Cinsel yolla bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığının arttığına dikkat çekilerek, mikrobun cinsel partnerlere bulaştırıldığı, kişide kısırlık, kanser, dış gebelik gibi hastalıklara neden olabileceğini belirtildi. Uzmanlar, özellikle gençlerin bilinçlendirilmesi amacıyla çalışmaların arttırılmasına vurgu yaparken, İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve modern aile planlaması yöntemleri hakkında öğrencileri bilgilendirdi.İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Selim Süral, cinsel yolla bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığının son 20 yılda arttığına işaret ederek, “Bu durum, semen (meni), vajinal sıvı, kan gibi vücut salgı ve sıvılarının alışverişiyle bulaşan, içinde çok sayıda hastalıkları barındıran sağlık problemleridir. Günümüzde birçok ülkede, yaygınlaşan cinsel serbestlikle birlikte korunma yöntemlerinin yeterince uygulanmaması, cinsel olgunluk yaşının küçülmesi ve etken mikroorganizmaların ilaçlara direnç kazanması sonucunda cinsel temasla bulaşan enfeksiyonlar arttı. Dünya Sağlık Örgütü hesaplamalarına göre, dünyada yüzde 90’dan fazlası gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere bir yılda 15-49 yaş arası yetişkinlerde 448 milyon tedavi edilebilir hastalık vakası ortaya çıkıyor” dedi.Her yıl 20 genç kişiden birisinin bu hastalıklara yakalandığını, dört genç kadından birisine de tedavi edebilen hastalık teşhisi konulduğunu ifade eden Dr. Süral, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi’nde 2 milyon 400 bin kişinin HIV ile yaşadığının tahmin edildiğini söyledi. Dr. Süral, hastalıkların tedavi edilmemesi durumunda mikrobun cinsel partnerlere bulaştırılarak, kişide kısırlık, kanser, dış gebelik, ölü doğum ve etkenin bebeğe geçmesi gibi farklı hastalıklara neden olabileceğini vurguladı.İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Ögçe ise, modern aile planlaması yöntemleri hakkında öğrencilere bilgi vererek, “Aile planlaması eşlerin kendi yaşam standartlarına uygun olarak istedikleri zaman ve sayıda çocuk sahibi olabilmeleridir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; her yıl gelişmiş ülkelerde meydana gelen 28 milyon gebeliğin yaklaşık yüzde 49’u planlanmamış ve yüzde 36’sı kürtajla sonlanırken, gelişmekte olan ülkelerde ise 182 milyon gebeliğin tahmini yüzde 36’sı plansız ve yüzde 20’si kürtajla sonuçlanıyor. Bu verilerin içinde yer alan Türkiye’de istatistikler yeterli olmamakla birlikte istenmeyen gebelik oranı yüze 20 ile 40 arasında değişiyor” dedi.Aile planlamasının temel sağlık hizmetleri içerisinde önemli bir yere sahip olduğunu, bilinçli ve etkin kullanıldığında birçok sağlık sorunuyla sosyal problemleri ortadan kaldırdığını bildiren Doç. Dr. Ögçe, şunları söyledi:“İstenmeyen gebeliklerin önemli bir kısmı isteyerek yapılan düşükle sonlanmakta, düşüklerin de büyük kısmı sağlıksız koşullarda gerçekleştiriliyor. Buna bağlı olarak pek çok kadın hayatını yitirebiliyor. Diğer yandan istenmeyen gebelik sonrasında dünyaya gelen çocuk psikolojik ve ekonomik pek çok sorunu beraberinde getiriyor.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz