kılmaktı. İstanbul Emniyeti ve MİT’in ortak çalışması, sadece bir şehri değil, Türkiye’yi de büyük bir felaketten kurtarmış oldu.