Deniz Feneri e.V, İstanbul Eminönü Süleymaniye Muhtarlığı'na, 10 tonu beyaz peynir olmak üzere, 140 ton gıda yardımı yapmış gibi gösterdi.
Mahalle muhtarının mührünün basılı olduğu makbuzlar, Alman savcıların dikkatini çekti. İddianamede tek mahalleye 140 ton yardım yapılma olasılığının bulunmadığı belirtildi. Vatan makbuzlarda "imzası" olan Muhtar Cuma Karadağ'a ulaştı. Karadağ "Ben böyle bir bağış almadım. 80 hanem, 1500 nüfus var. 140 ton gıdayı ne yapayım" dedi. Almanya'daki Deniz Feneri Derneği hakkındaki iddianame, bağış sahtekarlıklarını ortaya çıkardı. Alman savcılar orada yaşayan Türkler'in bağış paralarının izini sürerken Dernek'te ele geçirilen faturalar üzerinde titiz çalışmalar yaptı. İncelemeler sonunda hazırlanan iddianame, Alman savcıları bile şaşkına çeviren sahtekarlıklarla dolu. Gıda yardımı adı altında bağış paralarının Deniz Feneri e.V tarafından nasıl içedildiği, nasıl sahte makbuz ve faturalar düzenlendiği ortaya çıktı.
Bu hayali bağışlardan biri de İstanbul'un Eminönü İlçesi Süleymaniye Muhtarlığı'na yapılmış gibi gösterilen, 10 tonu beyaz peynir olmak üzere 140 tonluk salça, çay, zeytinyağı, pirinç ve mercimekten oluşan gıda yardımına ait sahte belgeler. Savcılar İstanbul'da 80 haneli bir muhtarlığa, 140 ton gıda yardımı yapılması, tüm faturaların da aynı daktiloda yazılmış olması (bir elden çıkma, masa başında hazırlanmış) karşısında Alman savcılar bile hayrete düştü.
MUHTAR: TAM BİR SAHTEKARLIK
VATAN, bu bağış skandalında ismi geçen Süleymaniye Muhtarı Cuma Karadağ'a ulaştı. Karadağ, Deniz Feneri Derneği'nin faturalarında yansıtıldığı üzere "2003 yılında muhtarlığına 140 ton gıda yardımı yapıldığını, alındı belgesi olarak da makbuzlara mührünü bastığı" iddiasını şaşkınlıkla karşıladı. Karadağ şunları söyledi: Akıl almaz bir sahtekarlık. Büyük bir şok yaşadım. Ne 2003 yılında ne de herhangi bir tarihte Almanya'daki Deniz Feneri Derneği'nden muhtarlığımıza bağış yapılmamıştır.
"YARDIM İSTEYENİ GERİ ÇEVİRDİLER"
Bırakın bağış yapmayı, muhtarlığımız sınırlarında oturan iki aile Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği'nden bağış talebinde bulundu. Mahallemizdeki insanların durumları orta halli. Ancak o iki ailenin durumu iyi değildi. Bırakın yardım etmeyi, taleplerini reddettiler, geri çevirdiler. Niye yardım etmeyi kabul etmediklerini bilmiyorum. Kıstaslarına uymadı herhalde. Ama evinde televizyon ve buzdolabı olan ailelere bağış yapmadıklarını duyduk.
MÜHRÜN SAHTESİNİ YAPMIŞLAR
140 ton gıda yardımını ben ne yapacağım ki. Benim o tarihte 80 hanem vardı. Bu 80 hanede 1500 kişi oturuyor. 140 ton gıdayı alıp da ne yapacağım ben. İnanılmaz bir sahtekarlık bu. Benim mührümü makbuzlarına nasıl bastıklarını hiç anlayamadım. Muhtemelen bilgisayarda sahte bir mühür hazırlayıp onu kullanmışlardır. Muhtar mührünün sahtesini yapmakta ne var ki. Akıl alır gibi değil. Bu kişileri ne tanırım ne de böyle bir yardım aldım. Böyle bir bağış olayı kesinlikle olmadı.
BÜYÜKŞEHİRDEN SADECE 50 KOLİ YARDIM ALDIK
Deniz Feneri'nden kendilerine bir yardım ulaşmadığını söyleyen muhtar Cuma Karadağ "Biz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna döneminde sadece 50 koli gıda yardımı aldık. Ancak bu yardımların üzerinde Büyükşehir Belediyesi yazıyordu. Kesinlikle Deniz Feneri Derneği'nden gelmiyordu. Ayrıca o gıda yardımları sadece bizim muhtarlığımıza değil, tüm muhtarlıklara gönderildi" diye konuştu.