HABER

İstanbul'un en tecrübeli öğretmeniyle en yenisi buluştu

İstanbul'un 42 yıllık en tecrübeli öğretmeni 65 yaşındaki Hasan Öztürk ile 3 ay önce göreve başlayan 24 yaşındaki en yeni öğretmen Saadet Öztürk bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı - Hasan Öztürk: - "Okula her gün hevesle, aşkla geliyorum. Bir yerde evdeki stresimi bile atıp öğrencilerin arasında huzur buluyorum. Yıllarca idarecilik de yaptım ama sınıfta çocuklarla olmayı daha çok seviyorum. Çocuklara değer verip bir adım yaklaştığımızda onlar bize iki adım yaklaşıyor" - "Genç öğretmen kardeşlerimiz öğrencilerle uyum konusunda bizden daha başarılılar. Çünkü aralarında nesil farkı yok. Genç öğretmenlerden ümitliyim, işlerini çok iyi yapıyorlar ve teknolojiyi de bizden daha iyi kullanıyorlar" - Saadet Körükçü: - "Yaşlarına yakın olmam dolayısıyla öğrencilerimle çok iyi anlaşıyoruz. Onların hayata bakış açılarına daha yakınım ve onlar gibi bakabiliyorum. Empati kurabiliyorum, arkadaş olabiliyorum"

İSTANBUL (AA) - HANİFE SEVİNÇ / MÜCAHİT TÜRETKEN - İstanbul'un en tecrübelisi olarak kayıtlara geçen 42 yıllık matematik öğretmeni 65 yaşındaki Hasan Öztürk ile 3 ay önce göreve başlayan Türk dili ve edebiyatı öğretmeni 24 yaşındaki Saadet Körükçü, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir araya geldi.

Mesleğe Elazığ İmam Hatip Lisesi'nde başlayan Hasan Öztürk, 42 yıllık eğitimcilik hayatında çok sayıda şehir dolaşarak 12 farklı okulda görev yaptı.

Öztürk, 4 yıldır çalıştığı Bakırköy Şehit Pilot Muzaffer Erdönmez Ortaokulu'nda 3 ay önce göreve başlayan Türk Dili ve Edebiyat Öğretmeni Saadet Öztürk ile bir araya gelerek, deneyimlerini paylaştı.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Öztürk, ilk görev yeri olan Elazığ İmam Hatip Lisesi'nde kendisine adeta anne-baba gibi kucak açıldığını, sonrasında Hatay'ın İskenderun ve Samandağ ilçelerinde çalıştığını, ardından da memleketi Trabzon'un Sürmene ilçesine döndüğünü anlattı.

Öztürk, 1999'da ise İstanbul'a geldiğini, üç ayrı okulda idarecilik ve öğretmenlik yaptığını 2014'te de Bakırköy Şehit Pilot Muzaffer Erdönmez Ortaokulu'na geldiğini anlattı.

Öğretmenliğe başladığı yıllarla bugünü kıyaslayan Öztürk, 1970 ve 1980'lerde okulların fiziki şartlarının bugünkü kadar iyi durumda olmadığını, ancak bugün teknolojinin her türlü imkanından faydalandıklarını dile getirdi.

Hasan Öztürk, "Eski dönemde sınav sorularını ispirtolu makineden mumlu kağıda yazardık. Bir sefer kullandığımızda elimiz ayağımız ispirto olurdu. Şimdi dakikada 500 sayfa basabilen baskı makineleri var. Bugün okullarımızda bilgisayar, akıllı tahta gibi teknolojik yenilikler var. Ancak kalitenin aynı oranda arttığını söyleyemem. Çünkü o zamanki gençler daha sorumlu ve gayretliydi. Şimdiki gençlerde o gayreti göremiyorum. Bugün çocuklar cep telefonuna, sosyal medyaya çok düşkün." diye konuştu.

- "Öğrencilerin sorularına sabırla ve doğru cevaplar verilmeli"

Saadet Körükçü gibi mesleğe yeni başlayan öğretmenlere tavsiyelerde bulunan Öztürk, öğrenciye yaklaşımının önemini vurguladı.

Özellikle sınıftaki tüm öğrencilerin isimlerini bilmenin, durumlarını sormanın önemine işaret eden Öztürk, "Bir öğrencinin yanından geçerken ona ismini ve sınıfını dahi sorduğunuzda bu öğrenci üzerinde çok etkili oluyor. Onların basit ve küçük sorularını 'Bu kadar saçma soru mu olur?' diye hor ve görmezlikten gelmek doğru değil. Onların anlamsız da olsa tüm sorularına sabırla, doğru cevaplar verilmeli." dedi.

