Ege Denizi'nde İzmir'in Seferihisar açıklarında 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrası en fazla yoğunluğun yaşandığı noktalardan biri de 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü oldu.
Gerek yıkılan bina enkazının altında gerekse ağır hasarlı binada mahsur kalan İzmirliler, ilk olarak 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istedi.
Depremin ardından telefonları kilitlenme aşamasına gelen merkez çalışanları, gelen ihbarları sağlık, itfaiye, polis ve jandarmaya ileterek vatandaşların sağ salim kurtarılması için yoğun çaba sarf etti.
Enkaz altında kalan ve yardım istemek amacıyla 112'yi arayan vatandaşlar ile görevliler arasındaki görüşmeler kayıtlara yansıdı.
AA muhabirinin ulaştığı ses kayıtlarından bazılarındaki diyaloglar şöyle:
"- Alo, Acil Çağrı Merkezi.
"- Çağrı Merkezi itfaiye buyrun.
"- Alo. 112'den arıyorum. Siz göçük altında mısınız?
"- Çağrı Merkezi itfaiye buyrun.
İzmir 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Tuncay Volkan Bayat, AA muhabirine, depremin ardından özellikle enkazdaki vatandaşlardan bazılarının, 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istediklerini ve görevli personelin de bu çağrıları ilgili birimlere ilettiğini belirtti.
Kurumlar arası koordinasyonun sağlanmasıyla olay yerlerine ekiplerin gönderildiğini ifade eden Bayat, sorumlusu olduğu İzmir 112 Acil Çağrı Merkezi personelinin yaşadığı ilk büyük afet tecrübesi olmasına rağmen soğukkanlı bir şekilde vatandaşlara yardımcı olmaya çalıştıklarını anlattı.
Bayat, "Saat 14.51 ila 15.01 arasında 1098 çağrı almışız. Gece 12.00'ye kadar vatandaşlarımızın duyarlılığı gözümü yaşarttı. Herkes cansiperane duyduğu sesi her şekilde 112'yi arayarak bildirdi. Biz de burada kurumlar arası koordinasyonu 112 üzerinden yaptık." diye konuştu.
112 Acil Çağrı Merkezlerinin kurulmasının isabetli bir karar olduğuna işaret eden Bayat, bu merkezlerin daha da kapsamlı hale gelerek halkın sorunlarının çözümüne katkı sunacağını söyledi.
Bayat, vatandaşlardan özellikle deprem gibi kriz anlarında gerçekten ihtiyacı olanları düşünerek gereksiz yere 112'yi meşgul etmemelerini istedi.
Afet sırasında bir çağrıyı cevaplama ve sonlandırma arasındaki sürenin 80 saniyeden fazla sürmediğini kaydeden Bayat, çağrı alıcı personelin, vatandaşları sakinleştirdikten sonra gerekli bilgiyi alıp sahadaki ekiplere ilettiğini bildirdi.
Bayat, normal koşullarda vardiya sistemiyle çalıştıklarını ancak deprem gibi kriz anlarında personelin mesai mefhumu gözetmeksizin özveriyle görev yaptığını dile getirdi.
Merkezde 60 çağrı karşılama konsolu bulunduğuna dikkati çeken Bayat, "Bu noktada önemli olan vatandaşların çağrılarına hızlı ve etkin müdahale etmek. Deprem günü 20 çağrı alıcı ile 15 sağlık, 15 emniyet, 5 jandarma ve 5 itfaiyeden çağrı yönlendirici personel olmak üzere 60 konsol doluydu ve biz hizmete hazırdık." ifadesini kullandı.
Bayat, deprem anında herkes bulundukları kapalı alanları terk ederken 112 Acil Çağrı Merkezi personelinin yerinden kalkmayarak hizmet vermeye devam ettiğini vurguladı.
Öte yandan, çağrı merkezinin kameralarının kaydettiği görüntülerde, personelin deprem anında kısa süreli panik yaşadığı ancak daha sonra çalışmaya devam ettiği görüldü.
(AA)