Uçak yanarak Ümmü Tuyur Köyü’nün 10 km. batısında denize düştü. Uçağın Türkiye’ye ait olduğunun sonradan anlaşıldığını öne süren Suriye tarafı, Türk deniz kuvvetleri ile görüşüp iki Türk pilot için koordineli arama-kurtarma çalışmasının başlatıldığını belirtti.
**Görüntüde yok**
Lazkiye’de bir plajda çekilen ve YouTube’da yayınlanan videonun Türk uçağının düşürülüşünü gösterdiği iddia edilse de, videoda sadece uçaksavar sesi duyuluyor ama uçak görülmüyor. Rus kaynaklara göre Lazkiye kenti yakınlarında Rus yapımı S-125 “Neva” (NATO koduyla SA-3 Goa) uçaksavar bataryaları var. Bu füzeler 27 Mart 1999’da NATO’nun Yugoslavya harekatı sırasında Belgrad yakınlarında F-117 tipi casus uçağı düşürmüştü. Radara yakalanmama özelliğine sahip ilk savaş uçağı olan F-117’nin lakabı “hayalet.”
- Bu füzeler ilk olarak 1961 yılında üretilmiş olmasına rağmen, günümüzde modernize edilerek orta menzilli hava savunma sistemi olarak kullanılmaya devam ediliyor. Saniyede 560 metre (saate 2016 km) hız yapabilen S-125 füzesi 3.5-25 kilometre menzilde ve 20-18 bin metre irtifa aralığında hedefleri vurabiliyor. Füzenin hedef takibi radar sistemi yardımıyla gerçekleşiyor. Başlık hedefe 50 metre mesafede infilak etmiş olsa bile uçağa büyük hasar vererek düşmesine neden oluyor.
**900 füze var**
Rusya’nın Sesi Radyosu’na göre Suriye’nin elinde şu anda Moskova tarafından yapılan son sevkıyatlar da dikkate alındığında 900 adet hava savunma füzesi bulunuyor. 2011 yılı sonunda Suriye’ye gizlice S-300 rampaları aktarıldığı, Şam’ın elinde 4 batarya şeklinde, 50’şer füzeye sahip rampalar olduğu belirtiliyor. Suriye’de ayrıca 4 bin adet 23-100 mm çapında mermi kullanan uçaksavar topu bulunuyor. Suriye’nin Rus yapımı füze envanteri şöyle:
- 300 adet kısa menzilli S-75
“Dvina” ve S-75M “Volga” füzesi.
(NATO sınıfı SA-2)
- 200 adet kısa menzilli “Kub” uçaksavar füzesi. (NATO sınıfı SA-6)
- 140 adet orta menzilli S-125 “Neva” ve S-125M “Peçora” füzeleri. (NATO sınıfı SA-3)
- 60 adet kısa menzilli “Osa” hava savunma sistemi.
- 150 adet uzun menzilli S-200 “Angara”, S-200B “Vega” ve “Buk” sabit füzeleri.
(NATO sınıfı SA-5)
ŞAM yönetimi, uçağın düşürülmesiyle ilgili Türkiye’den hiçbir şekilde özür dilenmediğini açıkladı. Champress adlı internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cihad Makdisi, açıklamasında “Türkiye’den özür dilemedik” dedi.
**Düşmanlık yok, saldırı değil**
Sözcü Makdisi dün A Haber televizyonunun yayınına da katıldı. Makdisi, olayın bir düşmanlık ya da saldırı olmadığını vurguladı: “Şu an için önemli olan şu ki, Türk ve Suriyeli deniz yetkilileri pilotları bulmak için çalışıyor. Umarım pilotları en kısa zamanda buluruz ve bu olayın üstesinden geliriz. Şuna dikkat edilmeli, Türkiye’ye karşı herhangi bir düşmanlık yok. Sadece egemenliğimiz için savunmada bulunuldu.” Maksidi, Suriye’nin özür dileyip dilemeyeceği sorusuna ise “Yaptığımız her şey resmi olarak açıklanacak, saklayacak şeyimiz yok. Ayrıca bu sivil değildi, askeri bir uçaktı. Bu olay Suriye topraklarında Suriye hava sahasında meydana geldi. Açıklama Suriye’nin resmi tutumudur” yanıtını verdi.
**Rum basını: Dimitra’yı izliyordu**
KIBRIS Rum medyası, düşen Türk uçağının Rum birliklerinin karada yaptıkları Dimitra adlı küçük çaplı tatbikatı izlemek amacıyla bölgede olduğunu ileri sürdü. İddialara göre, düşen uçağa elektronik harp sistemleri donatılmış CN 235 tipi bir başka uçak da eşlik ediyordu.
Rum Alithia gazetesi, Rum radarlarının Türk savaş uçaklarını sonuna kadar takip ettiğini ve RF4 tipi keşif uçağının Rumların hava sahasını da ihlal ettiğini savundu. Rumlar KKTC hava sahasını da kendi bölgeleri kabul ederek, bu bölgedeki uçakları da ihlal kapsamına alıyor.
Rum medyası, Türk savaş uçaklarının Rum yönetimi toprakları üzerinde uçup uçmadığını ise belirtmedi. İddialara göre, askeri uçaklar saat 11.00’den 12.00’ye kadar bölgede kaldı ve önce doğudaki Suriye yönüne, ardından kuzeydeki Türkiye yönüne hareket etti. Rum medyası, son dönemde bu tip uçuşların sayısında artış olduğunu da kaydetti.