Okula her gün hevesle, aşkla geldiğini vurgulayan Öztürk, "Bir yerde evdeki stresimi bile atıp öğrencilerin arasında huzur buluyorum. Yıllarca idarecilik de yaptım ama sınıfta çocuklarla olmayı daha çok seviyorum. Çocuklara değer verip bir adım yaklaştığımızda onlar bize iki adım yaklaşıyor. Genç öğretmen kardeşlerimiz öğrencilerle uyum konusunda bizden daha başarılılar. Çünkü aralarında nesil farkı yok. Genç öğretmenlerden ümitliyim, işlerini çok iyi yapıyorlar ve teknolojiyi de bizden daha iyi kullanıyorlar." değerlendirmesini yaptı.

Matematik dersine karşı toplumda korku ve şartlanmışlık bulunduğunu belirten Öztürk, derse en kolayından başlayarak aşama aşama ilerlediğini söyledi. Matematikte tekrarın ve test çözmenin önemine vurgu yapan Öztürk, öğrencileri tek tek tahtaya kaldırarak, alıştırma yaptırarak dersi sevdirdiğini aktardı.

Öztürk, mesleğinde unutamadığı anılarını şöyle anlattı:

"Bir gece İstanbul'da eşim ve çocuklarımla misafirlikten dönerken yolumu şaşırdım ve yardım istemek için akaryakıt istasyonuna girdim. Ayıp olmasın diye de 20 liralık akaryakıt aldım ve pompacı gence gideceğim yönü sordum. Genç çocuk bana 'Siz Hasan Öztürk müsünüz?' diye sordu. Ona 'Evet, siz kimsiniz?' diye sorunca Sürmene Ticaret Lisesi'nden öğrencim olduğunu söyledi. Ters yöne gittiğimizi söyleyerek ilerideki kavşağa kadar yanımıza bir arkadaşını verdi. Benzin parasını da vermemize müsaade etmedi.

Trabzon'dan Erzurum'a giderken ise otobüsümüz Gümüşhane'de mola vermişti. Sakallı, montlu bir delikanlı bana doğru geldi. Anarşinin olduğu dönemlerdi ve tedirgin oldum. Bana yaklaşıp ismimi söyleyip 'Ben Hatay Samandağ'dan sizin öğrencinizim. Fizik öğretmeni olarak burada görev yapıyorum' deyip sarılarak elimi öptü. Vali, öğretmen, farklı mesleklerden olan öğrencilerimizi görünce gurur duyup mutlu oluyorum."

- Şehit babasının anısına öğretmenliği seçti

Türk dili ve edebiyatı öğretmeni 24 yaşındaki Saadet Körükçü ise 3 ay önce mesleğe başladı. İstanbul'un en yeni öğretmeni olan Körükçü, Gaziosmanpaşa'daki Kazım Karabekir Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde görev yapıyor.

Meslek lisesi öğretmeni babası askerliği döneminde 1999'da Tunceli'de şehit düşen Körükçü, küçük yaşlarda kaybettiği babasının anısına öğretmen olma hayalini gerçekleştirdi.

Babasının isteğini ve mesleğini devam ettirmek için öğretmenliği seçtiğini ifade eden Körükçü, "Bunu gerçekleştirmeyi amaç edindim ve şu anda buradayım. İstanbul'un en genç ve en yeni öğretmeni olmam benim için gurur ve mutluluk verici bir durum. Öğretmenlik kutsal ve değerli bir meslek. Genç yaşımda bu unvanı almak onur verici." dedi.

Genç öğretmen olmasının öğrencileriyle daha rahat iletişim kurmasını sağladığını dile getiren Körükçü, şöyle devam etti:

"Yaşlarına yakın olmam dolayısıyla öğrencilerimle çok iyi anlaşıyoruz. Onların hayata bakış açılarına daha yakınım ve onlar gibi bakabiliyorum. Empati kurabiliyorum, arkadaş olabiliyorum. Yeri geliyor öğretmen-öğrenci, bazen de abla ve kardeş ilişkisi kurabiliyorum. Öğretmenliğe başlamam daha çok yeni olmasına rağmen öğrencilerimle iyi anlaşıyoruz. Öğretmenlik öncelikle bir gönül işi. Öğretmenliği herkese tavsiye ederim. Bu işe gönül veren çok insan var ama atama bekliyorlar. Bekleyenlerin hayırlısıyla atanmalarını istiyorum."

"Aramızda yaş farkı olmasına rağmen hocalarımla aynı yerde öğretmenlik yapmam beni çok heyecanlandırdı. Bu benim için çok farklı bir durumdu. Sınıfa girince bir zamanlar oturduğum öğrenci sıralarının karşısında öğretmen olarak yer almak da çok gurur verici bir durumdu." diyen Körükçü, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, başta Mustafa Kemal Atatürk ve şehit öğretmenleri saygıyla ve rahmetle andı.

Bakırköy Şehit Pilot Muzaffer Erdönmez Ortaokulu Müdürü Taner Gülek Gümüşel de öğretmenler Öztürk ve Körükçü'ye çiçek takdim etti.

En Çok Aranan Haberler