İzmir Bölgesel Yenilik Stratejisi Tanıtım Toplantısı

İZMİR (A.A) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İzmir'in EXPO 2020 adaylık sürecine profesyonel bir şekilde hazırlandığını belirterek, "İnşallah EXPO'da İzmir'imiz ipi göğüsleyecek. Hazırlık çalışmaları yapmak, bir yarış içinde olmak dahi bu şehre büyük katkı sağlıyor" dedi.

Bakan Yılmaz, Swiss Otel'de düzenlenen EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. İzmir'in EXPO 2020 adaylık sürecine profesyonel bir şekilde hazırlandığını, ekip ruhundan etkilendiğini söyleyen Yılmaz, bu ruhu bozmadan çalışmaların devam etmesi halinde hedefe ulaşmanın önünde hiçbir engelin kalmayacağını kaydetti.

Yılmaz, "İnşallah EXPO'da İzmir'imiz ipi göğüsleyecek. Hazırlık çalışmaları yapmak, bir yarış içinde olmak dahi bu şehre büyük katkı sağlıyor. Kafamızda en ufak bir tereddüt yok ve hedefe kilitlenmiş durumdayız" diye konuştu.

Daha sonra İzmir Bölgesel Yenilik Stratejisi tanıtım toplantısına katılan Bakan Yılmaz, "beden teriyle değil akıl teriyle" kalkınma dönemine girildiğini, bilgi ve yeniliğin içiçe geçen kavramlar haline geldiğini söyledi.

-"Ar-Ge harcamaları 238 milyondan 1,8 milyar liraya yükseldi"-

Bakan Yılmaz, Türkiye'nin Ar-Ge'ye ayırdığı payın hızla arttığına dikkat çekerek, 2003 yılında 238 milyon lira olan payın 1,8 milyar liraya yükseldiğini, 2012 yatırım programında üniversitelerin Ar-Ge programlarına ayrılan kaynağın 454 milyon liraya, TÜBİTAK için ayrılan payın ise 1,3 milyar liraya çıktığını ifade etti.

2000 yılında yurtiçi hasıla içinde Ar-Ge payının yüzde 0,48 olduğunu bu oranın 2010 yılında 0,84'e çıktığına dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

"Bunu küçümseyen arkadaşlarımız olabilir ama bu çok önemli bir ilerlemedir. İnşallah yüzde 1'i, o kritik eşiği yakın zamanda aşarız. Milli gelirimizin 3,5 kat arttığını düşünürseniz Ar-Ge harcaması payında daha almamız gereken yol var. Bu dönemde tam zamanlı Ar-Ge personeli sayımız da hızla artmış. Ar-Ge harcamalarını artırmak ve tam zamanlı personel sayımızı 300 binlere çıkarmak istiyoruz.

Ar-Ge harcamalarının gayri safi yurt içi hasılaya oranını yüzde 3'lere çıkarmayı planlıyoruz. AB ortalaması yüzde 1,9 civarındadır ancak şu halimizle bile AB'ye üye 7-8 ülkeden daha iyi durumdayız. Hedeflediğimiz yüzde 3'ün de 1 puanı kamunun, 2 puanı özel sektörün olmalı. Asıl kritik nokta bu. Tamamı kamunun olsa yüzde 5'e de çıkarsanız istediğiniz faydayı elde edemezsiniz. Sadece kamu olarak Ar-Ge yaparsanız sonuç üretemezsiniz. Özel sektörü daha hızlı artırmak istiyoruz."

-İZKA, birçok kalkınma ajansına ağabeylik-ablalık yaptı"-

Bakan yılmaz, pilot kalkınma ajansı olarak kurulan İZKA'nın ülke çapında bir çok ajansa ağabeylik-ablalık yaptığını, örneklik teşkil ettiğini, bu yönüyle ajansı çok takdir ettiklerini ifade etti.

İZKA'nın 12 mali destek programı uygulayarak 296 projeye 88 milyon lira hibe kaynak sağladığını ifade eden Yılmaz, bölgesel yenilik stratejisiyle bundan sonra verilecek desteklerin çok daha rasyonel ve katma değeri yüksek alanlara yönelme imkanı bulacağını kaydetti.

İzmir'deki teknoparkların yetersizliğine dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İzmir'de sadece 1 tane teknopark var. Bu İzmir için çok yetersiz. 100 bini aşkın öğrencisi olan bir üniversite şehrinde, dünya şehri olma ideali olan, vizyonuna yenilikçiliği koymuş olan bir şehirde biraz daha farklı bir oluşum olması gerekirdi.

Ankara'da 6-7 teknopark var. Oradaki kalkınma ajansı bunları bir araya getirip teknoparklar platformu oluşturdu. İftihar ettiğim bu oluşumların İzmir'de de olması lazım. Tek teknoparkla, bir iki merkezle yenilikçi bir İzmir olamaz. Buralara daha fazla öncelik vermemiz, bu yapıyı geliştirmemiz lazım."

-"Farklılıklara tahammül gösterin"-

Yeniliğin içe kapanarak yapılamayacağını, dünyaya açılmanın, değişik fikirlere açık olmanın şart olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Farklılıklara tahammül göstereceksiniz. Farklılıklara tahammül etmeyen bir kültürel yapıdan bir yenilik çıkacağına inanmıyorum. Demokrasi ile yenilik arasında da ciddi ilişki var. Fikir hürriyeti, farklılıklara tahammül, bir arada yaşama kültürü, yenilik ekosisteminin olmazsa olmaz unsurlarıdır.

İzmir çok köklü tarihiyle, dünyaya açık yapısıyla, insan kaynaklarıyla yenilik anlamında her tür altyapıya sahip. Yeter ki bunun daha çok farkında olalım, somut platformlarla harekete geçelim. Kısır çekişmelerle, içi boş tartışmalarla değil, sonuç alacağımız platform ve politikalarla altyapıyı değerlendirmekte büyük fayda var."

İzmir Valisi Cahit Kıraç ise daha fazla teknoloji ihraç eden, bilginin üretildiği bir merkez olmayı hedefleyen İzmir'in, Ar-Ge çalışması ve patent sayısının ülke ortalamasının çok üzerinde olduğunu belirtti.

İzmir'de teknoloji geliştirme bölgelerinin daha aktif hale gelmesi için İZKA olarak çalışmalar yapıldığını ifade eden Kıraç, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü bünyesindeki teknoparkın geliştirilmesine yönelik bir proje üzerinde çalıştıklarını da ifade etti.