Aralarında 2 bin imza toplayan mahalleli, önceki gün de uyuşturucu satıcılarına karşı yürüdü ancak üzerlerine pompalı tüfeklerle ateş açıldı. Ancak uyuşturucuyu mahalleden silmekte kararlılar. Sıkça duyduğumuz söz, “Biz bu işe baş koyduk.”
Bir zamanların gecekondu mahallesi Bayramtepe, Kanalistanbul’un rotasının açıklanmasından sonra cazibe merkezi haline geldi. Hürriyet'in haberine göre mahallede arsa ve bina fiyatları neredeyse 5 katına çıktı. Ancak her gelişen mahalle gibi Bayramtepe’nin de başına uyuşturucu belası musallat oldu. Hatta öyle bir bela ki, mahallede Kanalistanbul’dan çok bonzai satan çetelerle mücadele konuşulur oldu.
Mahallede oldum olası problem olan uyuşturucu yaklaşık 1 yıl önce kabusa dönüştü. İlk olarak 20’li yaşlarda bir genç uyuşturucudan hayatını kaybetti. Ancak her zaman olan şeyler olarak kabul edildiği için pek önemsenmedi. 3 ay önce ise 18 yaşındaki Emrah Aytekin boş bir arsada ölü bulundu. Adli Tıp Kurumu kimsayal zehirlenmeye bağlı kalp krizi geçirdiğini tespit etti. Sebebi bonzaiydi.
Sadullah Şenyurt Bayramtepe’nin eskilerindendi. Emrah Aytekin’in öldüğü ay 20 yaşındaki oğlu Volkan Şenyurt’u askere gönderdi. Volkan bir hafta önce hava değişimi için eve geldi. Gece çalışan Sadullah Şenyurt’a göre bir sorun olmasa da, mahalleliye göre Emrah son dönemlerde biraz durgundu. Askerde sıkılmıştır diye düşündüler. Ancak 3 gün önce Emrah Şenyurt Kanalistanbul manzaralı bir arsada ölü bulundu. Ölüm nedeni Emrah Aytekin’in ölümüyle aynıydı. Bonzai kullanmış ve kalp krizi geçirmişti. Emrah’ın cenazesi memleketi Ordu’ya götürüldüğünde mahalleli de uyuşturucuya karşı bileşme kararı aldı. Aslında kulaktan kulağa yayılan ve bir avuç insanın içinde bulunduğu dayanışma bir anda dillendirilmeye başlandı.
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 500 mahalleli önceki gün yürüyüş düzenleme kararı aldı. Uyuşturucu karşıtı sloganlarla yürürken, Cuma pazarı denilen yerde üzerlerine pompalı tüfeklerle ateş açıldı. Herkes panikle bir yana kaçıştı. Bu sırada polis de oradaydı. Bir kişi gözaltına alındı. Ancak mahalleliye göre polis gerçekten ateş edenleri değil, onlarla ilgili olmayan bir kişiyi gözaltına almıştı.
Mahallelinin uyuşturucu satıcılarıyla ilgili kararlılığı aslında mahalleye ilk girişte bile anlaşılabiliyor. Boş duvarların neredeyse hepsinde, “Uyuşturucuya son”, “Uyuşturucuya hayır”, “Uyuşturucuya izin verme, senin de çocuğun var” ve “Uyuşturucu satıcılarına ölüm” gibi sloganlar yazılı.
Mahalle sakinlerinden fotoğrafçı Yılmaz Macit mahallede yaşananları şöyle anlattı:
“Mahallede en çok bonzai satılıyor. Sonra da eroin var. Uyuşturucu ilkokullara kadar indi. 8-9 yaşında çocuklar bile içiyor. 2 lira veren bir içimlik bonzai alabilir. Sonucunda kalp krizi geçiriyorlar. Sokaklardan çocuklarımızı topluyoruz. Satanların her zaman sattıkları yer belli. Biz bunu defalarca karakola söyledik ama ilgilenmediler. Hatta karakol buraya yapıldıktan sonra bunlar daha da arttı.
Satanlar da bu mahallede oturuyor. Amacımız onları da bu işten uzaklaştırmak. Para bulmak için satıcı olmuşlar. Biz bu işe baş koyduk. Mahalleyi satıcılardan, uyuşturucudan temizleyeceğiz.”
