İşte Ergenekon'u başlatan kayıtlar!
Ergenekon soruşturmasının kilit ismi olarak gösterilen Tuncay Güney'in, 2001 yılında gözaltına alındığı sırada polis sorgusunda verdiği ifadelerin yer aldığı CD'ler, avukatlara dağıtıldı.
Ergenekon duruşmasında Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk'un avukatlarından Hasan Basri Özbay, Tuncay Güney'in 18 sayfalık mülakatının dışında, mülakatın diğer kısmını bilmediklerini, bundan ötürü savunma yapmayacaklarını söylemiş, mahkemeye ulaşan 4 adet CD'yi izlemeden ne Serhan Bolluk'un ne Doğu Perinçek'in, ne de diğer İşçi Partili sanıkların savunma yapmayacaklarını ifade etmişti. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, 08 Ocak tarihindeki duruşma sırasında talebe karşılık herhangi bir karar beyanında bulunmazken, söz konusu CD'ler bugün Silivri Cezaevi'nde avukatlara dağıtıldı.
2001 yılı Mart ayında sahte otomobil sattığı iddiasıyla gözaltına alınan Güney, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nde, şubenin o dönemki müdürü Adil Serdar Saçan ve iki başkomiser tarafından sorgulanmıştı. Sorgu sırasında Ergenekon örgütünü ilk kez deşifre ettiği belirtilen Güney'in, örgütün o dönemde siyaset, iş dünyası, mafya ve terör örgütleriyle ilişkisi hakkında da bilgiler verdiği öğrenilmişti. Güney'in söz konusu ifadelerinin yer aldığı CD'ler, 2003 yılında Adil Serdar Saçan'a ait bir depoda ele geçirilmişti. Ergenekon duruşmasında gelen taleplerin ardından CD'ler bugün avukatlara dağıtıldı.
GÜNEY NELER SÖYLEDİ?
Tuncay Güney ifadesinde şunları söyledi:
"Veli Küçük'ün Kuzey Irak'ta okulu vardı, Ergenekon'un Kuzey Irak'ta da örgütlenmesi var
Veli Küçük ile Turan Yazgan'ın ilişkisi vardı, Veli Küçük bana Hizbullah'ın askeri birliklerde PKK'ya karşı eğitildiğini söyledi
Adnan Hoca'nın İsrail tarafından finanse edildiği söylendi
Adnan Hoca, Mersin'deki çiftliğine Veli Paşa'yı davet etti. Ama o gitmedi. İsrail'in propagandasını yapıyor diye kızardı.
Hizbullah olayından sonra Veli Küçük ile Perinçek'in arası bozuldu
Hizbullah'ı Jitem organize etti
Ergenekon örgütlenmesinin sağı-solu yok
Öcalan'ın avukatı Doğan Erbaş'la görüştüm
Veli Küçük ile Öcalan'ın avukatı Doğan Erbaş hiç görüşmedi
Özel kuvvetlerle Ergenekon arasında hizipleşme vardı
Öcalan Moskova'da teslim olacaktı, Veli Küçük Kenya'da yapılan operasyona karşıydı
PKK, Lübnan'da Çevik Bir ile görüştü
Veli Küçük Yeşil için patrondu
Yeşil'in ölümü Veli Küçük'ün işine yaramazdı, Yeşil'in hayalet olması Küçük'ün işine yarar, kimse Yeşil'i Küçük'ten habersiz öldüremez
Mehmet Eymür ile Veli Küçük'ün arası açıktı
Kimse Güneydoğu'da kalmak istemezdi ama Cem Ersever orada kaldı. Ersever JİTEM'in 4.Bölge komutanıydı
Cem Ersever tarafında olanları tasfiye eden Veli Küçük'tü
Bizdeki taslakta böyle bir ilkeler yok. Öyle Atatürkçülük gibi bir falan yok. Ama bunlar Mustafa Kemal'i örnek alıyorlar. Ama bu son dönemi değil devrimci, inkılapçı dönemleri filan.
PKK'lılarda bu gruptan rahatsız oluyorlar. Ortadoğu'da İran'da filan örgütlenmeler var. Kuzey Irak'takilerde böyle.
Devleti yıkmak isteyen herkes var bunların içinde. Zaten kendilerini devletin sahibi olarak görüyorlar.
