İÜ Rektörlüğü'ne Centel atandı

İSTANBUL (İHA) - Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun görevden alınmasının ardından YÖK tarafından İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne vekaleten atanan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuri Tankut Centel, "Kemal Alemdaroğlu ve arkadaşlarının sürdürdüğü anlayışın yeni dönemde üniversiteyi yıpratmaması için çalışacağım" dedi.

Göreve bugün başlayan Prof. Dr. Nuri Tankut Centel, bir basın toplantısı düzenledi. Centel, "Cumhurbaşkanlığı'nın aldığı ve Resmi Gazete'de yayımlanan kararla Alemdaroğlu görevden alındı. Kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürümesi için görevlendirildim. Görev sürem 6 ayla sınırlıdır. Üniversiteyi rektör seçimine hazırlamakla görevliyim. Tarafsız davranmaya çalışacağım. Yargı kararları gecikmeden uygulanacak. Üniversitemiz daha önceden olduğu gibi Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalacak. Laik devlet politikasını sürdüreceğimizin bilinmesini isterim" dedi.

Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Centel, "Alemdaroğlu'nun görevden alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Alemdaroğlu'nun görevden alınmasını üzücü buluyorum. İstanbul Üniversitesi, tarihi oldukça zengin, 550 yıllık geçmişe dayanan, Cumhuriyetin en eski üniversitesidir. Böyle bir üniversitenin rektörünün görevden alınması üzücüdür. Üniversitenin başsız kalması söz konusu değildir. Bu bir Cumhurbaşkanlığı tasarrufudur. Bu tasarrufa YÖK'ün idari işleme konu olabilecek durumu söz konusu değildir. YÖK, belli birtakım iddialarla ilgili deliller toplamış ve bunu Cumhurbaşkanlığı'na sunmuştur. Benim, Cumhurbaşkanı'nın tasarrufuna bir şey söylemem mümkün değildir. Cumhurbaşkanı, yargının en üst düzeyine başkanlık yapmış bir insandır" diye konuştu.
Alemdaroğlu'nun görevden alınmasının ardından Senato üyelerinin istifalarını da değerlendiren Centel, bu yönde organize edilen toplantıya kendisinin de davet edildiğini söyledi. Konumu itibarıyla bu toplantıya gitmesinin söz konusu olmadığını belirten Prof. Dr. Centel, "Bu istifalarda gerekçe gösterilmiş değil. Bu dilekçeleri değerlendirmeye alacağım. Bazı senatörlerle görüşmeler yaptım, bazılarıyla da yapacağım. Onları ikna edip, tekrar göreve çağıracağım. Bu kurumun başka kişilere bırakılması yanlış olur. Birilerine kızarak görevi bırakmayı doğru bulmuyorum" açıklamasında bulundu.

Centel, Alemdaroğlu'nun görevden alınmasıyla birlikte istifaların gelmesinin, İstanbul Üniversitesi'ni yıprattığını belirterek, "Ben İstanbul Üniversitesi'nin yeterince yıprandığını düşünüyorum. İstanbul Üniversitesi'nin belli bir çizgisi vardır. Bunlar; Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, Cumhuriyetin kollanması, laikliğin korunmasıdır. 35 dilekçe aldım. Bunların benim veya mevcut konumumla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bu, bana karşı alınmış bir karar değil. İstifayı yanlış buluyorum. Ben 3 kez istifanın eşiğine geldim, sonra eski rektörümle konuştum ve vazgeçtim. Bu durumu şova dönüştürmeyi doğru bulmuyorum. Alemdaroğlu ile zaman zaman çatışmamız olmuştur. Aynı çatı altındayız, bir hukuk adamı olarak aynı kararların altına imza attık. Uygulanmadığı belirtilen hukuk kurallarını uygulayacağız" ifadelerini kullandı.

Centel, kurumu yıpratan sebeplerin sorulması üzerine ise şöyle konuştu:

"Yıpratan sebeplerden biri de rektör ve muhaliflerin tavrı, kişisel sürtüşmeler ve bireysel çıkarlardır. Bunlar kuruma zarar vermiştir. Kemal Alemdaroğlu ve arkadaşlarının sürdürdüğü anlayışın yeni dönemde üniversiteyi yıpratmaması için çalışacağım."

Alemdaroğlu'nun, "Ben Kemalist düşüncelerimden dolayı görevden alındım" sözlerinin hatırlatılması üzerine Centel, "Hepimiz bu üniversitenin içinde aynı derecede Atatürkçü ve laik düşüncedeyiz" dedi. Prof. Dr. Centel, "Rektörlük için aday olacak mısınız?" sorusuna, "Rektörlük için adaylığı düşünmedim; ama verilen görev ne ise onu yaparım. Eğer bana destek verirlerse ve Tıp Fakültesi senatörlerinin oylarını alabilirsem, aday olabilirim. Ancak, misyonum kendi propagandamı yapmak değil, en kısa zamanda üniversiteyi seçime götürmektir. Her fakülteye eşit uzaklıktayım. Hukuk Fakültesi'nden geldim diye, Hukuk Fakültesi'ne ayrıcalık yapmayı düşünmüyorum. Bundan sonra dekanların seçimle belirlenmesini istiyorum. Ben de en az Prof. Dr. Alemdaroğlu kadar laik ve Atatürkçüyüm. O belki otoriterdi, ben biraz daha demokratik ve özgür olmak istiyorum" cevabını verdi.