HABER

İzmir bombacılarının 250'şer yıl hapsi istendi

İZMİR (İHA) - İzmir'de, geçen Ağustos ayında polis ve askeri aracın geçişi sırasında uzaktan kumandayla bombayı patlatarak 1 askerin ölümü, 17 kişinin de yaralanmasına neden oldukları iddiasıyla tutuklanan bombacılar hakkında dava açıldı. Hazırlanan iddianamede olayı soruşturan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök, 8'i tutuklu 9 sanık hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 250'şer yıl hapis cezası istedi.

Olay, 21 Ağustos 2008 tarihinde Yağhaneler semtinde gerçekleşti. Yeşillik Caddesi Elka Durağı yakınlarında park halindeki bir otomobile yerleştirilen bombanın patlatılmasıyla biri albay 3 asker, 8 polis memuru ve 7 sivil yaralanmış, yaralılardan durumu ağır olan er Hüseyin Arısoy tedavi gördüğü hastanede ölmüştü.
Olayın ardından operasyon başlatan İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat ekipleri, eylemi gerçekleştirdikleri belirlenen "Amed" kod adlı B.S., yardımcıları Z.B., G.D. ve kendilerine yardımcı oldukları saptanan T.S., oğulları A.S., R.S., C.S., E.D., M.S. ve A.Ö.'yü gözaltına aldı.
Adliyeye sevk edilen zanlılardan E.D. serbest bırakılırken, 8 kişi tutuklanmıştı.

İDDİANAME Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök tarafından hazırlanan iddianamede olayın ayrıntıları tüm detayları ile belirtildi. İddianamede, saldırının lideri "Amed" kod adlı B.S. ile yardımcısı Z.B.'nin olay anında, kayalık alanda kahvaltı yaptıkları ve polis aracının geçişi sırasında telsizle saldırıyı gerçekleştirdikten sonra birbirlerine bakıp kahkaha attıkları ve "Düğün tamam" dedikleri belirtildi. Bombacı B.S.'nin, Z.B. ve G.D. ile kuzen olduğu öğrenildi.
B.S.'nin babası DTP'li T.S. ile kardeşleri A.S., R.S, C.S. ve A.Ö.'nün de organizasyonun içinde oldukları saptandı. T.S.'nin, terör örgütü üyesi bir oğlunun da Yunanistan sorumlusu olarak bu ülkede yaşadığı belirtildi. Saldırıda lider konumundaki B.S.'nin, 2003 yılında, "Terör örgütü adına faaliyette bulunmak" suçundan İzmir'de gözaltına alınıp tutuklandığı, yargılama sonunda 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılması ve bu kararın kesinleşmesinin ardından 2004 yılında Kuzey Irak'a gittiği belirlendi. Bir
süre Kuzey Irak'ta terör örgütü kamplarında askeri ve siyasi eğitim alan B.S.'nin daha sonra eğitildikten sonra 2007 yılında on arkadaşıyla birlikte Diyarbakır'ın Lice İlçesine geldiği saptandı. B.S.'nin burada, terör örgütü bünyesindeki özel kuvvetlerin Lice sorumlusu Suriye asıllı E.A. ile buluştuğu, ondan, "İzmir'e gidip Buca yolunda eylem yapacaksın" talimatını aldığı öğrenildi.
B.S.'nin, talimatın ardından otobüsle İzmir'e gelip babası T.S.'nin evine yerleştiği ve adi suçlardan sabıkası bulunan kuzenleri Z.B. ve G.D.'yi yanına çağırdığı öğrenildi. Diyarbakır'ın Bismil İlçesinde oturan Z.B. ve G.D.'nin de, elden kiraladıkları otomobille İzmir'e geldikleri belirlendi.
İddianamede, B.S.'nin, saldırıda kullanılan plastik patlayıcıyı kimliği araştırılan bir kuryeden İzmir'de teslim alıp babası T.S.'nin evine sakladığı, daha sonra Z.B.'yle birlikte komşularından aldıkları ödünç bir otomobille İstanbul'a yola çıktıkları ancak Bursa'da bozulunca otobüsle gittikleri belirtildi. B.S. ve Z.B.'nin, burada irtibat kurdukları hırsızlık şebekesinin üyelerinden saldırıda kullandıkları çalıntı otomobili 4 bin TL'ye satın aldıkları, parayı da Diyarbakır'daki iki kişinin şebeke
üyelerine havale yaptığı saptandı. İki zanlının, daha sonra İstanbul'da otomobille tur attıktan sonra Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden para ödemeden geçiş yaptıktan sonra yol üzerindeki iki benzin istasyonundan yakıt alıp saldırıdan 3 gün önce İzmir'e geldikleri vurgulandı.
B.S. ve Z.B.'nin çalıntı otomobili, Konak İlçesindeki işlek bir otoparka bıraktıktan sonra her gün saat 06.30 ile 08.00 saatleri arasında Buca İlçesi ile Bayramyeri arasında keşif yaptıkları belirtildi. Aracın park edileceği yerin belirlenmesinin ardından ailesiyle vedalaşan B.S.'nin, bombayı otomobilin bagajına koyduğu, tek başına saat 03.15 sıralarında yol kenarına bıraktığı, B.S.'nin daha sonra evine gidip uyuduktan sonra yanına Z.B.'yi de alarak olay yerine geldiği ve 80 metre ilerideki kayalık
alanda beklemeye başladıkları saptandı.
B.S. ve Z.B.'nin, bu sırada dikkat çekmemek için temizlik işçisi görünümü verip meyve suyu ve poğaça ile kahvaltı yaptıkları, asıl hedefleri polis midibüsünün görünmesiyle kısa mesafeli telsizi kullanarak saldırıyı gerçekleştirdikleri belirlendi. Düzeneği harekete geçiren B.S.'nin, ağaçların önünü kapatması nedeniyle polis midibüsünün bombalı aracın yanına gelmesini göremeden patlamayı gerçekleştirdiği, iki zanlının, saldırının ardından birbirlerine gülüp, "Düğün tamam" dedikten sonra olay yerinden
ayrıldıkları, Kadifekale semtinde saklanan G.D. ile buluştuktan sonra Diyarbakır'a kaçtıkları tespit edildi.
Diyarbakır'da yakalanan Z.B.'nin, polislere, "Bu kadar çabuk yakalanacağımızı düşünmüyorduk" dediği, B.S.'nin de tatbikat sırasında, "Biz makineleştik, duygusuzlaştık. Olay anında, görevimi yapmış olmanın huzurunu yaşadım. Ama siz beni buraya getirip anlattıktan sonra ne kadar duygularımızın alındığını, hayvanlaştırıldığımızı fark ettim" dediği ifade edildi. Zanlılardan T.S.'nin de, sorgulamasından önce uzun süre ağladığı belirtildi.
Olayı soruşturan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök, 8'i tutuklu 9 sanık hakkında iddianame hazırlayıp dava açılması için CMK 250 maddesi ile yetkili Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Gök, tüm tutuklu sanıklar hakkında, "PKK terör örgütü adına faaliyette bulunmak, bombalı eylemlerde bulunmak, 17 kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek, kamu malına zarar, yardım yataklıkta bulunmak, patlayıcı madde bulundurmak, sahte belge düzenlemek" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 250'şer yıl hapis
cezası istedi.
Davanın önümüzdeki günlerde yetkili mahkemede görülmeye başlanacağı öğrenildi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler