Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı ve Odyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Şerbetçioğlu yaptığı yazılı açıklamada, vertigonun baş dönmesine neden olan diğer rahatsızlıklardan farkına dikkati çekerek, "Vertigoda kişi daha önce hiç hissetmediği şekilde çevresinde, genellikle gözlerini açtığında dönme hissi, gözlerini kapattığında ise kendi içinde dönme hissi ve buna eşlik eden mide bulantısı, ölüm korkusu, soğuk terleme gibi duygular yaşar. Vertigo halk arasında bir hastalıkmış gibi tanıtılmasına karşın, hastalık adı olamayacak kadar karmaşıktır. Vertigo hastası bir kere bile yaşadığı bu duyguyu ömür boyu unutmaz." ifadesini kullandı.
'VERTİGO VE İŞİTME KAYBI AYNI ANDA ORTAYA ÇIKIYOR'
Vertigonun genetik bir bağı olmadığını kaydeden Prof. Şerbetçioğlu, şunları kaydetti:
"Bünye yapıyor. Migrenin baş ağrısı dışındaki tipleri ve Meniere hastalığı da vertigoyla seyredebilir. Kristallerin oynaması vertigoya yol açan bir hastalıktır ve vertigoya neden olur. Meniere Hastalığı dediğimiz iç kulak basıncının artmasının sonucunda, vertigo ve işitme kaybı aynı anda ortaya çıkıyor. Migren ise herkes tarafından baş ağrısı yapan bir hastalık olarak tanınıyor ise de aslında bazı hastalarda baş dönmesine de yol açabiliyor. Migren hastaları denge bozukluğuna yakalanabiliyor. Bunların sonucunda ortak tablo vertigo adı altında özetleniyor. Yani vertigo geniş bir şemsiyenin altında toplanan bir grup hastalığın sonucudur."
KADINLAR RİSK GRUBUNDA
Prof. Şerbetçioğlu, migrenin hastalığı nüfusun yüzde 10-16'sında görülürken, vertigonun yüzde 8-10 rastlandığını kaydederek, "Vertigonun en sık rastlanan tipi kristallerin oynaması tablosudur. Çocuklarda ve gençlerde az görülüyor. Çünkü onların beyinleri oldukça esnek ve yeni değişikliklere kolay adapte olabiliyor. Ama orta yaşlardan sonra vertigo kapıda bekliyor. Kristallerin oynaması tablosu daha sık olarak kadınların karşılaştığı bir tablo. Kadınlarda kristallerin zarar veren nedenlerden birisi hormonal dengesizlikler. Hormonlar kalsiyum metabolizması üzerinden kristallere zarar veriyor." bilgisini verdi.
Şerbetçioğlu, "Eskiden kristal oynamasının nedeninin kafa darbeleri olduğunu düşünürdük. Ama günümüzde bakıyoruz hiç kafa darbesi yemeyen insanda da kristaller yerinden oynayabiliryor. Mesela 12 saat sürekli yatıyorsunuz. Bu baş yaklaşık 12 saat hareketsiz kalıyor demektir. Sürekli bir kulağının üstünde yatanların bu tip vertigoya yakalanma riski daha fazla. Uzun süren yolculuklar da zararlı. Bu tip hareketsizlik veya aşırı hareketlilik yaratan durumlar vertigoyu ortaya çıkartabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
'İLAÇLAR ÇOK AZ DURUMDA TEDAVİYE GÖTÜRÜYOR'
Vertigonun tedavisinin her hastaya ve hastalığa göre farklı olduğuna işaret eden Prof. Şerbetçioğlu, ilaçların çok az durumda tedaviye götürdüğünü belirtti.
Prof. Şerbetçioğlu, tedavi yöntemlerine ilişkin şunları kaydetti:
"Mesela kristaller oynamışsa, bu durum mekaniktir. Mekanik bir durum da yine mekanik bir tedaviyle düzeltilmeli. Örneğin kristallerin oynaması tablosunu ortaya çıkaran Dix-Hallpike denilen başın aniden 90 derece çevrilmesi manevrasını yaptırdığımızda, yarım daire kanallarına kaçmış olan kristalleri harekete geçirmiş oluyoruz. Ardından başı normal tarafa 180 derecede çevirdiğimizde kristaller zararsız hale getirilebiliyor. Tabii bu mekanik tedavinin uzman hekim kontrolünde yapılması gerekiyor.
Migrende ise yaşam tarzının düzenlenmesi, atakların sıklığının azalmasını sağlıyor. Çünkü ilaçlar, ve ağrı kesiciler zararlı. Kullanılan ilaçlar, işitme kaybına neden olabilirken, mideye de zarar verebiliyor. Hatta ülser başlamasına bile neden oluyor. Biz hastalığın yerleşmeden önce çaresinin bulunmasını öneriyoruz. Yerleştikten sonra onun tedavisi zor, zahmetli ve masraflı. Diğer vertigo nedenlerinin tersine, migren tablosu genetik geçişle seyrediyor. Açlık, uykusuzluk çekildiğinde, kirli havalı yerlerde vakit geçiriyorsanız, lodosla çok karşılaşıyorsanız, güneşe gözünüzü dikiyorsanız, aşırı televizyon izliyorsanız, migreniniz tetiklenebilir."
"HASTALIKLAR ZİNCİRİNE NEDEN OLABİLİR"
Vertigonun tedavi edilmediği takdirde hastalıklar zincirine neden olduğunu belirten Prof. Şerbetçioğlu, "Tedavi edilmezse, düşmelere, sakatlanmalara neden olabiliyor. Masum bir baş dönmesi yaşlılıkta düşmeye, düşme ise kalça kırığına neden oluyor. Bu zincirin oluşmasıyla hastalık ağırlaşıyor. Öte yandan bu belirtiler başladığında dışarı çıktığında nasıl bir tabloyla karşılaşacağını bilemediği için hastalar eve kapanıyorlar. Bu nedenle sosyal izolasyona ve depresyona giriyorlar. Genellikle olumsuz psikolojinin vertigo hastalıkları üzerinde etkisi bulunmasa da vertigonun psikoloji üzerine olumsuz etkisi var." ifadelerini kullandı.
Prof. Şerbetçioğlu, eğer hastanın konuşma kusuru, uyuşma, görme kusuru, çift görme veya bilinç yitimi de varsa nöroloji uzmanına başvurması gerektiğini vurgulayarak, "Bunlar yoksa kulak burun boğaz bölümüne görünmeli. Öte yandan beyinle ilgili bir duyu yitimi varsa hastaların acil servise değil doğrudan nörolojiye gitmesi lazım. Çünkü acil servis tanı konmadan ilaç tedavisi uygulayarak hastalığın seyrini bozuyor. Seyri bozulan hastalıkta neden olan tabloyu keşfetmekte zorlanıyoruz." dedi.
Kaynak: AA