ANKARA (ANKA) – Türk Kahvesi’nin özellikleri, nasıl pişirilmesi ve ikram edilmesi gerektiği ustasından anlatıldı. Kurukahveci Mehmet Efendi Mahdumları, Türk Kahvesi için patent başvurusunda bulundu. Başvuruda, Türk Kahvesinin özellikleri, incelikleri ve pişirme yöntemi tek tek anlatıldı. Türk Kahvesi’nin kendine özgü özel kokusu ise herhangi bir aroma ve aromaya sahip olmayan kahve çekirdeklerinin kavrulma işlemi sırasında içinde barındırdığı 900’den fazla aromanın açığa çıkması ile oluşuyor.
Kurukahveci Mehmet Efendi Mahdumları Ahmet Efendi Kurukahveci ve Ortakları Komandit Şirketi'nin, "Türk Kahvesi" coğrafi işaretinin Türkiye sınırları içinde markalama amaçlı kullanım için yaptığı coğrafi işaret tescil başvurusu Resmi Gazete'de yayınlandı. Türk Patent Enstitüsü'ne yapılan başvuruda adeta Türk kahvesinin sırları ortaya döküldü. Türk Kahvesi için başlangıçta gereken çiğ kahvenin özellikleri şöyle anlatıldı:
“Kullanılacak kahve Coffea Arabica Lyn türü olmalı. Coffea Arabica, daha çok yüksekliği 800-2000 metre arasında yüksekliğe sahip dağlık platolarda ve volkanik yamaçlarda yetişiyor. Her yağmurlu dönemin ardından çiçek açar ve meyvelerin olgunlaşması için yaklaşık 9 ay gerekir. Yeşilimsi sarı renkteki oval Arabica çekirdeklerinden üretilen kahve, Robusta’ya göre daha az kafein içeriyor. Ayrıca daha lezzetli ve tatlı bir aromaya sahip. Olgunlaşmış çiğ kahvenin toplanması, mayalanma süresi ve depolama koşulları önemli.”
-KAVURMA SIRASINDA ÇEKİRDEKLERİN İÇİNDE BARINDIRDIĞI 900’DEN FAZLA AROMA AÇIĞA ÇIKIYOR-
Çiğ çekirdeğin kendine özgü renk, tat ve kokuda olması gerektiğinin belirtildiği başvuruda, çiğ çekirdek kahvede böcek, böcek ve kemirici hayvan kalıntılarının bulunmaması gerektiğine dikkat çekildi. Çiğ çekirdek kahvede çürük, küflü çekirdek ve yabancı madde miktarı toplam ağırlığın yüzde 5’ini aşamayacağının kaydedildiği başvuruda, kahvede kafein miktarının kuru madde ağırlığının en az yüzde 0,8’i kadar olacağı ifade edildi. Çiğ çekirdek kahvede rutubetin yüzde 14’den fazla olamayacağını vurgulandığı başvuruda, Türk kahvesinde katkı, aroma maddelerinin kullanılmadığı vurgulandı. Kavurma sırasında uygulanan ısı ile yeşil kahve çekirdeklerinin orijinal renklerinden kahverengiye dönüştüğünün kaydedildiği başvuruda, bu işlem sırasında hacimce genişleyerek su kaybettiği, herhangi bir aroma ve aromaya sahip olmayan kahve çekirdeklerinin içlerinde barındırdıkları 900’den fazla aromayı açığa çıkardığı ifade edildi.
-KAHVE İÇİN TAZELİK KALİTENİN OLMAZSA OLMAZ ŞARTI-
Kahve için tazeliğin kalitenin olmazsa olmaz şartı olduğunun belirtildiği başvuruda, “Kahve çekirdekleri kavrulduktan sonra oksidasyon süreci başlar ve bu süreç bayatlamaya neden olur. Kahve, kahvenin bozulmasına neden olabilecek etkilerden arındırılmış, kapalı sisteme sahip bir teknik kullanılarak uygun sıcaklık, basınç ve paketleme zamanı gibi parametreler dikkate alınarak paketlenmelidir” denildi. Paketleme işleminde kullanılacak paket, kahve yağının oksidasyonunu engellemeye yönelik yağa dayanıklı, oksijen geçirgenliği düşük ve kahvenin tazeliğini uzun süre muhafaza edebilecek nitelikte olması gerektiğinin belirtildiği başvuruda, Tazeliğin uzun süre muhafaza edilebilmesi için paketleme sisteminde inert gaz kullanılmasının önemine dikkat çekildi.
-KAHVE, SU İLE İKRAM EDİLİR-
Kahvenin lezzetli olması için oldukça ince öğütülmesi gerektiğinin altının çizildiği başvuruda pişirme usulü de şöyle anlatıldı:
“Su fincanla ölçülerek cezveye konur. Her fincan için iki çay kaşığı (5-7 gr) kahve ilave edilir. Kısık ateşte pişirilir. Bir süre sonra kabaran köpük fincana alınır. Kalan kahve bir taşım daha pişirilir. Kahve, su ile ikram edilir.”
Türk Kahvesi’nin, köpük, kahve ve telveden oluştuğunun belirtildiği başvuruda, kendine özgü kokusu ve köpüğü ile diğer kahvelerden ayırt edilir olduğu kaynatılarak içildiği ve kendine özgü fincanla ikram edildiği kaydedildi.