İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Tanzim satış işine karşı değiliz ama hani bunlar 'yeni Türkiye” deyip eskiyi beğenmiyordu. Bu milletin dişiyle tırnağıyla kurduğu fabrikaları haraç, mezat satarken, 'Devlet ticaretle mi uğraşır?' diyorlardı. Ne oldu? Buldukları çözüm, pahalı olan her şeyi devlet eliyle ucuza satmak oldu. Şu işe bakar mısınız? Devletin en stratejik fabrikasını özel sektöre devrediyorlar, domatesi, biberi devlete sattıracaklar." dedi.
Akşener, partisinin Meclis Grup Toplantısında konuşmasına, İstanbul'daki helikopter kazasında şehit olan 4 askere rahmet ve yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunarak başladı. Akşener, son dönemde helikopter kazalarının dikkati çektiğini, bu konuda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılacağına inandığını dile getirdi.
Ülkenin en önemli sorununun pahalılık olduğuna işaret eden Akşener, "Soğan pahalı, biber pahalı, patlıcan, domates pahalı. 'Neden pahalı?”'diye sorunca, diyorlar ki; Aracılar parayı götürüyor. Kim bu aracılar? 'Fırsatçılık yapanın tepesine çökün' diyoruz. İktidar şikayet edecek makam değil. Ama bunlar sürekli şikayet ediyor. Orası, yanlış yapan varsa gereğini yapacak makam. Yapamıyorsanız gidin kardeşim." ifadelerini kullandı.
Meral Akşener, her kriz döneminde fırsatçıların olduğunu ancak devletin gereken tedbirleri aldığını vurgulayarak, "Tüketen vatandaş feryad ediyor ama üreten çiftçi de ürünü taşıyan da satan da feryad ediyor. Bu işte bir gariplik yok mu? Anadolu'da Trakya'da yetişen ürünler, 15 milyonluk İstanbul'a nasıl gelecek? Şimdi ben size anlatayım. Ürünler araçlara yüklenecek, araçlar suyla çalışmıyor, mazot yakıyor. Peki, o mazota zammı kim yapıyor? İktidar yapıyor. Bütün bunları pahalılaştıran fırsatçı aracı iktidardır." şeklinde konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "sebze ve meyvenin fiyatı taşımacılık yüzünden artıyor." şeklindeki açıklamasını eleştiren Akşener, "Biz bugüne kadar nohut almak için Kahramanmaraş'a, domates için Ege'ye, portakal için Antalya'ya mı gidiyorduk? Millet bugüne kadar evinin balkonunda mı üretiyordu? İyice şaşırmış. Gerçekten böyle diyor. Fiyatlar taşımacılıktan artıyormuş. Domates, biber yıllardır bir yerlerde üretilip, bir yerlere taşınıyor. Nakliye işi yeni değil." değerlendirmesinde bulundu.
Akşener, köprü, otoyol ve yakıt giderlerinin nakliye masraflarının artmasına neden olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Biz, tüm seçim kampanyası boyunca çıktığımız her meydanda sizi uyarmadık mı? 'Tarım politikalarınız yanlış' demedik mi? 'Girdi maliyetleri yüksek, çiftçi dertli, düşürün bu maliyetleri' demedik mi? Bütün uyarılarımızda üretimin plansız, çiftçinin neyle rekabet ettiğini ve bir sonraki dönemin ne olacağını bilmediğini söyledik. İktidarın yönlendirmesi gerektiğini, üreticinin dağınık olduğunu, kooperatiflerin kurulması gerektiğini söyledik. Verilerinizin sağlıklı olmadığını, ciddi ürün kaybı olduğunu, çiftçinin hakkı olan 80 milyar liranın ödenmesini söyledik."
Akşener, Türkiye'nin dünyada tarım ve hayvancılıkta, kendine yetebilen ülke iken bu hale geldiğini, suçun manava, hale, markete ve bakkala atılmasının yanlış olduğunu belirtti.
- "Koltuk bekası yok"
Seçime 48 gün kaldığını anımsatan Akşener, bu seçimle, iktidarın değiştirilmeyeceğini söyledi. Koltukların beka tehlikesinin olmadığını ifade eden Akşener, "İYİ Belediyecilik" kitapçığını göstererek, İYİ Parti'nin belediyecilik anlayışını anlattı.
