İşte 'en verimli' Atasözleri

ANKARA (ANKA)- Milli Prodüktivite Merkezi, Türk Atasözlerini verimlilikle bağlantılarını araştırdı. Araştırmada, hangi atasözünün verimlilikte ne anlama geldiği ortaya çıktı.

Milli Prodüktivite Merkezi aylık yayın organı Anahtar Dergisi’nde yayınlanan “Türk Atasözlerinde Verimlilik Öğütleri” başlıklı araştırmada, atasözlerinin verimlilik haritası ortala çıkartıldı. Araştırmada, “Ayağını yorganına göre uzat”, “At sahibine göre kişner”, “Damlaya damlaya göl olur”, “Vakit nakittir”, “Ağaç yaşken eğilir”, “Danışan dağlar aşmış, danışmayan yolda şaşmış”, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” gibi pek çok atasözü ile verimlilik arasında bağlantı kuruldu.

-VERİMLİLİĞİN ÖNEMİ ARTIYOR-

Bir Kızılderili kabile reisine atfedilen “atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldığımız” dünyanın, sorumsuz davranışlar yüzünden can çekiştiğine dikkat çekilen araştırmada, verimlilik kavramının her geçen gün daha önemli hale geldiği ifade ediliyor. Daha az tüketerek, daha az kirleterek ve daha az çalışarak daha çok üretim yapmanın, insanlığın öncelikli hedefi haline geldiği kaydedilen yazıda, “Artık her şey daha verimli bir hayat için” mesajı veriliyor.

-YÜZLERCE YILDIR KULLANILAN ÖZLÜ SÖZLER-

Türkçeye “verimlilik” olarak tercüme edilen “prodüktivite” kavramı yabancı kökenli olsa da, günlük hayatımızda yüzlerce yıldır kullanılagelen pek çok atasözü verimliliğin nasıl artırılacağına dair öğütler veriyor. Araştırmada, verimlilik ile bağlantılı Kaynakları Etkin Kullanmak, Zaman Yönetimi, Tasarruf, Takım Çalışması, Motivasyon, Planlama, Eğitim, Tecrübe gibi kavramlarla ilgili atasözlerine yer veriliyor. Bu atasözleri şöyle:

-İŞTE O ATASÖZLERİ-

ETKİLİ YÖNETİM: “Akılsız başın zahmetini ayaklar çeker”, “At sahibine göre kişner”, “At, adımına göre değil, adamına göre yürür”, “Yol yürümekle, borç ödemekle tükenir”, “Ata eyer gerek, eyere er gerek”, “Ayağı yürüten baştır.”

KAYNAKLARI ETKİN KULLANMAK: “Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz”, “Çok koşan çabuk yorulur”, “Su akarken testiyi doldur”, “Dokuz at bir kazığa bağlanmaz”, “Bir koyundan iki post çıkmaz.”

KALİTELİ ÜRETİM: “Çanakta balın olsun, arı Bağdat`tan gelir”, “Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını”, “Yağına kıymayan, çöreğini yavan yer.”

KARLILIK: “Irmak kenarına çeşme yapılmaz.”

İŞİ EHLİNE VERMEK: “At binenin (iş bilenin), kılıç kuşananın”, “Cambaz ipte, balık dipte gerektir”, “Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın”, “Acemi katır kapı önünde yük indirir”, “Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.”

ZAMAN YÖNETİMİ: “Acele ile menzil alınmaz”, “Acele işe şeytan karışır”, “Demir tavında dövülür”, “Bugünün işini yarına bırakma”, “Erteye kalan, arkaya kalır”, “Sona kalan dona kalır”, “Vakit nakittir.”

TASARRUF: “Damlaya damlaya göl olur”, “Sakla samanı, gelir zamanı”, “Ak akçe kara gün içindir”, “Güvenme varlığa, düşersin darlığa”, “İşten artmaz, dişten artar”, “Bol bol yiyen, bel bel bakar.”

ÇALIŞKANLIK: “İşleyen demir ışıldar”, “Akan su yosun tutmaz”, “Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun”, “Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına”, “Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer”, “Ağustosta gölge kovan, zemheride karnın ovar”, “Yazın gölge hoştur kışın çuval boştur”, “Sen işlersen mal işler, insan öyle genişler”, “Gezen tilki, yatan aslandan yeğdir.”

TAKIM ÇALIŞMASI: “Ağaç yaprağı ile gürler”, “El el ile, değirmen yel ile”, “El eli yıkar, iki el de yüzü”, “Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz”, “Birlikten kuvvet doğar”, “İki elin sesi var.”

MOTİVASYON: “Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin”, “Aç ayı oynamaz”, “Aç at yol almaz, aç it av almaz”, “Çok arpa atı çatlatır”, “Gönülsüz namaz göğe ağmaz”, “Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır, ya baş.”

PLANLAMA: “Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama”, “Ayağını yorganına göre uzat”, “Bin ölçüp bir biçmeli”, “İki ölç, bir biç”, “Son pişmanlık fayda vermez.”

DANIŞMANLIK: “Akıl adama sermayedir”, “Akıllıyı arkada tutma, akılsızı kılavuz etme”, “Akıl akıldan üstündür”, “Bin bilsen de bir bilene danış”, “Danışan dağı aşmış, danışmayanın yolu şaşmış”.

EĞİTİM: “Ağaç yaş iken eğilir”, “Boynuz kulağı geçer…”

TECRÜBE: “Canı yanan eşek attan yürük olur”, “Her ziyan bir öğüttür”. (ANKA)