İzmir İstanbul Otoyolu Projesinde 'hata Var' İddiası

Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım'ın '35 İzmir 35 Proje' kapsamındaki çalışmalarından biri olan İzmir-İstanbul otoyolunun Doğanlar Naldöken kısmının geçişini sağlayan yol üzerindeki evlerin kamulaştırılması için kendilerine ödenen para ile sokakta kalacaklarını söyleyen yaklaşık 600 kişi, haklarını aramak için yargı sürecini başlatacaklarını duyurdu. Bölgedeki bir kısım mağdurun avukatlığını üstlenen imar avukatı Mustafa Kemal Turan, bölgedeki sıkıntıyı harita ile anlatarak,

mahalleli ile birlikte basın toplantısı gerçekleştirdi. İzmir-İstanbul arasındaki karayolu ulaşım süresini 3 saate indirecek olan yolun planlarındaki en belirgin yanlışlığın Naldöken kısmında olduğunu vurgulayan Avukat Turan, "Yol güzergahındaki askeriyenin plana kendilerinin yakınından geçecek yola itiraz etmeleri sonucu, değişikliğe gidildi. Haksız şehir ve bölge planlaması bilimine aykırı olan itiraz, bir sürü binanın yıkılmak durumuyla karşı karşıya kalmıştır" iddiasında bulundu.

İzmir İstanbul yolunun Doğanlar-Naldöken kısmının geçişini toprakla doldurup bir nevi duvar örerek geçirilmesinin de kent estetiğine aykırı olduğunu iddia eden Avukat Mustafa Kemal Turan, bölgedeki yaşamı bozacak şekilde projelendirilmesinin vahim hata olduğunu söyledi. Yolun geçişindeki proje hatasının yanlışlığını vurgulayan Turan, şöyle konuştu: "Burada kent estetiğine ve insan yaşamına uygun bir köprü yol geçişi yerine toprak doldurulup yolu bu şekilde projelendirerek, adeta buraya duvar örerek kente ve kentliye ulaşım ve ihtiyaçlarını karşılamak açısından ciddi açıdan zarar verecektir. Askeriye, 'burada askeri saha var' diye itiraz ettiği güzergah değişikliğinden sonra askeriye yolu TOKİ'ye ve artı yeni tesisler yapması için satmıştır. Askeriye yolun güzergahını bu şekilde bozmuştur. Oysa protokol yapılıp askeriyeden geçiş sağlanabilirdi."

DUVARLARIMIZA KOYULAN ÇARPI İŞARETİ PSİKOLOJİMİZİ BOZDU

İzmir İstanbul otoyolu projesi yol güzergahı olarak belirlenen alanda evlerine bulunan mahalle sakinlerinden Güler Çiçekkökü, şöyle konuştu: "Ben yaşlıyım. Eşim emekli. Bizim eve 35 milyar para veriyorlar. O parayla biz sokakta kalırız. Aynı güzergahtan ev alamayız. Bize ev vermezlerse buradaki ilk ev benim evim, evin tapusu bende kimseye yıktırmam"

Mahalledeki 3 katlı bina sahibi olduğunu belirten Tülay Selen de, şunları söyledi: "Evlerimize koyulan çarpı işareti psikolojimizi bozdu. Bakan Yıldırım'a sesleniyorum. Gelsin burada bize bir çare bulsun. Evim yıkılacak diye kiracım evden çıktı. Zaten burada ulaşımda, alışverişte sıkıntılar yaşıyoruz. Depremzededen beteriz, Devletzedeyiz."

Çocuklarının "Evimiz ne zaman yıkılacak baba" diye sorduğunda kötü olduğunu söyleyen mahalle sakini Çetin Yıldırım da, "Eve gelip bu çarpı işaretini koydular, girip çıkarken hep görüyoruz" diye konuştu.