DHA muhabiri, bu kasabalardan biri olan Milano'ya 45 kilometre mesafedeki 16 bin nüfuslu Casalpusterlengo'ya gitti. Güvenlik önlemlerini görüntüledi. "Kırmızı bölge" olarak ilan edilen virüsün bulaşma riski yüksek olduğu bu kasabalara ancak özel izinle girilip çıkılabiliyor.
Kasabaların girişlerini tutan medikal maskeli polisler bölgede kuş uçurtmuyor. Uluslararası kurallar karantina süresini iki hafta süresince öngörüyor.
Casalpusterlengo'nun polis ekiplerinin bekletildiği giriş noktasında denk geldiğimiz sara hastası yaşlı bir kadın, karantinaya alınmayan çevre bir kasabadan geldiğini söyleyerek "Beni öldürecekler, dayanamıyorum artık. Bu tedbirler çok abartılı. Doktorum burada, reçetelerimi yazdırmam lazım ama bana bir suçluymuşum gibi davranıp geri çeviriyorlar" diye öfkesini dile getiriyor.
İtalyan basınına yansıyan haberlere göre de karantina bölgesinde yaşamak zorunda kalanların sabrı taşmış durumda.
Virüsün ilk görüldüğü Codogna'daki yasağı delerek alışveriş için dışarıya çıkan Luigi Toselli "Terk edildik. 50 bin kişiyi böyle cezalandıramazsınız" diye tepkisini ortaya koydu.
Karantina altında yaşayan bazı kişilerin aşırı stresten dolayı uyku hapları kullanmakta olduğu da basına yansıyan haberler arasında.
Söz konusu kasabalarda iş yerleri, okullar ve kamu kuruluşları kapalı tutulurken, sadece marketler ve eczaneler açık durumda.
İtalya’da virüs taşıdığı tespit edilenlerin büyük kısmı evlerinde kontrol altında tutulurken, 30'a yakın kişinin ise yoğun bakımda tutulduğu bildirildi.
(DHA)