Bazı adalara 1 saat gibi kısa sürelerde ulaşmak mümkün. Ayrıca; Kos, Midilli, Rodos, Meis, Sakız, Sisam olmak üzere 6 adada kapıda vize uygulaması var ve önceden Schengen vizesi almanız gerekmiyor. Tüm bu sebeplerle deniz, kum ve güneş tatili arayan, kısa süreli yurtdışı deneyimi yaşamak isteyen ve ada hayatını merak edenler için Yunan Adaları oldukça cazip bir seçenek.
Bu yazımızda mutlaka görmeniz ve gezmeniz gereken 3 Yunan Adası’nı anlattık. Bu adaların kimi Türkiye’ye yakınlığı, kimi tarihi ve kültürel dokusu, kimi eğlenceli gece hayatı kimi de plajları ile ön plana çıkıyor. Son yıllarda oldukça fazla ilgi gören bu adalarda doğru bir plan ve programla çok kısa zamanda birçok doğal ve tarihi güzelliği keşfedebilir, unutulmaz deneyimler yaşayabilirsiniz. Şimdi gelin birlikte Ege Denizi’nin şahane adalarında yolculuğumuza başlayalım…
1. Sakız Adası
Türkiye’ye yakınlığı, el değmemiş muhteşem koyları, turkuaz renkli denizi, birbirinden orjinal tarihi köyleri ile Sakız Adası oldukça fazla özelliği ile öne çıkıyor. Tüm bu artıları topladığımızda belki de ilk ziyaret edilmesi gereken Yunan Adası olduğunu söylemek mümkün. İzmir Çeşme’den kalkan feribotlarla adaya yolculuk yalnızca 30-45 dk arası sürüyor.
Sakız Adası Ege Denizi’nin ve kültürünün tüm özelliklerini başarıyla taşıyan şahane bir ada. Öncelikle adanın güneyindeki Pyrgi, Olimpi gibi tarihi köylerden bahsedelim. Sadece yazın değil her mevsim ziyaret edebileceğiniz bu köyler gerçekten çok orjinal. Adanın güneyindeki bu köylerde yerleşik hayatın 1000’li yılların başlarında başladığı düşünülüyor. Evlerin süslemesinde “Xysta” isimli özel bir teknik kullanılmış. Bu teknik ile evlerin dış cephelerine küçük küçük geometrik desenler işlenmiş ve günümüzde bu duvarlar birbirinden güzel fotoğraf karelerine fon oluyor. Taş döşemeli otantik dar sokakları, Bizans döneminden kalan tarihi yapıları ile bu köylerin bambaşka bir ruhu var. Bölgede sakız üretimi çok önemli gelir kaynağı ve doğal sakızlı ürünleri denemenizi şiddetle tavsiye ederiz.
Sakız Adası aynı zamanda plajları ile öne çıkan bir ada. Mavra Volia isimli koyda volkanik siyah taşlardan oluşan plajda güneşlenebilir, ilginç fotoğraflar çekebilirsiniz. Siyah taşlar sebebiyle denizin rengi koyu görünüyor ama yüzmeye başladığınızda suyun berraklığı ve temizliği aklınızı başınızdan alıyor. Bir diğer doğa harikası Elinda Koyu. Mavra Volia gibi tamamen doğal kalmış, üzerinde tesis ya da şemsiye şezlong bulunmayan bir koy. Kimse sizden giriş ücreti de istemiyor. Dilediğiniz gibi bu koyların tadını çıkarabilir, istediğiniz kadar zaman geçirebilirsiniz. Elinda beyaz kumlu ve denizi turkuaz renkli bir koy. Yumuşacık kumlarda uzanıp kitap okuyabilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bunun dışında Komi ve Karfas gibi merkeze çok daha yakın halk plajları da oldukça güzel ama özellikle yaz sezonu biraz fazla kalabalık olabiliyor. Bu yüzden doğayı, maviyi, yeşili ve sakinliği seviyorsanız, Mavra Volia, Elinda gibi koyları tercih etmeniz daha doğru olur. Sakız Adası hakkında daha detaylı bilgiye https://www.vovidi.com/tr/sakiz-adasi-gezilecek-yerler-plajlar/ adresinden ulaşabilirsiniz.
2.Midilli Adası
Midilli Adası’na ulaşım Balıkesir Ayalık’tan her gün kalkan feribotlarla sağlanıyor. Hızlı feribotlarla yolculuk 35 dakika civarı sürerken, daha ekonomik olan normal feribotlarla 1.5 saatte adaya ulaşmak mümkün. Feribot sizi Mytilini isimli adanın başkentindeki limanda indiriyor. Mytilini birçok Avrupa şehrini aratmayacak düzeyde modern ve gelişmiş bir şehir. Çeşitli oteller, restoranlar, birbirinden eğlenceli tavernalar, farklı mağazalar; kısacası aradığınız her şeyi bulmanız mümkün. Ayrıca muhteşem Midilli Kalesi’ne çıkıp manzarasını görmeden Midilli’den ayrılmamanızı tavsiye ederiz.
