Efes tiyatrosu Anadolu’nun en büyük antik tiyatrosudur. Erken dönemde tasarlanıp yapılmış olan tiyatro, Roma döneminde onarılıp büyütülmüştür. Erken dönemde belki de tek kademe olarak tasarlanmış olan tiyatro, Efes’in zengin bir ticaret kenti olarak gelişmesine paralel olarak büyümüştür.. Yapı birkaç kez büyütülüp onarılmış, orkestra çukurunun kenarı yükseltilip gladyatör dövüşlerine hazırlanmıştır.
Bu tiyatro Roma mühendislerinin zemin mekaniği konusunda dikkatsizliklerine, yanlış yer seçimlerine bir örnektir. İzleyici koyağının seçildiği alan yağışta kayganlaşan killi topraktır. Koyağının üst bölümü inşa edilirken kaygan zeminle karşılaşmaları onları 30 derece eğimli, içi boş yarım konilerle çözüme itmiştir. Bu çözüm Romalıların inşaat teknolojisine bir katkısıdır. Bu uygulama Tripolis tiyatrosuyla birlikte pek çok yapıda görülür.
Metropolis tiyatrosunu toprak çok iyi korumuştur. Yağmursuyu düzenlemesi, orkestra çukuru ile oturma sıralarının ayrıntıları, öteki tiyatroların akaçlama kanalları ile altyapıları açısından ışık tutmaktadır. İÖ. I yüzyıla tarihlenen iki kademeli tiyatroda, soylu koltuklarındaki süslemelerin yanında, ışınsal yol kenarlarındaki aslanpençelerinin ince işçiliği görkemli örneklerdir. Aslanpençeleri, komşusu Efes tiyatrosunun aslanpençelerinin benzeridir.
İÖ 300’de yapılan bugünkü tiyatro kentteki gelişmeye paralel olarak büyütülüp, İÖ 100 dolayında Romalılar tarafından köklü bir onarımdan geçirilmiştir.. Erken Roma döneminde 114.500 kişilik sığara ulaşmıştır. İmparator Faustina’nın 164’teki ziyareti dolayısıyla dört direkli yönetici bölümü eklenmiştir.
Erken Dönem tiyatrosu Romalılar tarafından değişikliğe uğratılıp büyütülerek destek duvarları ile tonozlu giriş yapılmıştır.
Tiyatronun taş oturma sıraları İÖ 330’ta yapılmıştır. Bu tarihten yaklaşık seksen yıl sonra yenilenen mermerden yapılmış sahne binasının ilk katı günümüze kısmen sağlam ulaşmıştır.
İzmir tiyatrosu, Kadife Kale’nin tepesine yakın güney batısında, gecekonduların altındadır. Kazılmayı beklemektedir. Eski kaynaklar, yaklaşık 16.000 kişilik olduğunu belirtmiştir.
Teos M.Ö. 1000 yıllarında İon kolonisi olarak kurulmuştur. Kurucusu Dioysos'un oğlu Athames olarak bilinir. Teos önce Pers yönetiminde kalmış, sonra Lidyalıların, ardından yine Pers yönetimine geçmiştir. İonlarla birlikte Teos bağımsızlığını kazanmış ve mimari alan ile ticarette önemli bir yer haline gelmiştir. Kentinin en önemlileri olan Teos'te Hellenistik ve Roma dönemi kalıntıları bulunmaktadır.
Klazomenai Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarında Helenistik döneme ait ve yaklaşık 5 bin kişiliktir. Antik tiyatronun, en erken MÖ 2. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş bir Helenistik dönem eseri olduğu bilinmektedir.
Kent, kurulusunun anlatıldığı efsaneye ve antik kaynaklara göre Thessalia'dan gelen ve Magnetler olarak isimlendirilen bir kavim tarafından kurulmuştur. Magnesia tiyatrosu (I.Ö. 2 yy. sonu), Vitruvius'un verdiği genel tiyatro planina en fazla uyan ender örneklerden biridir.
Antik çağda on iki İon devletinin önde gelenlerinden olan Erythrai, Antik Ege dünyasının önemli yerleşimlerden biridir. III. Aleksandros´un (Büyük İskender) Asya Seferi sırasında Erythrai’dan geçtiği bilinmektedir ve olasılıkla yerleşimin tiyatrosu ve 4 km'yi aşan surları onun zamanında ve maddi desteği ile inşa edildiği yazıtlardan anlaşılmaktadır. Yerleşimin tiyatrosu bu nedenle Anadolu`daki en erken Grek tiyatrolarındandır. Tiyatronun büyüklüğünden yerleşimde Hellenistik dönemde büyük bir olasılıkla bir synoikismos´a (birbirinden bağımsız, dağınık yerleşimlerin, tek yerleşim bölgesinde toplanması ya da yönetimlerini birleştirerek kendilerine tek bir merkez belirlemeleri) gidildiği düşünülmektedir. Ayrıca tiyatro, Hadrianus’un burayı ziyareti sırasında da bazı eklerle onarılmışdır. M.Ö. 330-315 yılları arasında yapıldığı düşünülen yerleşim suru da büyük olasılıkla tıpkı diğer Hellenistik yerleşimlerde olduğu gibi bir synoikismos´un varlığını desteklemektedir.