İzmir’de Dünya Serbest Bölgeler Konferansı

Ekonomi Bakanlığı himayesi ve ESBAŞ evsahipliğinde İzmir’de bugün başlayan 13’üncü Dünya Serbest Bölgeler Konferansı, dünyanın 30’a yakın ülkesinden 300 civarında siyasetçi, teknokrat, bürokrat, yatırımcı ve yöneticiyi İzmir’de ağırlamaya başladı.Bugün başlayan ve yarın da sürecek olan İngiltere merkezli WFZC-Dünya Serbest Bölgeler Konvansiyonu organizasyonu ve ESBAŞ’ın ev sahipliğinde düzenlenecek olan “Dünya Serbest Bölgeler Konferans’a ESBAŞ, 2005 yılından sonra ikinci defa ev sahipliği yapıyor.ESBAŞ Konferans Salonu ve Swissotel Grand Efes salonlarında gerçekleşen konferans ve eğitimler süresince, katılımcılar, dünyanın değişen ve gelişen ekonomik yapısı sürecinde, dünya Serbest Bölgeleri ve Özel Ekonomik Bölgelerinin yeni dönemde aldığı ve almakta olduğu rolü detaylı bir şekilde değerlendirme imkanı bulacak.Konferans öncesinde bir basın toplantısı düzenleyen ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, konferansa başa Çin, ABD, Kuzey Kore ve Hindistan gibi dünyanın yeni süper güçleri olmak üzere çok sayıda yatırımcı ve serbest bölge yöneticisinin katılacağını belirterek, “Çok önemli bir göstergede Dünya Serbest Bölgeler Konvansiyonu’nun ikinci kez bir ülkede bu konferansı yapması. Başarılı olduğumuza dair. Kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.Güler, İzmir’de 11-12 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek olan konferansta Türk yatırımcı ve serbest bölge yöneticilerinin de dünyadaki yeni gelişmeleri öğrenme olanağı bulacağını söyledi.Dr. Faruk Güler, “Dünyanın diğer bölgelerinde neler olduğunu da öğrenmiş olacağız. Çin en büyük heyetle konferansa katılıyor. Çünkü onlar bu işe yeni model arayışı içerisindeler. Öğrenmek için de çok kalabalık gelecekler. Biz başkaları ne yapıyor onları öğreneceğiz onlar da bizden öğrenecek. Aynı zamanda mevzuatı yapanlar da katılacak. Serbest bölgelerin bir model olarak yatırımcıların önemli bir aracı olduğu bir kez daha ortaya çıkacak diye düşünüyorum. Yatırımcılara sunulacak olanaklar daha netleşecek ve dolayısıyla ülkeler daha fazla yatırımcıyı çekmek isteyecek” şeklinde konuştu."ESBAŞ TOPLAM TİCARETİN YÜZDE 27’İNİ YAPIYOR"Türkiye’de 1987’lerde oluşturulmaya başlanan serbest bölgelerin ülkelerin ekonomik gelişiminde önemli bir rol üstlendiğini, kendilerinin de devletle serbest bölge anlaşmasını yapan ilk özel şirket olarak Türkiye’deki toplam ticaretin yüzde 25-27’sini gerçekleştirmenin onurunu yaşadıklarını kaydeden Dr. Güler, ESBAŞ olarak Türkiye’nin 22 milyar dolarlık toplam ticaret hacminin 5 milyar dolarını gerçekleştirdiklerini belirtti."EGE BÖLGESİ’NDEN YAPILAN İHRACATIN YÜZDE 13’ÜNÜ BİZ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"Dr. Faruk Güler, “Türkiye’de toplam ticaret hacmi 22 milyar dolar, 5 milyar dolarını ESBAŞ yapıyor. Özellikle üretimden ticarete dönüş oranı da çok yüksek. Türkiye’deki en büyük sorun ticaret açığı, yüzde 60 dranında ihracatımız ithalatımızı karşılıyor. Son üç yılda serbest bölgelerin ithalatı karşılama oranı yüzde 110. ESBAŞ örneğinde bu oran yüzde 265. Bu, serbest bölgelerdeki şirketler daha fazla döviz kazandırıyor. Üretim