Iuc Başkanı Azizoğlu: “müslümanlar Barışçıl Ve İnsani Değerleri Ön Planda Tutan Sağduyulu Tavır Ve Üslubunu Sürdürmelidir"

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu (IUC) Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Müslümanlar barışçıl ve insani değerleri ön planda tutan sağduyulu tavır ve üslubunu sürdürmelidir" dedi.Fransızların Kur’an-ı Kerim hakkında kaleme aldığı makaleyi şahsı ve IUC’ye 29 ülkeden üye üniversitelere bağlı on binlerce akademisyen adına eleştirdiğini belirten Azizoğlu, “Müslümanlar barışçıl ve insani değerleri ön planda tutan sağduyulu tavır ve üslubunu sürdürmelidir. Kitapları Türkçe’ye çevrilmiş felsefeci siyonist Pascal Bruckner’in kaleme aldığı makaleyi eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, eski başbakanlar, yazar ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu 300 Fransız’ın imzalaması, Batı toplumlarında İslam düşmanlığının sınır tanımaz bir yükselişte olduğunu göstermektedir" dedi.Müslümanların kutsal kitaplarında belirtilen Yahudi dinine, Hz. Musa’ya ve kutsal kitap Tevrat’a Kur’an-ı Kerim’de belirtilen değer ve saygıyı gösterdiklerini kaydeden Azizoğlu, “Müslümanların tepki gösterip karşı duruş sergilediği siyasallaşmış Yahudilik, yani siyonizmdir. Siyonizm küresel tehdittir. Bu amaçla yapılandırılmış olan özellikle de hedefinde İslam ve Müslüman düşmanlığı olan bir terör örgütüdür. Sözde 300 entelektüel Fransız’ın imzaladığı Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e saldırıyı içeren bu bildiri aslında Yahudilik dışındaki tüm kutsal din ve kitaplara da bir saldırıdır. Evrensel insani değerlerden yoksun bu bildirinin kurdukları terör örgütlerinin yok edilişinden sonra başlaması manidardır” dedi.Azizoğlu, şunları söyledi:“Bizler dini, dili, ırkı, rengi ve cinsiyeti ne olursa olsun bu kürenin ortak paydaşlarıyız. Yaklaşık 7 milyarlık insan nüfusuna sahip gezegenimizde 1 milyar civarında nüfusa sahip Batı toplumlarının gezegenimizde, özellikle İslam coğrafyası ve Türkiye’de kurdukları DEAŞ, PKK ve FETÖ benzeri terör örgütleri vasıtasıyla kaoslar, iç savaşlar ve ekonomik krizler oluşturarak, dünyamızın tüm maddi ve sosyal yaşamsal alanlarını kendi toplumları hizmetine sunmaları, yüzyıllardır gezegenimizi sömürü ve işgal alanı görmelerinin yeni bir stratejik kaos projesidir.”