İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, Habertürk'te Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtladı. İYİ Parti'nin Hazine Bakanı adayı olduğunu söyleyen Yılmaz, "Kesinleşmiş bir şey yok. Kimsenin hakkını yemek istemem." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Bilge Yılmaz'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Ortada protokol var. Her parti kabineye aday verecek. Sayın Akşener'in açıklaması sonrası ittifakta konuşuldu. İYİ Parti'nin Hazine Bakanı adayıyım. Ama kesinleşmiş bir şey yok. Kimsenin hakkını yemek istemem. Olumsuz düşüncesi olanlar vardır. Herkesin düşüncesine saygı göstermek lazım. Ben bir bakanlığa adayım. Sonuçta ekonomi ile alakalı birçok bakanlık olacak. Onun altını çizmek lazım. Netice itibarıyla kaliteli, liyakatli, uyumlu takım oluşturmak lazım. O yönde müzakerelere hazır olmak için kendim araştırdım. Bazı arkadaşlara sordum 'takımda yer almak ister misiniz' diye konuştum. Bazı arkadaşlarımız kamuda çalıştıkları için sormadım. Bu isimlerin çoğu AK Parti tarafından uzaklaştırılmış, sürülmüş. Birçok vatansever Atatürkçü bürokrat itildi, kakıldı. Tabii ki diğer partilerin de önerileri olacak. Önemli olan liyakatli kadroların kurulması. Takımın iyi çalışabilmesi için her mevkideki iyi adamı almak lazım.
Bakanların belli noktadan sonra rahat çalışacağı arkadaşların olması önemli. Müzakere eder, anlaşırız. Genel başkanların müzakeresi çok değerli. Sonuçta benim önereceğim insanlar üzerinden herhangi bir çekincenin olacağını sanmıyorum. Bunlar pırıl pırıl insanlar. Türkiye'de geçmişte çok iyi yetiştirilmiş kadrolar var. O kadrolara dayanacağız. Maalesef görevini bırakmak zorunda kalmış, özel sektöre, akademiye geçmiş; hatta yurt dışına gitmiş arkadaşlarımız var. Bunların hepsi zaten bu kurumlardan çıkma arkadaşlar. Bunların hepsini kazanacağız. Bu iş kitabından okumakla olmuyor. Belirli tecrübe gerekiyor. Daha önce burada görev almamış arkadaşlardan da yararlanabiliriz. Mesela Merkez Bankası başkanlığına bu işi hiç yapmamış insanların olmasını çok uygun görmüyorum. Ama dediğim gibi bu işlere ben karar veremem.
2001 krizinden sonra başarılı istikrar paketi uygulandı. AK Parti hükümetinden önce Kemal Derviş önderliğinde getirilmişti. Bu paket ekonomik istikrarı sağladı. 2002 sonunda iktidara gelen AK Parti bu paketi başarıyla uyguladı. 2008'e kadar götürüldü. Bu süreç istikrarı sağlamak açısından başarılıydı. Bu süreçte Türkiye cazibe merkezi haline geldi. Gelen dış yatırımı üretim için kullanamadık. İç piyasamızda istikrar sağlandığı için herkes kredi kartı aldı. Özel sektörümüz borçlandı. Bu da aynı şekilde çarpan etkisi yaratıyordu. Ekonomi o yıllarda çok iyi büyüdü; fakat biz bunu verimliliğimizi artırmakta, kalıcı büyüme sağlamada kullanamadık. O parayla lale devri yaşandı. İnşaat ve gayrimenkul artmış, tarım azalmış. Siz üretken olmayan şeylere paranızı harcamışsınız, o fırsatı kaçırmıştınız.
İYİ Parti'nin ekonomik eylem planında 4 alanını belirlemiştim. Yap işlet devret diye bilinen kamu özel iş birliği, buralarda 3'e yapılacak şeyi 10 ödemek gibi işlerin araştırılması lazım. Özelleştirmelerde araştırma yapılması lazım. Merkez Bankamızın usulsüz bir şekilde döviz satışı var. 128 milyar dolar diye bilinen mevzu. Şu anda onun üstüne çıktı. Burada varsa kamunun zararı, bunları telafi etmek lazım, kanuni sürecin önünü açmak lazım. Yurt dışına çıkmış para. Yurt dışından nasıl isteyeceksiniz? Hukuki yolu var. Biz burada araştırdık, bağımsız denetim araştırdı, bağımsız yargı da haksızlık, yolsuzluk yapıldığını tespit etti. 'Bankada olan para Türkiye'nin hakkıdır iadesini istiyoruz' diyeceğiz. Amacımız hakkımızı almak. Burada amacım siyasi rant sağlayıp, kahramanlık yapmak değil. Dikkatli konuşuyorum.
30 yıl akademinin içindeydim. Türkiye bağımı hiçbir zaman koparmadım. Hep takip ettim. 24 yaşına kadar bu ülkedeydim. Gelirken de kafam netti. İlk önce siyasi olmaya karar vermemiştim. Teknokrat olmak niyetimdi. Ticari anlaşmazlıklar konusunda şirketim var. Dünyada bu konuda önemli mahkemelerde bu işi yapan bir şirketin sahibiyim. Benim kanım çok ciddi usulsüzlükler yapıldığı konusunda endişelerim var. Bu tür büyük yolsuzluklar yapılınca genelde insanlar soluğu yurt dışında alırlar. Benimkisi bir tahmin yalnızca."