1986 yılında babam ölünce çalışmaya başladım, gazete ilanıyla işe girdim, Dalan'ın okullarına yemek dağıtıyordum, Pertevniyal'de akşam okuluna gittim,
Sabah Gazetesi'ne Ali Kur isimli matematik öğretmeni gönderdi, Sabah'ta Tevfik Yener'in yanında ofis boy olarak çalıştım,
Köken olarak Çorumluyum, namaz kılıyorum. Ayazağa'da din dersi alıyordum, Fethullah Hoca bir vaaz verdi, doğal olarak etkilendim
Habur'dan 12 bin silah Talabani'ye 12 bin silah da Barzani'ye götürdük
Mehmet Ağar'ı Susurluk kazasından 1 saat önce uyardılar. Yoksa o da orada olacaktı.
Ağar'ı uyaran kişinin Sami Hoştan olduğunu sanıyorum.
Veli Küçük siyasete girmeyi hiç düşünmedi, perde arkasındaki lider olmak daha çok hoşuna gidiyor.
Küçük'ü Ergenekon'un yöneticisi olarak görüyorum
Ergenekon'un İran, Azerbaycan ve Ortadoğu'da da örgütlenmesi var
Sabancı cinayetinin ardından, Sabancılar eski istihbaratçılarla bir dedektifler ekibi kurdu
Fehriye Erdal'a Sabancı Center'da çalışması için referans veren Hüseyin Kocadağdır
Sabancı cinayeti ile ilgili dosyaları bana Doğu Perinçek verdi
Abdullah Çatlı, Levent'teki İETT garafında bir minibüs içinde Fehriye Erdal ve Mustafa Duyar ile görüştü
Sabancı cinayeti Dursun Karataş'a ihale edildi
Gürbüz Çapan, Cumhuriyet Gazetesi'nin hisselerini satın alıyor
Cumhuriyet'te İlhan Selçuk, 28 Şubat'tan sonra Kıvrıkoğlu'nu rencide eden bir yazı yazdı. Veli Küçük, "İlhan Selçuk'la gazete olmaz" dedi.
Veli Küçük, bir gazete düşünüyoruz, güçlenmek için basına girmeliyiz, bir gazete bir de televizyon lazım dedi
Veli Küçük'ün gazete istemesi üzerine Cumhuriyet Gazetesi gündeme geldi. Cumhuriyet'in hisse yapılanması konuşuldu, Gürbüz Çapan Veli Küçük'le iş yapmaya hazırdı
Ergenekon sizin bildiğiniz MHP'lilerin demir dövdüğü grup değil. Amerika'nın örgütlediği bir gruptır. Ergenekon devlet dışında bir yerlerden de destek alıyor.
Ergenekon'a sadece devletten değil, bankalardan işadamlarından ve mafyadan da kaynak akıyor.
Gay olduğumu Veli Küçük dahil herkes biliyordu. Psikiyatriye gittim ve "Ben gayim" dedim. Kabul ettiler.
Şu görüşmeden çok memnunum, çok zevk alıyorum.
Susurluk kazası öncesinde Mehmet Ağar ayrı Veli Küçük ayrı bir gruptu.
Tansu Çiller Veli Küçük'le görüşmek istedi ama o yanaşmadı. Doğan Güreş'in bile Veli Küçük kadar havası yoktu, inanın.
Türki Cumhuriyetlerdeki örgütlenmeleri direkt Veli Küçük yapıyordu
Veli Küçük Saddam'la görüşüyordu ama direkt değil, Tarık Aziz gibiler aracılığıyla.
Veli Küçük bana dedi ki "Hizbullah'ı başımıza bela eden Teoman Koman'dır"
Çatlı, İzmit'te Veli Küçük'ün yanına gidip gelirdi
Ben de olan tüm belgelerin hepsi Veli Küçük'te de var
Veli Paşa, Abdullah Çatlı'dan hoşnut değildi
Necip Hablemitoğlu'nun Fettullah Gülen raporu vardı
Kısmetim-1 gemisi battı ama uyuşturucuya birşey olmadı, yerine ulaştırıldı
Kısmetim-1 gemisi ile ilgili yazı yazmadım. Bana yaz dedikleri konuda yazıyorum
Ergenekon'un çekirdek kadrosu: İsmail Hakkı Karadayı, Necip Torumtay, Teoman Koman, Rasim Betir, Nejat Müldür, Engin Hoş, Güven Erkaya, Veli Küçük, Osman Özbek
