İzmir’in Gaziemir ilçesi Akçay Caddesi üzerinde bulunan ve 15 yıl önce Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından tespit edilen, eski kurşun döküm fabrikasının bahçesindeki ağır kimyasal ve radyoaktif maddelerin halen temizlenmemesi bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin etmeye devam ediyor. Özellikle son yağışlarla birlikte topraktan yükselen zehirli dumanlar ve çevrede herhangi bir güvenlik önleminin alınmamış olması dikkat çekiyor. Çocukların serbest bir şekilde dolaştığı ve hayvanların bilinçsizce otlatıldığı alan, 15 yıldır çözüm bekliyor.
Konuyla ilgili bugün bir toplantıda açıklama yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, "15 yıl önce tespit edilen nükleer atığımız var diyerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çağrıda bulundu. Başkan Arda, "Ne olduğunu biz de bilmiyoruz. Eski kurşun fabrikası. Türkiye’de olmayan dışarıdan bir madde getiriyorlar. Kurşun üretip atıklarını toprak altına bırakıyorlar. Yağmurlarla birlikte resmen toprağın altından duman tütüyor. Sulara karışıyor, oradaki vatandaşları etkiliyor. Burasının temizlenmesini istiyoruz. Tehlike devam ediyor. Bir teklifim var; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu alanı kamulaştırsın. Nükleer temalı bir parka dönüştürsün. Orada yaşayan insanlara özür gibi, ödül gibi kamulaştırılmasını istiyorum” dedi.
Mahalle sakinlerinden Tülay Artagan, "Hemen hemen her evde bir kanser hastamız oldu" diyerek konu hakkında şunları söyledi: “1980 yılından beri burada oturuyorum. Önce saçma fabrikasıydı burası. Sadece koku oluyordu ama gelip geçici oluyordu. Fabrika kapandıktan sonra el altından 2015 yıllarında tekrar atık getirip gömmüşler buraya. O atıklar şimdi her yağmur yağıştan sonra çok hızlı bir şekilde koku veriyor ve çok rahatsız ediyor. Koku akşam başlıyor, sabaha kadar sürüyor. Saat sekiz, dokuza kadar sürüyor bu koku. Duman yer yer başka yerlerden de çıkıyor. Yağmurlu havalarda artış gösteriyor. Biz bu atıkların kaldırılmasını istiyoruz. Biz de diğer insanlar gibi temiz bir havada yaşamak istiyoruz. Gençlerimizin hep özürlü çocukları doğuyor. Her beş aileden birinde bu durum görülüyor”
Bir diğer mahalle sakini Nazmiye Arıcan ise, “Biz buraya 1980 yılında taşındık. Çocuklarım burada büyüdü. Büyük oğlumda bronşit var. Eşim ise geçen sene akciğerinden ameliyat oldu ve nefes alamıyor. Eşimin bu atıktan ötürü hastalandığını düşünüyoruz. Çok koku geliyor. Evin her penceresi soğuk nedeniyle kapalı ancak gene de çok koku geliyor. Yazın ne yapacağımız bilmiyoruz. 10 yıldır bu dumanı ve kokuyu ciğerlerimize çekiyoruz. 10 sene içerisinde kanser hastamız oldu ve mahallede kanser hastalığı çoğaldı” dedi.
Sabah kadar koku nedeni ile uyuyamadıklarını söyleyen Sezen Baldalgıç isimli vatandaş, “Bir haftadır aynı kokuları duyuyorum. Pencere ve kapılarımızı açamıyoruz. Kalp hastası kızım var. Sadece benim kızım değil mahallemizde de hastalarımız var. Kanser hastalarımız var. Selden olsun yağmurdan olsun; bir haftadır biz bu kokuyu çekiyoruz. Yazın da kokusu çok fena oluyor. Bir an önce buranın yapılmasını istiyoruz, çünkü bizi sabaha kadar uyutmuyor.” diyerek yardım istediklerini dile getirdi.
Eski kurşun döküm fabrikasındaki tehlikeli gerçek ise 2007 yılında ortaya çıkmış, fabrika alanında nükleer çubuklar tespit edilmişti. Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) 70 dönümlük arazide radyoaktif ve tehlikeli atık miktarının yaklaşık 100 bin ton olduğunu açıklamıştı.
İHA