İzmir Ticaret Odası'ndan Gezi Parkı Açıklaması

İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm ülkeye yayılan eylemlerle ilgili tüm taraflara sağduyu çağrısı yaptı.

İTO Başkanı Demirtaş, demokrasinin herkesin her türlü fikrini açıklayabildiği bir rejim olduğunu belirterek "Ama bir şiddet rejimi değildir. Aynı şekilde demokrasilerde halkın da resmi güçlerin de gücünü sınırsızca kullanma zemini yoktur. Demokraside özgürlük vardır şiddet yoktur. Ekonomide zor ve zahmetli uğraşlar sonucunda çok büyük kazanımlar elde ettik, bunlar bir anda yok edilmemeli. Herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyoruz” dedi.

Demirtaş, geçen hafta Taksim Gezi Parkı’nda yapılmak istenilen çalışmaların protesto edilmesiyle başlayan eylemlerin İzmir ve Türkiye’ye yayılmasını çok yakından takip ettiklerini söyledi.

İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, başta Başbakan olmak üzere tüm yöneticileri protestocuların taleplerini değerlendirmeye ve dinlemeye çağırarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm dünya tarafından örnek gösterilen bir ekonomik büyümemiz var. Bunları yıllar içinde elde ettik ama bunlar kolayca yok edilmemelidir. Herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyoruz. Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere tüm yöneticilerimizin protesto eyleminde bulunan yurttaşların taleplerini, isteklerini değerlendirmelerini diliyoruz.”

Eylemcilerin demokrasinin en doğal ve kutsal haklarından olan protesto ve itiraz hakkını kullandığını belirten Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: “Demokrasi herkesin her türlü fikrini açıklayabileceği bir rejimdir, demokraside özgürlük vardır ama şiddet yoktur. Aynı şekilde demokrasilerde halkın resmi güçlerin ve güvenlik güçlerinin de gücünü sınırsızca kullanma zemini yoktur.”

CUMHURBAŞKANINA İLETTİK

Eylemlerin can kayıplarına ve daha büyük olaylara yol açmaması için endişelerini dün Ankara’da devletin en yüksek katına, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bizzat ilettiklerini de açıklayan Demirtaş, “Sayın Cumhurbaşkanımız da hassasiyetini açıkça ortaya koydu” dedi.

Eylemlerin devam etmesiyle birlikte, zaman zaman bazı şiddet olayları yaşanmaya başladığını ve oda olarak bunları yakından izlediklerini ifade eden Demirtaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İzmir’de az da olsa bazı üyelerimizin işyerlerine zarar verildiğini gördük. Ben 68 kuşağından biriyim. Biz de o dönemde eylemler yaptık ama hiçbir zaman yasa dışı davranmadık. Yasa dışı olarak görülebilecek tek eylemimiz yerlere yazı yazmaktı. Şimdi iş yeri cam ve duvarlarına yazı yazılıyor, az da olsa bazı iş yerlerine zarar veriliyor. Odamız elemanlarının yaptığı tespitlere göre 51 üyemiz zarar gördü. Bunlar genellikle Alsancak, Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Talatpaşa Bulvarı, Kordon, Montrö bölgesindedir. Daha çok vitrin camlarının, güvenlik kameralarının, mekanların dışındaki masaların kırılması yönünde. Bazı banka şubelerinde çalışmayı durduracak zarar var. Başta gençlerimiz olmak üzere tüm eylemcilerden, psikolojilerini anlayan, o yollardan geçen biri olarak bizzat rica ediyorum, en kutsal hakkınız olan bu protestonuzu, yasa dışı eylem ve davranışlarla gölgelemeyin. Provokasyonlara kapılmayın. Toplumun önemli bir kısmından gördüğünüz desteğin devamı için bu şarttır."

İzmir’in bu eylemlerde örnek olması gerektiğini anlatan Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı: "Çünkü her zaman İzmir’in demokrasi geleneği ve hoşgörülü yapısıyla gurur duymuşuzdur. İzmir’in genlerinde şiddet yoktur. Bu yüzden İzmir’deki protesto eylemlerinde hiçbir taraftan gelen şiddetin varlığını kabul etmiyoruz. Etki her zaman tepkiyi doğurur. Eylemciler ve tüm güvenlik güçlerimiz aynı şekilde hassasiyet göstermelidir."