Günümüze kadar özenle korunup dizilere, filmlere ev sahipliği yapan yalının başına gelenler, gözleri diğerlerine çevirdi.
İstanbul Boğazı'nın en değerli yalıları ve hikayeleri
İşte, buyurun tek tek hikâyeleriyle o yalılar.
Edib Efendi Yalısı
Anadolu yakasındaki Akıntıburnu'ndaki bu yalının en büyük özelliği, selamlık bölümü Kandilli'de, harem bölümü ise Vaniköy'de. Kandilli Sarayı'nın yerine yapılan ve Boğaz'ın en büyüklerinden olan bu yapı, Kandilli'deki tüm yalıları kül eden yangından kurtulmuş.
Boğaz akıntılarının en güçlü noktalarından birinde olduğu için önünde yedekçi hakkı denen bir boşluk bırakılmış. Yedekçiler, akıntıya karşı koyamayan kayık ve tekneleri halat atarak çeker, karşılığında da bir ücret alırlarmış.
Emine Valide Paşa Yalısı
18. yüzyılın başında yapılan bu yalıyı II. Abdülhamid satın alarak son Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın annesi Emine Hanım'a hediye eder ve kendisine "paşa" unvanı verir. Emine Hanım tarihte bu unvanı taşıyan tek kadın. Emine Valide Paşa, yaz aylarını bu yalıda geçirir ve sık sık mehtap âlemleri düzenler.
Cumhuriyet ilan edilince yalıyı devlete hediye etmek ister. Yazışmalarda unvanlar yasaklandığı için resmi mektupta kendisine 'Bebekli Emine Hanım' diye hitap edilmesine içerleyerek vazgeçer ve Mısır'a bağışlar. Bina bugün Mısır Konsolosluğu olarak kullanılmaktadır.