Türk sinemasının efsane isimlerinden Tarık Akan'ın ölüm haberinin ardından, ünlü oyuncunun yakın arkadaşlarından Müjdat Gezen, Akan ile uzun yıllar süren dostluklarını CNNTürk ekranlarında anlattı. Gezen, "Hepimizin başı sağolsun. 3 gün evvel hayat arkadaşı Acun Günay ile konuştum. Yoğun bakımda olduğunu söyledi. Doktorlarla konuştum, 'boşuna gelmeyin' dediler, yanına almıyorlardı zaten. Tarık bizim yalnız meslektaşımız değildi. Dost olarak, arkadaş olarak çok başka bir insandı"
Tarık Akan'ın ölüm nedenine ilişkin bilgi veren Müjdat Gezen, "Çok dirençli bir insandı. Akciğer kanserinden değil, maalesef karaciğere sıçramıştı. Akciğeri hemen hemen kurutmaya yakın, halletmişlerdi ama karaciğere sıçramıştı. Karaciğer kanserinden kaybettik. Son zamanlarda o aslanlar gibi 1.90'lık adam erimişti maalesef. Acun da kendisi de hastalığından söz edilmesini istemiyordu. Biz de kimseye söz etmedik uzun bir süre. Onun hakkında di'li geçmiş olarak konuşmak öyle gücüme gidiyor ki anlatamam... Eleştirdiğim tek yanı günde 4 paket sigara içmesi. Belki bu bir mesaj olsun, insanlar bu mikrop parçasını, sigarayı içmesinler artık. 'Sigara içmiyorsun, yiyorsun' diyordum. Günde 80 sigara ne demek!"
'Valla 3-4 gündür çok acılıyım. Çok eskiden tanıdığım, çok sevdiğim bir dostumdu. Tarık'ı sanatçı yönüyle konuşmayacağım. Artık o bilinen bir sanatçıdır. Tarık'ın ilk mesleği cankurtaranlıktı. Bu mesleği seçen bir adamın iyi inceleyip hayatına bakmak lazım. Başkasının canını kurtarmayı kendine meslek ediniyor. O kadar önemli bir şeydir bu. Almanya'ya turneye gittik 1-2 defa. Dönüşünde yan yana oturduk. Tutuklayacaklardı onu Almanya'da bir konuşma yaptı diye. 12 Eylül dönemiydi. Sonra benim eve getirdik bavulunu. Konuştuk evde sonra da tutuklandı yattı bir süre. Yazlık Bodrum'da evi vardı. Yanındaki otelde kalırdık. Balıklar tutar getirirdi bu gece bu balığı yiyoruz. Yani Tarık'ın insan yönünü anlatmaya kalkarsanız, kazandığı paralarla okul açan bir adamdı. Tarık'la olan dostluğumuz çok başkaydı. 2 gün önce Türkan Şoray aradı beni; 'Bu Tarık'ın durumu ne dedi. Ben konuşmak istiyorum, konuşamıyorum' dedi. Ben de konuşamazsın, çünkü acilde dedim. Başladı ağlamaya. Tarık'ı sevmeyene ben pek rastlamadım. Sevmeyen ise kafasını yastığa koysun, neden sevmediğini düşünsün. Her insan her insanı sevmek zorunda değil ama Tarık'ı sevmemek imkansız.'
O kadar beklenmedik bir şey ki. Çok iyi bir arkadaşımdı en güzel filmleri birlikte yaptık, birden bire oldu. Hiç beklemediğim bir şeydi, söyleyecek bir şey bulamıyorum çok çok fenayım. Telefonda görüşüyorduk. Çok takdir ettiğim çok farklı bir oyuncuydu.
Haberi sizden öğrendim. O kadar kötüyüm ki. Çok şeyler paylaştık. Duruşuyla hayata bakışıyla çok özel bir insandı. Çalışırken çok neşeli bir insandı. Sette herkesi güldüren çok keyifli bir adamdı. Kendisiyle çok şeyler düzelsin diye uğraştık.
Yapımcı Arif Keskiner de Türkiye'nin çok kıymetli bir sanatçısını kaybettiğini söyledi. Keskiner "Tarık Akan Türk sineması için önemli bir insandı. Emekten, özgürlükten yana mücadele etti. Birlikte 'Maden' filmini yapmıştık. Yakın bir arkadaşımdı. İyi bir Atatürkçü'ydü." dedi.
CNN Türk'e konuşan yapımcı Nebil Özgentürk ise şunları söyledi: Tarık abi gece 01.00 sularında vefat etti. Büyük bir aktördü, çok erken kaybettik. Ülke meselelerini konuşurdu. Ülkesine bağlı insan karakteri. Sulusepken şeylerle ilgilenmeyen ülkesinden sorunlara kendini vakfetmiş bir kişi. Nazım Hikmet Vakfı'nın ikinci başkanı. Atatürk'e dair en küçük eleştireye tahammülü yoktu. Darbelerin mağdurudur ayrıca. Çok üzülüyoruz. Sinema Tarık Akan'ı asla unutmayacak ve çok arayacak.