YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İsviçre merkezli firmanın dolandırılması davasında tahliye kararı

Çin'deki firmaya saf bakır yerine kaldırım taşı göndererek karşılığında 36 milyon dolar aldıkları iddia edilen 16 sanığın yargılandığı davada tanıklar dinlendi - Parke taşı imalatçısı Ali Memiş: - "Pazarlıklar sonucunda taşın tanesinin 10 liradan satılması konusunda anlaştık. Ödeme aldıkça mal sevkiyatını gerçekleştirdik. Bu kişiler 40 gün süren sevkiyatta toplamda 1 milyon 408 bin liralık malzeme aldı"

İSTANBUL (AA) - Çin'de faaliyet gösteren İsviçre merkezli firmayı, saf bakır yerine kaldırım taşı göndererek dolandırdıkları iddia edilen 3'ü tutuklu 16 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların tahliyesine karar verildi.

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya 3'ü tutuklu 10 tutuksuz sanık ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti.

Tanık olarak dinlenen Metin Yılmaz, konteyner memuru olarak çalıştığını anlatarak, "2020 yılı haziran ayında iki konteynerin taşıdığı eşya cinsi belirtilmemişti. Yanımda Bora İbiş, Çağrı Koçoğlu ile Tamer Berber vardı. Sorduğumda Çağrı bana konteyner de bakır olduğunu söyledi. Bu iki sanık bana açma kapama tutanağını getirdi. Konteyneri açtık. Kaldırım taşı benzeri bir eşya vardı. Bakır renge boyanmıştı. Ben bakıra benzetemediğimi söyledim. Konteyner tam açılınca da taşlar ve paletler devrildi. Hasar olduğu için de ben fotoğrafladım. Benim görevim sona ermişti. Üst amirime durumu bildirdim. Tutanakta gümrük muayene memurunun imza ve kaşesi vardı. Benden sonra konteynerler mühürlenmiş." diye konuştu.

Diğer tanık Volkan Kartal da denetleme şirketinde eksper olarak çalıştığını, ilgili firmanın kendileriyle iletişime geçtiğini ve 1-2 gün sonra konteynerlere yükleme işleminin başladığını ifade ederek, "Fabrikaya yüklemenin başladığı ilk gün gittim. Yüklemede hurdadan dökülmüş bakır külçeler vardı. Yüklemeler 1,5 ayı sürdü. Sonra konteynerler kapatıldı, mühürleri, tartımları yapıldı, sonra da parka çekildi. Sahayı terk ettiğimde park halinde bekletiliyorlardı." dedi.

- Taşın tanesi 10 liraya alındı

Mahkeme başkanı, Çerkezköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla ifade veren tanık Ali Memiş'in ifadesini duruşmada okudu.

Tanık Memiş ifadesinde, Çerkezköy'de boru ve parke taşı imalatı yaptıklarını, 2020 yılının haziran ayında Muammer isimli bir şahsın iş yerlerine gelerek, bordur taşı almak istediğini söylediğini aktardı.

Bu kişinin tekrar gelerek fiyat konusunda görüş aldığını ve indirim istediğini belirten Memiş, "Pazarlıklar sonucunda taşın tanesinin 10 liradan satılması konusunda anlaştık. Ödeme aldıkça mal sevkiyatını gerçekleştirdik. Bu kişiler 40 gün süren sevkiyatta toplamda 1 milyon 408 bin liralık malzeme aldı." ifadelerini kullandı.

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklar Hasan Kayacıköse, Soner Çokyiğit ve Sinan Çokyiğit'in bu hallerinin devamını talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu 3 sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1-26 Haziran 2020 tarihlerinde İsviçre merkezli firma ile sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Çokyiğit'in ortak olduğu firma arasında saf bakır alım satımına ilişkin sözleşme tanzim edildiği aktarılıyor.

Yapılan anlaşma neticesinde saf bakırın suçtan zarar gören İsviçre merkezli firmanın faaliyet gösterdiği Çin'in Lianyungang kentine gönderileceği belirtilen iddianamede, bunun karşılığında 36 milyon dolar ödemenin yapılacağı anlatılıyor.

İddianamede, firmalar arasında anlaşmaya konu saf bakırların Tekirdağ’daki fabrika binasından yüklendiği, yüklemeler esnasında mühürleme işlemenin tamamlanarak Ambarlı Limanı'ndan 8 ayrı sevkiyatın Lianyungang'a gönderildiği ifade edilerek, bu gönderim sonucunda da 36 milyon dolar ödeme yapıldığı kaydediliyor.

Firmaya sevkiyatın ulaştığı esnada konteynerlerde saf bakır yerine maddi değeri olmayan kaldırım taşı bulunduğuna işaret edilen iddianamede, kaldırım taşı gönderen firmanın resmi ve gayriresmi ortaklarının sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Çokyiğit olduğu belirtiliyor.

Suçtan zarar gören firma vekillerinin sunduğu dilekçeler kapsamında da sanıkların benzer mahiyette farklı şahıslara yönelik aynı nitelikte eylemlerinin bulunduğu ve haklarında kovuşturma aşamasında devam eden davalarının olduğuna dikkati çekilen iddianamede, "Sanıkların birbirleriyle daha önceye dayalı tanışıklıklarının bulunması, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte şirket uhdesinde gerçekleştirmelerinin yasal bir yüz kavuşturma çabasından öteye geçmediği ve cumhuriyet tarihinde bir kişiye yönelik olarak en yüksek miktarlı dolandırıcılık ve sahtecilik olayının gerçekleştirilmesinin nevi gereği bir hiyerarşik yapıyı içinde barındıracağı hususu aşikardır." değerlendirmesi yapılıyor.

İddianamede, sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Çokyiğit hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık” ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik"ten 11 yıl 3'er aydan 33 yıl 3'er aya kadar hapis cezası isteniyor.

Sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit, Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş, Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve Vedat Ulusoy'un "örgüte üye olma", "nitelikli dolandırıcılık" ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" suçlarından 9 yıl 3'er aydan 29 yıl 3'er aya kadar hapsi istenirken diğer sanıklar Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş hakkında da "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek", "nitelikli dolandırıcılık" ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" suçlarından yine aynı miktarda hapis cezası talep ediliyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler