Prof. Dr. Sadık Akşit, çocukla iyi iletişim kurulması için ondan gerekli mesajların alınması gerektiğini belirtti. Akşit, anne ve babanın iyi bir dinleyici olmasının çocuk için de iyi bir model oluşturacağını ifade ederek, "Aktif dinleme, iletişimin önemli bir parçası olup, iletişim kanallarının açık tutulmasıdır. Bir başka deyişle, anne-babanın çocuğun duygu ve düşüncelerini söyleme isteğini fark etmesi ve onu dinlemeye hazır olduğunu belirtmesi anlamındadır" dedi.
Çocuklarla iletişim kurarken olumlu bir bakış açısıyla yaklaşılmasını tavsiye eden Akşit, "Örneğin, 'Bugünkü matematik ödevlerini çok güzel çözdün' gibi takdir söylemleri kullanılabilir. Ancak bunu yaparken, anne-baba onu 'Kendi görmek istediği biçimde davrandı' diye yapmamalıdır. Onun etkinliklerine çok karışmadan, onu olduğu gibi kabul ettiğini göstermelidirler. Çocuğunuzu dinlemeye yeterince zaman ayırmalısınız. Akşam yemeği sırasında ya da yatmadan önce genellikle konuşma için en uygun zamanlardır. Anne-baba konuşma sırasında kendi düşüncelerini bir kenara bırakıp çocuktan gerekli mesajları almaya çaba göstermelidir. Bunun için tüm dikkatlerini ona vermeli, kendilerini bir an için onun yerine koyarak onun hissettiklerini anlamaya çalışmalı ve onun düşüncelerine değer verdiklerini hissettirmelidirler" diye konuştu.
Anne-babanın çocukla konuşurken ona karşı yargılayıcı ve suçlayıcı olmamalı gerektiğini, olumlu bir diyalog kurmaya çalışmasını isteyen Akşit, "Bu diyalog, çocuğun herhangi olumsuz bir davranışını düzeltirken 'sen' mesajı yerine 'ben' mesajı kullanılarak sağlanabilir. Anne-baba ya da çocuğun zihnini meşgul eden düşünceler, endişeler ve stres iyi bir iletişim kurulmasını engelleyebilir. Konuşmak için uygun bir zaman ve yer seçilmemiş olabilir. Okuldan yorgun olarak gelmiş çocukla sorunları konuşmak yerine, çocuk yemek yedikten ve biraz dinlendikten sonra konuşmak çok daha yararlı olur. Konuşmak için kimsenin olmadığı, sakin bir yer seçilmelidir. Birer anne-baba olarak çocukların bize saygılı davranmasını istiyorsak, bizim de onları saygıyla dinlememiz ve olayları bir de onların gözüyle bakarak onları anlamaya çalışmamız gerekir" dedi.
Anne ve babanın okul çağındaki çocuklarıyla iletişimde çok sık yaptığı bazı hatalar bulunduğunu anlatan Akşit, hataların örneklerini şöyle sıraladı:
- Emrivaki konuşmak: "Bunu söylediğim gibi yapacaksın, yoksa"
- Ders vermek: "Ben çocukken senin yaptığın işin iki katını yapardım"
- Eleştirmek: "Bugün her şeyi berbat yapıyorsun"
- Alay etmek: "Bu yaptığın çok aptalca bir şeydi"
- Küçük düşürmek: "Senin yaşındaki bir çocuğun bunu bilmesi gerekir"