kanadı bizde ağır olduğu için ithalattan daha fazla ihracatımız var. Dolayısıyla serbest bölgeler ticaretteki döviz açığını kapatıcı önemli bir misyonu var. Ege Bölgesi’nden yapılan ihracatın yüzde 13’ü de bizden yapılıyor. Biz gerçekten ilk kuruluş amacında var olan ihracatı arttırmak ve gelişmeyi sağlamak için güzel bir model oluşturduk. Görüyoruz ki amacımıza ulaşmışız” şeklinde konuştu."DÜNYA ÜLKELERİ BAŞARI ÖYKÜMÜZÜ DİNLEMEYE GELİYOR"Güler, gösterdikleri performans ve başarının dünya ülkelerine örnek olduğunu ve neredeyse her ülkeden yatırımcının kapılarını çalarak deneyimlerini öğrenmek istediğini dile getirerek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:“ESBAŞ’da 1989’da Serbest Bölge Anlaşması’nı devletle yapan ilk özel kurum oldu. Geldiğimiz noktada ESBAŞ öyle bir noktaya geldi ki hem sahip olduğu tüm araziyi kullandı hem de dünyanın önde gelen şirketleri kendi bünyesine aldı, üretim yapıyor. Hem de bu örnek çeşitli ülkelerce takdirle karşılanıyor. Neredeyse her hafta bir serbest bölge kurmak isteyen bir ülke işbirliği teklifleri yapıyor ve deneyimlerimizi öğrenmek istiyor. ESBAŞ çok güzel bir örnek. 19 Serbest Bölge içerisinde en yüksek ticaret hacmine sahip bölge. Toplam ticaretin yüzde 25-27 oranı ESBAŞ tarafından yapılıyor. Toplamdaki serbest bölgelerde çalışanların yüzde 25’ten fazlası ESBAŞ’ta çalışıyor. Ticaret hacmi ve çalışan sayısı açısından ciddi oranlara ulaştık.”"ESBAŞ’IN BAŞARI ÖYKÜSÜNÜN ÖĞRETECEK BİRÇOK ŞEYİ VAR"Dünya Serbest Bölgeler Konvensiyonu (WFZC) Başkanı Graham Mather de, “Bizim açımızdan ESBAŞ bir başarı öyküsü ve dünyadaki birçok serbest bölgeye öğretecek birçok şeyi olduğunu düşünüyoruz. İnanılmaz heyecanlı bir zamanda buluşuyoruz. Bu etkinliği 13’üncü kez düzenliyoruz. Şimdiye kadar ortam serbest bölgeler için hiç bu kadar önemli olmamıştı. Fikirlerimizi paylaşmak için büyük bir heyecan ve memnuniyet içerisindeyiz” dedi.“Serbest bölgelerin geleceğini etkileyecek olan Çin de artık işin içinde. 2011 yılında Shangay’da düzenlendi. Çin otoriteleri, Pilot bölge olmasına karar verdi Çin ekonomisinin liberalleşmesi açısından. Bu yüzden yeni Shangay pilot bölgesindeki çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgiler alacağız” diyen Mather, Hindistan ve Kuzey Kore’nin serbest bölge kurma çalışmaları yaptığına dikkat çekti.Toplantıya, Hindistan, Polonya, Rusya, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Nijerya, Rwanda, Costa Rica gibi ülkelerde faaliyet gösteren serbest bölgeler ve özel ekonomik bölgelerini temsilen katılacak konuşmacılar, dünyanın farklı köşelerindeki serbest bölge uygulamalarına yönelik yapacakları sunumlarla, katılımcılara ve otoritelere yeni dönemde serbest bölgeleri daha detaylı tartışma ve değerlendirme fırsatı yaratacak.Konferansa, Çin Halk Cumhuriyeti Shanghai bölgesi de serbest bölge ve devlet yönetiminden oluşan büyük bir heyetle katılıyor. Konferans’ın altın sponsoru olan Basra Petrol ve Gaz Serbest Bölgesi Pazarlama ve Kiralama Departmanı Başkanı Richard Cotton, Basra körfez petrollerinin serbest bölge üzerinden yapılan dağıtımı konusunda katılımcıları geniş çaplı olarak bilgilendirecek.