İşte Atatürk'ün son fotoğrafları
Atütürk'ün Çankaya Kütüphanecisi Nuri Ulusu'nun oğlu eski Futbol Federasyonu Başkanı Mustafa Kemal Ulusu, Atatürk'ün bilinmeyen yönleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Vatan Gazetesi'nin haberine göre, Atatürk'ün son 12 yılında sürekli yanıbaşında olan babasının anılarından derlenen ve geçen ay çıkan ‘Atatürk'ün Yanı Başında' isimli kitabından alıntılar yapan Mustafa Kemal Ulusu, "Atatürk'ü son zamanlarda büyük devlet adamlığının yanı sıra farklı gösterip, onu farklı tanıtmak isteyenler var. Atatürk Cumhurbaşkanı olduktan sonra hiçbir yurt dışı gezisine çıkmadı. Tüm dünya liderleri, krallar dahil onu görmek için Ankara'ya gelmek zorunda kaldı. Şimdikiler öyle mi? Üç kuruş için dünya yol gezip, okyanusları aşıyorlar" dedi.
Ulusu'nun, Atatürk ile Çankaya Köşkü'nde son 12 yılında birlikte olan ve yanından hiç ayrılmayan Çankaya Kütüphanecisi babası Nuri Ulusu'nun anılarının ve Ulu Önder'in bilinmeyen fotoğraflarının yer aldığı ve bir ay önce yayımlanan ‘Atatürk'ün Yanı Başında' isimli kitabından alıntılar yaparak verdiği konferans öğretmenlerin sık sık yoğun alkışlarıyla kesildi.
İşte Atatürk'ün son fotoğrafları
Mustafa Kemal Ulusu kimdir?
Mustafa Kemal Ulusu 1940 yılında Ankara'da doğdu. Yüksek Ticaret Lisesi'ni bitiren Ulusu, uzun yıllar özel sektörde yöneticilik ve danışmanlık yaptıktan sonra, Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Başbakanlık Spor danışmanlıkları yaptı. 1998'de DYP'den Beşiktaş Belediye Başkan adayı oldu. Aynı zamanda aktif bir sporcu da olan Ulusu, Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyeliği, Üsküdar Anadolu Kulübü Genel Kaptanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1984- 1986 yılları arasında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı oldu, 1990'da, Ömür Boyu Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu üyeliğine kabul edildi. Cumhuriyet, Tercüman, Takvim, Akşam, Star gibi gazetelerde spor yazarlığı, TGRT'de kendi adına bir futbol programı yapmış olan Mustafa Kemal Ulusu, halen İstanbul'da yaşıyor.
ORDUYA BÜYÜK SAYGI DUYARDI
Babası Nuri Ulusu'nun sürekli onun yanı başında, en sevdiği yardımcılarından biri olduğunu, dil ve tarih çalışmalarında aktif görevlerde bulunduğunu, tüm yurt gezilerinde, tatbikatlarda ona eşlik ettiğini belirten Mustafa Kemal Ulusu, Atatürk'ün Türk ordusuna ve komutanlarına büyük saygı duyduğunu söyledi. Ulusu, "Atatürk'ün Çankaya Köşkü'nde akşamları hazırlanan içkili sofralara davet ettikleri konukları randevu ile gelirler, onları içki sofralarında dinler, her konuda yardımcı olmaya çalışırdı. Atatürk bir tek kişi geldiğinde köşkün kapısına kadar gider, bizzat kendisi karşılar, onun yanında yemekte içki içmez, o gittikten sonra rakısını içerdi. Bu kişi Mareşal Fevzi Çakmak'tı. Ordu'ya büyük saygı duyar, bu ülkeyi hem yüceltecek ve koruyacak yegane kurumun ordu olduğunu söylerdi" dedi.
İşte Atatürk'ün son fotoğrafları
KARA ÇARŞAF, PEÇE, BAŞÖRTÜSÜ
Ulusu, babasının anılarından derlediği kitabın ‘Bir kadınla baş örtüsü hikayesi' başlıklı bölümünde yer alan bilgilerin, bugünün Türkiye'sinde bile ders alınması gereken unsarlar içerdiğini ifade etti. Ulusu, babasının anısını şöyle anlattı:
İşte Atatürk'ün son fotoğrafları
"Atatürk, verdiği özel bir izinle Dolmabahçe sarayında yapılan, bir generalin kızının düğününe katılır. Atatürk kendi kızının düğünü gibi yemekten dekorasyona kadar herşeyle kendisi ilgilenmiş, herşeyin kusursuz olmasını istemişti. Seçkin davetli topluluğunun katıldığı düğünde atmosfer mükemmeldi, her yer süslenmiş, içkiler, en müstesna yemekler, müzikler çalınıyor, şarkılar söyleniyordu. Atatürk yine o gece her zamanki gibi çok şık giyinmişti. Herkesin gözü onun üzerindeydi. Atatürk ise gelin, damat ve yakınlarıyla sohbet ediyor, hoş vakit geçiriyordu. Dans edenleri keyifle izlerken nedense o gece ilk kez dans etmediğini fark ettim. Esasında muhakkak bir hanımfendiyi eşinden müsade alarak dansa davet ederdi. Atatürk'e yakın masalardan birinde şık giyinmiş ancak başında siyah bir örtü olan bir kadın oturuyordu. Bu kadın düğünün başından beri Atatürk'ün dikkatini çekmişti. Gece saat üçte düğün sona erdikten sonra Atatürk yerinden kalkıp o başı siyah örtü ile kapalı hanımefendinin yanına nazikçe gidip, kendine has nezaketi ile ‘Hanımefendi kıyafetiniz çok güzel, otururken de sizi izledim, her şey güzel de şu başınızdaki siyah örtüyü anlayamadım. Ben artık kara çarşaflar, kara peçeler, baş örtüleri pek istemiyorum, müsade eder misiniz, şunu bir kafanızdan çıkarıp atayım' dedi. Hanım önce şaşırdı, sonra başıyla olur gibi ifade kullanınca, Atatürk hanımefendinin başörtüsünü eliyle zarif bir şekilde çıkartıp yanında bulunan bir beye verdi ve ilave etti: ‘Bu güzel saçlar kapatılırmı hiç?' ve yavaşça eğilip yaşlı hanımın elini hafifçe öptü. Kadıncağızın gözleri dolu dolu oldu ve ‘Paşam elinizi öpebilir miyim?' deyince, elini uzatan Paşa'nın ellerini defalarca öptü ve ağlayarak ‘Söz Atam söz, artık başımı asla kapatmayacağım' dedi."
ÇANKAYA KÖŞKÜ'NE GÖMÜLMEK İSTİYORDU
Babasının anılarında Atatürk'ün Etnografya Müzesi'ni mimari açıdan asla beğenmediğini, hatta yıktırma fikrinde bile olduğunu belirten Mustafa Kemal Ulusu, "Babam, Atatürk'ün 1938 ve 1953 yıllarında Etnografya Müzesi'nde defnedildiğini, bu yüzden Ata'nın kemiklerinin sızladığını söylerdi. ‘Çünkü Atatürk orayı mimari olarak hiç sevmiyordu. Hatta yıktırmayı istediğini söylüyordu. Ayrıca Atatürk yaşasaydı, gömülmek için Anıtkabir'i de istemez. O sadece Çankaya Köşkü'nün bahçesine gömülmek istiyordu. Çünkü Atatürk bir Ankara aşığıydı ve Çankaya'ya hayrandı' diye anlatırdı" dedi.