CHP'de seçimlerin hemen ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı çağrı ile başlayan 'değişim' hareketliliği devam ediyor. Yerel seçimler öncesi partisinin lider değişikliği de dahil olmak üzere büyük bir yenilenmeye ihtiyacı olduğunu savunan İmamoğlu, bir manifesto hazırladı.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da 'değişim' çağrısıyla Bolu'dan Genel Merkez'e kadar yürüyüşünü başlattı.
Parti içindeki görevinden alınan Aytuğ Atıcı ise parti tabanının genel başkan adaylığı için talebinin bulunduğunu söyledi. Atıcı, son kurultayda da aday adayı olduğunu ancak yeterli imzayı toplayamadığı için aday olamadığını anımsatarak “Bu kez durum farklı” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun en yakınındaki isimlerden olan Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel de adaylık sinyali vermişti.
CHP'de 'değişim' rüzgarları esmeye devam ederken, genel başkan adaylığı için bir isimden daha açıklama geldi. Parti içindeki 'sol' kanadı oluşturan 'Gelecek İçin Biz' grubunun lideri ve eski İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, kurultayda aday olacağını duyurdu.
Sözcü'den İsmail Saymaz'a konuşan Cihaner, CHP'nin son günlerdeki Zafer Partisi ile yakınlaşmasını "ikinci bir intihar olacaktır" diyerek değerlendirdi.
Zafer Partisi ile yapılan protokole de tepki gösteren Cihaner," Protokolde, ilk dört maddenin değiştirilemeyeceğine nasıl imza atarsınız? CHP'nin genetiğinde olan şey bu. Bu çok aşağılayıcı" diye konuştu.
Seçim sonuçlarını CHP açısından bir hezimet olarak değerlendiren Cİhaner, "Tarihin en gerici parlamentosu" oluşturuldu dedi.
Kılıçdaroğlu'nun yerinde olsaydı hemen istifa edeceğini söyleyen Cihaner, İBB Başkanı İmamoğlu'nun çağrısıyla ilgili de dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Cihaner "İmamoğlu'nun partiyi daha sol-sosyal demokrat bir çizgiye mi oturtacak, bir şey bilmiyoruz." dedi.
CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu duyuran Cihaner, "Daha solda bir CHP mi arzunuz?" sorusuna böyle yanıt verdi;
"Tabi. Sol, ittifakları öyle kurmaz. Laikliği görmezden gelemez. Eğitimden özelleştirme politikalarına cesur adımlar atar. Sol bir parti emek örgütleriyle organik bağlar kurar. Çevre mücadelesinin ana aktörü haline gelir. İş veren sendikası kuramaz. Cumhurbaşkanı adaylarını, siyasal İslamcılardan seçemez. Bir gün Deniz Gezmiş'i, bir gün Adnan Menderes'i anarak solculuk olmaz. Sahte solculuk bu."