Midilli’ye gelenlerin bir kısmı başkentte kalmayı tercih ederken, bir kısmı da Petra ve Molivos gibi turistik şehirlere yöneliyor. Önerimiz yeterli vaktiniz varsa hem Molivos hem de Mytilini’de konaklamanız yönünde. Molivos denizi, kalesi, tarihi yerleşim yeri, ufak limanı ve balıkçıları ile oldukça sevimli bir yer. Aynı zamanda modern barlar, öğleden sonra ve akşamları keyifli zaman geçirebileceğiniz yeni nesil mekanlar da mevcut.
Midilli’de zeytinyağı üretiminin köklü bir geçmişi var ve adada çok lezzetli zeytinyağları deneyebilir ve satın alabilirsiniz. Adanın büyük bölümü zeytin ağaçlarıyla kaplı ve hatta zeytinyağı müzeleri bile var. Bunları gezip, geçmişten günümüze zeytinyağı üretimi hakkında bilgi edinebilir, çıkışta da yerel yağları tadabilirsiniz. Adayla ilgili son bir detay verelim. Midilli Yunanistan’ın 3. büyük adası ve toplu taşıma çok gelişmiş değil. Bu yüzden araba kiralayarak adayı gezmek en rahat ve keyifli yol. Böylelikle kendi rotanızı çizebilir, istediğiniz plajda veya kasabada dilediğiniz kadar zaman geçirebilirsiniz.
3. Mikonos Adası
Özgürlükler adası, parti ve eğlence adası, rüzgar adası gibi farklı isimlerle tanınan Mikonos aslında hem eğlencenin hem romantizmin hem de huzurun adası diyebiliriz. Herkesin isteklerine ayrı ayrı cevap verebilen Mikonos, çiftler için romantik, arkadaş grupları için çılgın ve eğlenceli, aileler için huzurlu ve rahat bir yer olabilir. Mikonos’ta nasıl zaman geçireceğiniz tamamen size bağlı. Yukarıda bahsettiğimiz Sakız Adası ve Midilli’ye göre daha uzak ve bir miktar pahalı olsa da Mikonos’tan bahsedilmeyen bir Yunan Adaları rehberi yazmak çok da mümkün olmazdı.
Son dönemde İstanbul’dan Mikonos’a direk uçuşlar yeniden başladı. Bununla birlikte feribot ile ulaşım da mümkün. Önce Türkiye kıyılarından Samos adasına geçip oradan Mikonos’a geçiş yapabilirsiniz. Mikonos limanına ulaştığınızda servisler ve otobüslerle merkeze geçmek mümkün. Merkezde mutlaka bir akşamüstü yel değirmenlerinin olduğu tepede güneşi batırmalısınız. Mikonos’ta gün batımı muhteşem ve unutulmaz.
Eğer eğlenceyi ve plaj partilerini seviyorsanız Mikonos tam size göre! Merkezden kalkan otobüslerle ünlü plajlara ulaşabilir çılgın partilerde keyifli zaman geçirebilirsiniz. Amacınız denize girmek ise merkezden de denize giriliyor ve su çok temiz ama eğer eğlenmek, sosyalleşmek ve meşhur Mikonos partilerine katılmak istiyorsanız adanın farklı bölgelerindeki plajlara gitmelisiniz.
Mikonos’ta en güzeli kendinizi kısıtlamadan ve çok da fazla plan yapmadan beyaz evlerin ve taş sokakların arasında kaybolmak. Her yer o kadar güzel dekore edilmiş, çiçeklerle bezenmiş ve o kadar bakımlı ki her köşede sizi farklı bir sürpriz ve fotoğraflık yeni bir yer bekliyor. Sadece yürümeye başlayın ve adanın sizi şaşırtmasına izin verin.
Ege Denizi dünyadaki en güzel denizlerden biri ve birbirinden güzel Yunan Adaları keşfedilmeyi bekliyor. Birçoğu Türkiye kıyılarına oldukça yakın olan bu adalara feribot veya uçakla ulaşabileceğiniz ve kendi rotanızı planlayabileceğiniz gibi cruise gemileri ile kısa sürede farklı adalar görmek de mümkün. Vizesiz Yunan Adaları ismi altında satılan bu turlar sayesinde kapıda vize uygulaması olmayan ve Schengen gerektiren adalara da rahatlıkla giriş yapabilir ve gezebilirsiniz. Yunan Adaları Gemi Turları nasıl geçiyor, programda hangi adalar var, gemide imkanlar nedir gibi konuları öğrenmek isterseniz:
https://www.vovidi.com/tr/vizesiz-yunan-adalari-turu-gemi-seyahati/ adresinden detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Herkese keyifli ve bol güneşli bir yaz dileriz!...
