Muskos'un tasarısı yalnızca doğum oranını yükseltmeyi değil, insanların hayatlarını olumlu etkilemeyi de hedefliyor.
Per-Erik Muskos isimli üye, konu ile ilgili, "Birbirimizle ilgilenmemiz gerekiyor. Eğer bu mola ilişkileri güçlendirecekse buna değer" açıklaması yaptı.
Ülkenin kuzeyinde, Finlandiya sınırında bulunan bu küçük kasabada, İsveç'in genelinde olduğu gibi doğum oranı giderek düşüyor.
Ortalama yaşın hızla yükseldiği 4500 nüfuslu kasabanın belediye meclis üyesi olan Muskos, "Birçok genç insan okuldan mezun oldukları gün kasabadan ayrılıyor" diyor.
DOĞUM ORANI HIZLA DÜŞÜYOR
Overtornea'da 4 bin 500 kişi yaşıyor ve doğum oranı hızla düşüyor.
Muskos'un tasarısı yalnızca doğum oranını yükseltmeyi değil, insanların hayatlarını olumlu etkilemeyi de hedefliyor.
Per-Erik Muskos, "İnsanlar sürekli başka şeylerle uğraşıyor. Evdeyken sosyal medyayla vakit geçiyor, çocukları futbol veya buz hokeyi maçına götürmen gerekiyor, çocuklar olmadan partnerinle birbirinize ayıracak vaktiniz kalmıyor" diyor.
Muskos ayrıca tasarının kasabayı gençler için daha yaşanılır kılacağına inanıyor ve "Eğer hayat koşulları iyileşirse, gençler de kasabada kalabilir" diyor.
İsveçli meclis üyesi, tasarının kasaba meclisinde onaylanacağından da emin olduğunu açıkladı.
Tasarı onaylanırsa, halihazırda spor yapmak için haftada bir saat izin alabilen belediye çalışanları, ayrıca bir saat de partnerleriyle geçirebilecek.
Muskos'un doğum oranını yükseltmeye yönelik fikri, hükümetlerin bu konudaki çabalarının son örneği.
DOĞUM ORANINI YÜKSELTMEYE ÇALIŞAN BAŞKA ÜLKELER
Uzun çalışma saatleriyle bilinen Güney Kore'de, 2010 yılından bu yana her ayın bir gününü "çalışanlar eve erken gidebilsin" diye 7'de bitirme uygulaması başlatıldı.
Son on yıldır Rusya'da 12 Eylül "Gebelik Günü" olarak biliniyor. Bazı bölgelerde tam 9 ay sonra 12 Haziran'da doğuran çiftlere ödül veriliyor.
Geçen yıl İtalya'nın Assisi şehrindeki oteller, odalarında hamile kalan müşterilerine bedava tatil sunacaklarını açıkladı.
Tayvan'da da devlet doğum oranını yükseltmek için 'bebek bonusu' gibi çözümler getirmeye çalıştı. Hükümet doğurganlık tedavilerini finanse etmek ve çocuk bakımını kolaylaştırmak için adımlar attı. Hatta içişleri bakanlığının bekar çalışanları için çöpçatanlık etkinlikleri bile düzenledi.
Romanya'da 1960'lı yıllarda Nicolae Ceausescu daha otoriter yöntemlere başvurmuş, "doğum kontrolünü" engellemişti. Ceausescu ayrıca doğmamış bebekleri "tüm toplumun malı" ilan etmiş ve hamileliklerinin kolayca takip edilebilmesi için kadınların düzenli olarak klinik incelemeden geçmelerini şart koşmuştu.