İtiraf akıllara Bayraktar Camii'ni getirdi

Kıbrıs’ta sivil direnişi örgütleyen isim olarak bilinen emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, önceki gün verdiği bir röportajda inanılması zor bir itirafta bulunmuştu; “Halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Mesela bir cami yakılır. Kıbrıs’ta biz bunu yaptık. Bir cami yaktık.”

Bu sözler üzerine Kıbrıs’ta Yunanistan’a bağlanmayı (Enosis) savunan EOKA ile Rumlar’ın Türkler’e yönelik zulmüne karşı kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) arasındaki çatışmalar bir kez daha akıllara geldi.

Kıbrıs’ta Türkler tarafından yine Türkler’i Rumlar’a karşı provoke etmek için cami yakıldığına yönelik iddialar yeni değil ve Kıbrıs’ta uzun süre gündemi meşgul etti.

Bunların en bilineni 1962 ve 64 yıllarında iki kez minaresine bomba konulan Bayraktar Camii.

Şu anki Güney Kıbrıs topraklarında yer alan ve Osmanlı’nın Kıbrıs’ta inşa ettiği ilk cami olması nedeniyle tarihi öneme sahip Bayraktar Camii’nin 23 Ocak 1964’te bombalamasıyla ilgili iddialar ilk kez Kıbrıs basınında yer almıştı.

23 Nisan 1964’te ilk sayısı çıkan haftalık Cumhuriyet Gazetesi “Bayraktar Camii’ni TMT bombaladı” manşetiyle çıktı.

Gazeteyi çıkaran iki Türk avukat Ahmet Muzaffer Gürkan ve Ayhan Hikmet, bombaları yerleştirenlerin kimliklerini bildiklerini belirterek, bu olay hakkında bilgi sahibi olanların çıkıp itiraf etmesini istedi.

Bu haber üzerine dönemin Kıbrıs Adalet Bakanı Polykarpos Georgadijs, bakanlıka Gürkan ile biraraya geldi ve olayı kendisine anlatmasını istedi. Ancak gizlice kaydettiği bu görüşmenin ses kaydını Rum basınına sızdırmasının ardından TMT ve o dönemde Türk hareketinin liderliğini yapan Rauf Denktaş bu iki gazeteciyi “hain” ilan etti.Kısa bir süre sonra da infaz edildiler. Daha sonra infazın TMT üyeleri tarafından yapıldığı ortaya çıktı.

Akşam gazetesinin haberine göre Cinayetlerin ardından Kıbrıs’taki Türk Büyükelçiliği Denktaş’ı çağırarak, “Bu işin arkasından siz çıkarsanız Kıbrıs’tan sizi sürdürürüm” dedi. Ancak sürülen kendisi oldu. Elçi, Ankara tarafından görevden alındı. Denktaş ise hakkında açılan davada, “Cinayetlerin sebebinin kadın meselesi olduğunu duydum” diyerek kendisini savundu.