SONAR araştırma şirketinin Başkanı Hakan Bayrakçı, anket sonuçlarıyla beraber olası koalisyon ihtimallerini yazdı ve önemli bir iddiada bulundu:
İşte seçim analizleri
Sevgili okuyucularım, SONAR'ın Mart ayı araştırmasını geçen hafta yayınladık.
Araştırma sonuçlarında üç önemli husus dikkat çekiyordu.
1. AKP'nin 4 puan civarında oy artırması.
2. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıpranmasından ötürü toplumun duyduğu hoşnutsuzluk.
3. Toplumun, ülkedeki ekonomik atmosferden olağanüstü etkilenmiş olması.
Önce AKP'nin neden yüzde 4 civarında oy artırarak tekrar YÜZDE 34'lere ulaşmış olabileceğini değerlendirelim!
Şubat ayında, siyasi iktidann, özellikle "Açılım" konusunu rölantiye aldığını gözlemlemiş ve bunun oylara yansıyacağını tahmin etmiştim. Nitekim bu ay, hükümet, bu tutumunun sonucunu aldı ve ani oy kaybını durdurmayı başardı. 2009 Mart'ında yapılan yerel seçimlerde il genel meclisi oylan itibanyla yüzde 38 oranında oy alan AKP'nin, bu seçimlerin üzerinden bir yıl geçmesine ve toplumun ekonomik krizi iliklerine kadar yaşıyor olmasına rağmen sadece 4 puan kaybettiği bir seviyeyi koruyor olması gerçekten de ilginçtir aslında. Zira son bir buçuk yıldır yaşadığımız bu ekonomik kriz başka bir hükümet döneminde olsaydı, çoktan 10 puanlık bir oy kaybına neden olmuştu. Bir önceki koalisyon hükümeti döneminde yaşanan ekonomik krizin oylara yansıması, bu söylediğime çarpıcı
TSK'nın, son dönem yüzde 65 civarında seyreden güven oranı, aynı rakamlarla bir bir örnektir.
Bununla beraber, AKP'nin halihazırda koruduğu birincilik ve yüzde 34'lük oy oranının, muhtemel bir genel seçimde nasıl bir Meclis aritmetiği dağılımı ortaya çıkarabileceği hususunu da ele almak gerekir.
AKP'NİN YÜZDE 34 OYU 200 VEKİL EDER
AKP, ilk seçimlerde yüzde 34 oy oranı ile ancak 200 civarında milletvekilliğine sahip olabilecektir. (Kaldı ki, seçime doğru bu oranın azalacağı düşüncemi koruyorum) Bu sayı, "tek başına iktidar' rakamı olan 276 dan çok uzaktır. CHP ve MHP ise yüzde 26 ve yüzde 19 oy oranlan ile toplam 300 milletvekilliği elde edebilecektir. 6 aydır vurguladığım, "ufukta AKP'siz koalisyon var" ısranm bu aritmetiğe dayanmaktadır. Tabiatıyla, henüz kurulmamış olan Sarıgül hareketinin nasıl bir oy ile yarışa başlayacağı, SP, DP, DSP ve BBP'nin ise, gerek baraj üstü partilerle, gerek kendi aralannda yapabilecekleri olası seçim ittifaklarının da Meclis aritmetiğini değiştirebileceğini düşünmek gerekir.
Toplumun TSK ile ilgili görüşlerine baktığımızda ise bir rahatsızlık görüntüsü ortaya çıkıyor.
TSK'YA GÜVEN YÜZDE 65
TSK'nın son dönemde yüzde 65 civarında seyreden güven oranı aynı rakamlarla bir endişeye dönüşmüş görünüyor, SONAR'ın son anketinde... Yani, ülkenin üçte ikisi, şu veya bu nedenle olsa da TSK'nın haddinden fazla yıpratıldığını düşünüyor.
Dikkatinizi çekeyim! "Yıprandığını" demiyorum, "yıpratıldığını" diyorum...
Bu, toplumun, ordunun yıprandığını değil, yıpratıldığını düşündüğünü ve bundan da rahatsızlık duyduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle, aslının ne olduğu (yargı aşamasında olduğu için) henüz anlaşılamadığından, 7 yıl önce planlanıp yapılmamış bir darbe iddiası ile yapılan takibat, topluma, siyasetçilerin düşündüğünden farklı yansıyor olmalıdır.
Ekonomik kriz ise, belki de son yirmi yılda yaşanan benzeri rüzgarların, en
ciddi fırtınası olarak algılanmaktadır.
YENİ UMUT ARANIYOR
Kısmen, dünyada yaşanan genel krizin "ülkemize uğraması" olarak algılandığı için, bu durum henüz AKP'nin oy oranına belirli ölçüde yansımaktadır. Ama diğer etkenlerle bir arada düşünüldüğünde, halkın (yine mart ayı araştırmasına bakarak) geleceğe bu konuda pek de umutla bakmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır, işte bu noktada çok çarpıcı bir bekleyiş, AKP'yi zor duruma sokabilir yakın gelecekte... O da, "bizi bu krizden şu kişi veya şu parti kurtarabilir" düşüncesine karşılık bulabilecekleri bir "yeni umut" arayışıdır..