Kitapta belediye başkan adaylarının altına imza atacağı bir "Ant" metni olduğunu açıklayan Meral Akşener, şöyle konuştu:
"Bu bir yemin metnidir. Neyin yapılacağını ve neyin yapılmayacağını gösteren bir yemin metnidir. Adaylarımız buraya attıkları imzayla, milletimize söz vermiş olacaklar. Kendilerini bağlayacaklar. Belediyeyi kazandığımızda beş yıl boyunca adım adım ne yapacağımız belli. Uygulama yöntemleri belli. Hangi kadrolara ihtiyaç duyulduğu belli. Her sorunun çözümü belli. Bir an evvel, hızlıca uygulamaya koyacağız. Burada, ücretsiz internetten, şefkat evlerine, milli duruştan, ortak akla, sanat ve estetikten, kadınlarımızın sorunlarına, akıllı iyi kentlerden, dar gelirliye verilecek desteklere, yaş almışlarımız için, iyi yaşam evlerine, engelsiz kentlerden, ücretsiz ulaşıma hatta komşu ve mahalle kültürüne kadar birçok konuda çözümlerimiz hazır. Önümüzdeki günlerde, tüm projelerimizi tek tek tanıtacağız. Göreceksiniz, milletimiz, İYİ Parti'nin kentleri nasıl yönettiğini görüp ülkenin yönetimini de ehil ellere bırakacak."
Kimlik kartını gösteren Akşener, belediye hizmetlerinde tek ölçülerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimlik kartı olacağını, bu kartı taşıyan herkese tüm hizmetlerin sunulacağını dile getirdi.
- "Tanzim satışlarına karşı değiliz"
Sebze ve meyve fiyatlarındaki artışa karşı belediyeler tarafından açılan tanzim satış merkezlerine de değinen Akşener, tanzim satış işine karşı olmadıklarını söyledi. Meral Akşener, "Bunlar 'yeni Türkiye' deyip, eskiyi beğenmiyordu. Bu milletin dişiyle tırnağıyla kurduğu fabrikaları haraç-mezat satarken 'devlet ticaretle mi uğraşır?' diyorlardı. Ne oldu? Buldukları çözüm, pahalı olan her şeyi devlet eliyle ucuza satmak oldu. Şu işe bakar mısınız? Devletin en stratejik fabrikasını özel sektöre devrediyorlar, domatesi, biberi devlete sattıracaklar. Onu da bir zamanların karneye bağlanan ekmeği gibi sınırlı kiloyla veriyorlar. Bu gidişle domatesi, biberi karneye bağlarlarsa şaşırmayın. Hesapsızlığın sonu bu. Allah en beğenmediği alanlarla imtihan edermiş." ifadelerini kullandı.=
- "Sebzenin fiyatı ile merminin ne alakası var?"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Biz düşmana mermi atıyoruz. Bir merminin fiyatı nedir biliyor musunuz?" şeklindeki açıklamasına atıfta bulunan Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sebze meyvenin fiyatı, güya bir de bu yüzden yükseliyormuş. Bunlar bahane ustası oldular. 40 yıl düşünsek meyve ve sebzeyle mermiyi aynı cümlede kullanmak aklımıza gelmezdi. Bu sözün ülkenin Cumhurbaşkanının ağzından çıkmış olması büyük bir talihsizliktir. Üç tane belediye için Türk Devletini bu kadar aciz göstermek olur mu? Sebzenin fiyatıyla merminin ne alakası var? Mermiyi sivri biberden, barutu domates çekirdeğinden mi yapıyoruz? Böyle bir ciddiyetsizlik olur mu? Bu devlet, ilk kez mi düşmana mermi atıyor? Devleti yönetiyorsan hem atılacak mermiyi bulacaksın hem de ekmeği, aşı ucuzlatacaksın. Suriyelilere harcadığın 35 milyar dolar ekonomiyi batırmıyor da düşmana sıktığımız mermiler mi batırıyor?"
Akşener, geçen hafta Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Ayasofya ve Heybeliada Ruhban Okulunu ziyaret edip Anıtkabir'e gitmemesini eleştirdi.
Geçen hafta andımızın geri getirilmesi ilişkin Meclise bir önerge verdiklerini ancak önergenin AK Parti, MHP ve HDP’nin oylarıyla reddedildiğini ifade eden Meral Akşener, "Andımız, PKK’nın talebi üzerine, çözüm denen ihanet sürecinde kaldırılmıştı. Şimdi geri getirilmesine engel olan üçlüye bakınca, kimin ne uğruna kiminle birlikte olduğunu da milletimizin takdirine bırakıyorum. HDP, Cumhur İttifakı'nın gizli ortağıdır." görüşünü savundu.
Akşener, grup toplantısına gelirken İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın üzerindeki mor kıyafeti göstererek, "Elbiseniz patlıcanı hatırlatıyor" dediğini belirterek, 28 Şubat kararlarının alındığı toplantıya ilişkin anısını anlattı. Akşener, "O gün de farkına varmadan yeşil renkte bir kıyafet giymiştim. Bir yetkili, 'Bize mesaj mı veriyorsun?' diye tepki gösterdi. O yetkiliye, 'mesaj vermiyorum ama şuur altı mesaj veriyor' dedim. Kafama takılan her konuda istemsiz eylemlerim oluyor." diye konuştu.
Akşener, Tokat Belediye Başkanlığına Hüseyin Yarıcı'yı aday olarak gösterdiklerini de açıkladı.