İstifayı değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Taksim'in göbeğinde 3 bin gazeteci yürüyorsa ve orada CHP yoksa, ben de onu yok sayarım" diye konuştu.
Berhan Şimşek’in ocak ayı başında milletvekili adaylığı için il başkanlığını bırakmasının ardından MYK tarafından CHP İstanbul İl Başkanlığı'na getirilen Nebil İlseven istifa etti.
Mardin'de konuşan CHP'nin teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin ise İlseven'in istifasını başarısızlığına bağladı.
"Taksim'in göbeğinde 3 bin gazeteci yürüyorsa ve orada CHP yoksa, ben de onu yok sayarım" diye konuşan Gürsel Tekin, "Ben il başkanı atandığımda bir tek adam değiştirmedim, bu bir yönetim sorunu değil başarısızlıktır" dedi.
Tekin, "Yönetimle ilgili bir sorunu olduğunu zannetmiyorum. Onlarca, binlerce il başkanlıığı yapacak arkadaşımız var. CHP büyük bir kurumdur. CHP’de herhangi bir sorun olacağını zannetmiyorum" şeklinde konuştu.
13 Ocak'ta Berhan Şimşek'ten devraldığı il başkanlığı koltuğunu bırakma kararı alan İlseven de istifasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
İlseven istifasının "İki yönetim biriminin birbiriyle yönetim açısından farklılıkların giderilmesine yönelik daha etkin, daha tek sesli yürütülmesine yönelik bir tasarruftur" yorumunu yaptı.
İstifasıyla ilgili çıkan haberlerde tamamen hayal ürünü bir süreç anlatıldığını belirten İlseven, partiyle ve genel başkanla en ufak bir sorunu olmadığını söyledi.
İlseven şunları söyledi:
"Ben dün öğeleden sonra itibarıyla genel merkezimize bir yazıyla ulaşarak, görevden affımı arz ettim kendilerine. Ben bireysel olarak, dün itibarıyla 53 gündür görev yapıyordum. Biliyorsunuz CHP'nin en uzun iktidar dönemi 57 gündür, geçen 20 yıl içinde. Dolayısıyla 53 gün az bir dönem değil.
Burada yönetim yaklaşımlarımızdaki, anlayışlarımızdaki farklılık nedeniyle genel merkezimizin elini rahatlatmak, İstanbul'daki çalışmayı daha etkin ve daha etkili olarak yürütmek konusundaki düşünce ve planlarını daha rahat uygulamaya koymasını teminen benim geri çekilmemin uygun olacağını düşündüm ve bunu kendilerine bildirdim.
İstifamla ilgili bazı haberlerde tamamen uydurma ve hayal ürünü bir süreç anlatılıyor. Bizim listemizin gelip gittiği hayal ürünü konulardır. Genel merkezle yaşadığımız herhangi bir sorun olmamıştır. Tabii ki isim önermek, strateji önermek genel merkezin en doğal hakkıdır. Bu süreç layıkiyle çalışmıştır. Bunu bir zafiyet gibi gösteren arkadaşların düşünceleri, gündemleri olduğunu düşünüyorum.
Bizden bir seçim programı istendiği ama bu programı yapamadığımız noktasında başarısızlığımızın neden olduğu söyleniyor. Ne bizden bir program istendi ne de bizim böyle bir programı verip verememek gibi zafiyet gösterdik. İstenseydi en etkili şekilde Ankara’ya iletirdik.
Bir noktada bizim farklı arayışlara girdiğimiz, farklı temaslar içinde olduğumuz ve genel merkezin bizi uyardığı bir süreç yoktur. Tüzük hatırlatılması da tamamen hayal ürünüdür. Biz tüzüğün ne olduğunu biliyoruz.
İki yönetim biriminin birbiriyle yönetim açısından farklılıkların giderilmesine yönelik daha etkin, daha tek sesli yürütülmesine yönelik bir tasarruftur.
Bütün bunlar çalakalem dile getirilmiş konulardır. Bizim partimizle, programımızla, genel başkanımızla en ufak bir sıkıntı olamaz."