Belki de salt bu nedenle, gerek baraj üstü, gerek baraj altı partilerin, ekonomide, hatta sadece özellikle ekonomide çok ciddi yeni söylemler ortaya koyması gerektiğini düşünüyorum.
OLASI KOALİSYONLAR
Partilerin, bugünlerde bir genel seçim olması halinde alabilecekleri oy oranlannı saptadık. AKP yüzde 34, CHP yüzde 26, MHP yüzde 19 ve baraj altında olmakla beraber, kayda değer (yüzde 4) oranlara sahip partiler..
Oysa ben, genel seçimlerden çıkacak Meclis aritmetiği ve olası koalisyonlar için analiz yaparken, bir yıl sonra yapılacak olan seçimlerde nasıl oranlar oluşabileceği ve bu rakamlann milletvekili dağılımına nasıl yansıyacağını tahlil etmek istiyorum. Yani bugünkü oy oranlanna bakarak değil...
Bir yıl sonraki seçimlerde, (potansiyel fors majörler hariç) AKP'nin yüzde 28-32, CHP'nin yüzde 25-29, MHP'nin yüzde 18-22 oy oranına sahip olabileceklerine kesin gözüyle bakıyorum... Sangül hareketinin ne yapabileceğini ise tahmin edemiyorum. BDP'nin, bağımsız adaylarla da olsa 30 milletvekili çıkarabileceğini tahmin ediyorum. SP, DP, DSP ve BBP ise yapacaktan hamleler ve bu hamlelerin, bekledikleri sonuçlan vermemesi halinde seçim ittifakları (baraj üstü partilerle veya kendiaralannda) ile Meclise girebileceklerini düşünüyorum.
Bu olasılıklan göz önüne alarak madde madde olası koalisyon hükümetlerine bakalım!
1. AKP-MHP Koalisyon Hükümeti: Bu olasılığı çok zayıf buluyorum. Zira MHP için, zaten iktidarda bulunan yani kadrolaşmasını büyük ölçüde yapmış bir parti ile hükümet pazarlığı yapmak zor olacak, bunun yerine, hemen hemen kendisiyle aynı güce sahip CHP ile pazarlık yapmayı tercih edecektir. Öte yandan, AKP'nin "açılım" ve "Ermeni" politikalan, MHP tabanında telafi edilemez bir tepki doğurduğundan ötürü, parti yönetiminin böyle bir koalisyonu AKP ile yapması, ilk kurultayda Devlet Bahçeli'yi zora sokacaktır. Bunu hem Bahçeli ve hem de kurmaylan çok iyi
bilmektedirler.
2. AKP-CHP Koalisyon Hükümeti: Aslında sadece milletvekili aritmetiği
nedeniyle yazdığım bu ihtimal ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapmıyorum. Sadece "günün esprisiydi" demekle yetiniyorum.
3. CHP-MHP Koalisyon Hükümeti: Bana göre, en yakın ihtimal budur...
Hatta geçen gün bu partilerden birinin önemli bir yetkilisine telefonda yaptığım espriyi buraya yazmak istedim Genel bir değerlendirme yaparken kendisine sordum. Dedim ki, "Yoksa siz daha bakanlık paylaşımlannı yani koalisyon pazarlığını yapmadınız mı?"
4. ÂKP-baraj altı partilerin olası seçim ittifakı sonucu oluşmuş Meclis'ten çıkacak koalisyon hükümeti:
Zordur ama ihtimal dahilindedir.
5. CHP-baraj altı partilerin olası seçim ittifakı sonucu oluşmuş meclisten çıkacak koalisyon hükümeti:
Hükümet kurma rakamı olan 276 milletvekili sayısına ulaşılması zordur ama ihtimal dahilindedir.
6. MHP-baraj altı partilerin olası seçim ittifakı sonucu oluşmuş Meclis'ten çıkacak koalisyon hükümeti:
276 sayısına ulaşılması zordur.
Sevgili okuyuculanm, Çeyrek asırdır mesleğimde analizler yaparak bugünlere geldim. SONAR Araştırma Şirketinin kurucusu ve başkanı olarak, geçmişte ufak tefek yanılgılar harr kür esasa
müteallik tahminlerimde yanılmadım. Zaten o nedenledir ki, 23 yıl SONAR olarak, binlerce siyasetçiye (basına yansımamış çalışmaları kast ediyorum) projeksiyon yaparak yürüdük. Bütün bunlan yaparken, aklımız, bilgimiz ve deneyimimiz kadar halkın görüşlerini anketlerle saptamamız hep önemliydi... Bu iddialı "siyasi projeksiyonumuzda da" yanılmayacağınızı umuyorum...(Sözcü)