Dünyaca ünlü Nobel Edebiyat ödülünü veren İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Stockholm Üniversitesinde beyin, dil bilimi ve nörofizyoloji alanında araştırmalar yapan öğretim görevlisi Türk akademisyen Dr. Hatice Zora'yı, "Beyinde dil ve duygu gelişimi" üzerine çalışmalarından dolayı "Kraliyet Hanedanı" ödülüne layık gördü.
Kraliyet Sarayı'ndaki ödül törenine, İsveç Kralı Carl 16. Gustaf, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi üyeleri Anders Olsson, Bo Ralph, Horace Engdahl ve Tomas Riad katıldı. Zora, ödülünü Kral Carl 16. Gustaf'ın elinden aldı. Zora'ya ayrıca 120 bin kron (yaklaşık 75 bin lira) para ödülü de verildi.
Ödülü almaktan dolayı mutlu olduğunu söyleyen Zora, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsveç Kralı Carl 16. Gustaf'ın 70. yaşı onuruna 3 yıl önce verilmeye başlanan ve ülkede 1818'den beri hüküm süren Kraliyet Hanedanı (Bernadotte Hanedanı) adına verilen bu ödülü, bu yıl bir Türk akademisyen olarak almaktan gurur duydum" dedi.
İsveç'teki bilimsel çalışmalarından da bahseden Zora, şunları kaydetti:
"Dil melodisi (prosodi) üzerine deneysel çalışmalarım bulunuyor. Melodinin iletişimde iki işlevi bulunmaktadır: bilişsel (dilsel) ve duygusal. Melodi İstanbul'daki ilçe olan Bebek'ten çocuk olan bebeği ayırt etmemizi sağladığı gibi, karşımızdaki kişinin içinde bulunduğu ruh halini anlamamızı da sağlar. Bu iki işlev beyinde farklı bölgelere ve mekanizmalara atfedilmektedir. Nörolojik ve dilbilimsel çalışmalar, bilişsel işlevin kortekste, duygusal işlevin ise subkortekste ortaya çıktığını göstermektedir. Beynin duygusal ve bilişsel melodiyi nasıl ayırt ettiği ve bu iki işlevin etkileşiminin altında yatan nörolojik bağlantılar hakkında bilgimiz çok kısıtlı. Ben, çeşitli beyin görüntüleme tekniklerini kullanarak (örneğin Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme, FMRI ve Elektroensefalografi, EEG), beynin derinliklerinde bu iki işlev arasındaki bağlantıyı araştırıyorum."
Çalışmalarının, çeşitli ruhsal hastalıkların tedavisinde katkısının olacağını vurgulayan Zora, "Araştırma sonuçlarının, insanlıkta bilişsel (dilsel) kabiliyetin nasıl ortaya çıkıp geliştiğini anlamamıza, sosyal biyoloji ve psikoloji alanlarına katkısı olacaktır." diye konuştu. (AA)