İstimlak Paralarını Alamayan Köylüler Mağdur Oldu

Kırıkkale’nin Keskin ilçesine bağlı Ceritmüminli köyünde yapımı süren barajdan dolayı tarlaları zarar gören köylüler, istimlâk parasını alamadıklarını için perişan olduklarını söyledi.

150 hanelik köyde 30 ailenin tarım alanlarını kullanamadığını belirten köylüler, çalışmaların ilerlemesiyle gelecekler aylarda bu sayının 100'ü bulacağını dile getirdi. Ağaçları kesilen ve tarlalarını kullamaz hale gelen köylüler, haklarını mahkemede arayacaklarını ifade etti. Su kanalı için açılan yolların üzerinde bulunduğu için kesilen 15 yıllık ceviz, elma, armut ve söğüt ağaçlarının her biri için 20 ila 50 lira arasında bedel verilmek istendiğini dile getiren köylüler, ayrıca barajın yakınında bulunan gölletin çevresinde tedbir alınmasından da şikâyetçi oldu. Köylüler, kışın su seviyesi 15 metreyi bulun gölette çocuklarının ölmesinden ve hayvanlarının telef olmasından korktuklarını bildirdi.

İlkbahar mevsiminde barajın altında sulama kanalı açma çalışmalarının başladığını belirten Ceritmüminli köyü muhtar Yardımcısı Ahmet Kısıklı, yetkililerin gelerek tarlalarda inceleme yaptığını ve bir daha gelmediğini söyledi.

Yetkililerin kanal borsunun geçeceği alanlarda bulunan ekili alanları ve ağaçları tespit ettiğini belirten Kısıklı, “Daha sonra hiçbir anlaşma yapılmadan işçiler gelerek ağaçları kesti ve ekili alanları tahrip etti. Biz de devletimize güvendiğimiz için ses çıkarmadık. Fakat aradan aylar geçti ve yetkililer bir daha köye gelmedi.” dedi.

Toplam 25 dekar nohut ve buğday ekili arazi ile 20 meyve ağacının baraj çalışması sırasında zarar gördüğünü ve açıklayan köylü Zekeriya Kartal, “Yetkililerle görüşmek istedik, fakat kimseye ulaşamadık. ‘Köylü millettin efendisi’ derler. Bu sözün yıllar önce unutulduğunu gördüm. Kimse köylüyle ilgilenmiyor. 15 yıllık ceviz ağaçlarına ‘50 lira verelim’ diyorlar. Normalde satsaydım 4 bin liradan aşağı etmezdi. Yetkililer bizim sesimizi duysun.” diye konuştu.

Okulların açıldığını fakat çocuklarını okula gönderecek imkânın kalmadığını ifade eden köylü Harun Kartalcı da köyün tarlalarının altının üstüne geldiğini fakat yetkililerin kendileriyle ilgilenmediğini anlattı. Kartalcı, şunları kaydetti: “Biz baraj ve hizmet istemiyoruz. Bizi eski halimize bıraksınlar. O zaman daha mutluyduk ve kendi yağımızla kendimizi kavuruyorduk. Şimdi ise tarlalarımız gitti ve kışa ne yapacağımızı şaşırdık.” şeklinde konuştu.

Kartalcı, barajın altında bulunan göletin çevresinde güvenlik şeridi oluşturulmadığını, çocukların ve hayvanlarının gölete düşerek yaşamlarını yitirmesinden korktuklarını belirtti.

Toplam 25 dönüm ekili alan, 5 dönüm nohut ve 2 dönüm fasulyenin su kanalı açılması sırasında zarar gördüğünü dile getiren Mustafa Kuşçu, devletin sözünde durmadığını iddia etti. Kuşçu, “O kadar zayiata rağmen tarlamı sürüp ve ağaçlarımı kesmek istediler. Bunun üzerine tarlama girerseniz kan akar dedim ve kazıyı durdurdular. Şimdi benim zararımı kim ödeyecek. Bütün emeklerim gitti.” dedi.

Köylünün verdiği yardımlarla ayakta durmaya çalıştığını ifade eden Süleyman Çorak "Köyde sadece ekili bir üzüm bağım vardı. Üzümler çıkınca satarak kendime harçlık ediniyordum. Kazı çalışması bağımın içinden gitti ve daha da perişan oldum.” diyerek mağdur edildiğini söyledi.