İzmir Büyükşehir Belediyesine Operasyon

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yapılan operasyon sürecini ‘Çete’ adlı kitapta derleyerek tanıttı.

Dava konusu büyükşehir olunca olayın büyük olduğunu anlatan Kocaoğlu, şöyle konuştu: “Kitabı yazarken dayanağımız resmi beyanlar, belgeler ve ifadelerdir. Bu süreçte yazılı ve sözlü savunma hazırladık. Kitap yayınlandığından dolayı başımıza bir şey gelecekse buna razıyız. Kitap ile birlikte operasyon tarihine bir not düşmüş olacağız. Belediyede halen 52 denetçi bulunuyor ve çalışıyor. Ben yüzde 90 aday olduğunu bürokratlarla yaptığım toplantıda söylemiştim. Bunu söylememdeki amaç tamamen belediye çalışanlarını motive etmekti. Seçime altı ay kala durumu değerlendireceğim. Yüzde 90 da adaylık için iyi bir oran ama tabii ki yüzde 10 da az bir oran değil. Bu yüzde 10’u kullanana bağlıdır.”

TARİHTE BÖYLE BİR OLAY YOK

Türkiye belediyecilik tarihinde böyle bir olay olmadığını anlatan Kocaoğlu, şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi ilk defa böyle bir olay yaşıyor. Bu süreçte en büyük destek halk, İzmir ve medyadan geliyor. Biz bu destekler sonrasında bu süreci sindirdik. Türkiye bir süreçten geçiyor. Bundan sonra başımıza ne gelirse gelsin. Bir buçuk yıllık süreçte vatandaşın desteğiyle bu olayı atlatacağımızı düşünüyorum. Bu operasyon 75 milyon Türk halkı ve 4 milyon İzmirlinin beyninde çözüldü. Daha önce Türkiye belediyecilik tarihinde böyle bir olay yok.”

İki sene önce başlarına bir iş geldiğini ve bunu tarihe not düşmek için kitap haline getirdiklerini belirten Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazeteci Gönül Soyoğul ile birlikte bu çalışmayı yaptık. Bu yaptığımız toplantıda kitabı tanıtmayı istedik. Bu kitap operasyondan bir kesittir. Biz yaklaşık iki bin kitap satın aldık. Parayı şahsen cebimden ödedim. Bu süreci yazmasını Sayın Soyoğul'dan ben talep ettim. Kendim de kitap yazmayı hiç düşünmedim. Ama bu yaşadıklarım ve operasyon süreci dilsizi dilbaz yaptı. Operasyon ayrıntılarıyla devam ediyor. Birincisi Gazeteci Barış Selçuk Ödüllerinin sorgulanması oldu. Diğeri bizlerin dava sürecinde adliyeye çalışanları çağırıp çağırmadığımız konusunda sorgulanıyoruz. İzmirlilere sesleniyorum. Bizim 11 Ekim’de duruşmamız var. Adliyeye gelmeyin. Sizin de başınız belaya girmesin. Biz cerememizi çekiyoruz. İzmirliler bize yeterince destek oluyor. Adliyeye bize destek olmak için gelip de sıkıntı yaşamalarını istemiyoruz.”