Mahallede sakinlerinden Neyriye Demir’in 38 yaşındaki oğlu da uyuşturucu bağımlısı. Mahallede uyuşturucuyu çok kolay bulduğu için Sefaköy’de bir ev kiralamışlar. Neyriye Demir oğlunun yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Aslan gibi çocuk. Çok iyi bir mermer ustası. Bu mahalleden uzaklaşsın diye başka bir ev tuttuk. Orada olunca içmiyor ama Bayramtepe’de iki dakika içinde uyuşturucu bulabiliyor. Benim yanıma bile gelmesini istemiyorum. Doktora da götürdüm. 3 çeşit ilaç verip gönderdiler. Çocuk bir gün ilaçları içti, ikinci gün yine uyuşturucuya döndü.”
“Çocuklar uyuşturucuyu her yerde içiyorlar. Benim arka bahçemde içiyorlardı. Polisi aradım. ‘Abla biz alsak ne olacak. Hemen serbest kalıyorlar’ dedi. Gelen bile olmadı. Köşe başlarında çocuklar bekleşiyor. Hepsi de uyuşturucu satıyor. Herkes biliyor.”
“İçicilere de 3 yıl ceza verilecek diye duydum. Bence ceza versinler. Çocuklarımızı uyuşturucudan uzak tutatım. Benim oğlumun çocukları var ama ben hepsine bakmaya hazırım. Yeter ki bu uyuşturucu illetinden kurtulsun.”
Oğlu Volkan Şenyurt’u bonzaiye kurban veren Sadullah Şenyurt bugüne kadar oğlunun uyuşturucu kullandığın anlamamış. Sadullah Şenyurt oğlunun cesedini boş arsada bulduğu günü ve öncesini şöyle anlattı: “Volkan askerden gelmişti. Ben gece çalıştığım için akşam 7 gibi işe giderken oğlum evde olmuyordu. Arkadaşlarıyla birlikte olduğunu düşünürdüm. Gece eşim aradı. Eve gelmediğini söyledi. Endişelenmeye başladım. O gece de boş bir arsada cenazesini buldum. Askerden yeni gelmişti. Parayı nereden bulduğnu bilmiyorum. Kardeşi bana birkaç sefer kullandığını, başka da bir şey bilmediğini söyledi. Uyuşturucu kullandığından annesinin de hiç haberi yokmuş.”
Uyuşturucuyla mücadele etmek için “Bir Kereden Çok Şey Olur”, “Kod Adı Beyaz Ölüm” adında iki kitap yazan ve gönüllü olarak seminerler veren polis memuru İsa Altun, bonzai olarak bilenen uyuşturucunun internet siteleri üzerinden satıldığını belirtti. Genellikle yurt dışından siparişle getirilen uyuşturucu maddesini kullanan kişilerin 3 yıl kadar yaşayabildiğini anlatan İsa Altun “İçerisinde yavşan otu ve birçok kimyasalın bulunduğu bu maddeyi kullanan kişiler bağımlı hale geliyor. Günde 2-3 gram kullanarak başlayan kişiler bağımlı olduktan sonra en fazla üç yıl yaşayabiliyor. Kullanan kişilerde ölüm tribi, duygu durum bozukluğu ve kişilik bozuklukları görülüyor. Kullanan kişi 3 saat kadar baygın yatıyor. Şuanda benim tespitlerime göre yurt dışından ihraç edilen bu uyuşturucu maddesi internet üzerinden siparişle alınıyor. 182 tane internet sitesi bu ürünü pazarlıyor. Kullanım yaşı gençler arasında her geçen gün düşüyor” dedi.
Bayramtepe’deki uyuşturucu mücadelesinin bir benzeri Maltepe’deki Gülsuyu’nda verilmişti. Mahallelinin 30 Eylül 2013’de düzenlediği uyuşturucu karşıtı yürüyüşe uyuşturucu çetesi mensupları silahla saldırmış ve Hasan Ferit Gedik vurularak hayatını kaybetmişti. Polis bu olayın ardından mahallede operasyon yapmıştı. Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesiyle ve mahalleye düzenlenen operasyonla ilgili 35 kişiye, Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Kasten yaralama”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma”, “Nitelikli yağma”, “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Nitelikli yağma” gibi suçlardan, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.