Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi verilerine göre, Ege Denizi'nde bugün saat 04.20'de Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin merkez üssünün Karaburun'a uzaklığı 40.94 kilometre olarak ölçüldü. 23.10 kilometre derinlikte olan depremin ardından, bugün saat 11.49'a kadar en küçüğü 1.6, en büyüğü ise 3.7 büyüklüğünde toplam 47 sarsıntı daha yaşandı. Bölgede son 1 ayda 284, son 1 haftada 122, depremin meydana geldiğine dikkat çekildi. Peş peşe meydana gelen depremler vatandaşları tedirgin etti.
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Karaburun-Midilli arasındaki bu bölgenin yeniden deprem üreteceğini söyledi. İzmir’de özellikle Karşıyaka, Bostanlı, Çiğli, Mavişehir, Alaybey, Menemen, Bayraklı ve Bornova’da bulunan yapılarla ilgili uyarılarda bulundu.
Karaburun’da 4-5 büyüklüğündeki depremlerin önceki depremlerin artçıları olarak devam ettiğini dile getiren Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Karaburun-Midilli arası çok uzun süredir deprem beklediğimiz yerlerden biriydi. 3-4 yıl önce bu bölgede bir deprem oldu ancak bu depremin büyüklüğü beklediğimiz kadar olmadı. Karaburun’un üretmesi gereken deprem, yaklaşık 7- 7.2 büyüklüğünde bir deprem ancak 7’den daha küçük bir deprem üretti. Gerginliğini boşaltamadı. 6.7- 6.8'lik depremler bu bölgedeki gerginliği boşaltmak için yeterli değildir. Bu bölge, yeniden toparlanarak 6.8- 6.9 büyüklüğünde bir depremi üretmeye gebedir. Ne zaman olacağı konusunda herhangi bir bilgi söz konusu değil. Şu anda olan depremler 4’ten küçük ya da 4-5 büyüklüğü arasında olan depremcik düzeyinde depremler. Bu depremler önceki depremlerin artçıları olarak sürecektir. Artçılar 2 yıl, bazen 5 yıl sürebilir. Çok ileride, ne zaman olacağını bilmediğimiz bir zamanda bu bölge yeniden bir deprem üretecektir" dedi.
Sisam Adası açıklarında geçen yıl 30 Ekim'de meydana gelen depremin İzmir’e çok büyük etkileri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ercan, özellikle Karşıyaka, Bostanlı, Çiğli, Mavişehir, Alaybey, Menemen, Bayraklı ve Bornova’daki yapıların eskisi kadar dayanıklı olmadığını belirtti. Bu kesimde yer ve yapı araştırmaları yaptıklarını dile getiren Prof. Dr. Ercan, "Gördüğümüz şeyler çok dramatik. Bu bölgede yer altı suyu çok sığ. Yer altı sularının 3 ile 12 metreye kadar değiştiğini gördük. Bu sıvılaşma nedeniyle daha büyük bir deprem sırasında yapılar sağlam olsa bile yerin altına batma gibi olaylarla karşı karşıya kalabiliriz. Belirttiğim kesimlerdeki yer ve yapılar 9’uncu raunda çıkmış bir boksörün yorgunluğundadır. İzmir içinde olmasa dahi oluşabilecek deprem gerek Torbalı, gerek Kemalpaşa, gerek Midilli’de olabilecek bir depremin bu kez daha yıkıcı olması beklenir" diye konuştu.
Bu bölgede bulunan yapıların hızlı bir şekilde taranması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ercan yer ve yapının çalkalanma analizi yapılması gerektiğini belirterek, "Aydın için Aydın Büyükşehir Belediyesi ile bir proje başlatıyoruz. Umarım İzmir için de böyle bir çalışma başlar. İzmir’de daha çok bireysel istekler üzerine çalışmalar yapılıyor. En hızlı tarama, yer ve yapının çalkalanma analizidir. Birçok yapı için gerçekleştirdik. Bostanlı ve Karşıyaka’daki deprem güçlerini yerin 3-4 kat büyüterek üst yapıya yansıttığını gördük. Yapılar genellikle çalkantı içine giriyor. Daha önce sağlam raporu almış olsa bile, birçok kişiyi uyararak, yapıların kentsel dönüşüme sokulmasını ya da daha sağlam yapılara geçilmesini öneriyoruz" diye konuştu.
(DHA)