İzmir'de 6.5 aylık, ikiz bebeklere gebe olan Perihan Doğan, erken doğum riskiyle kaldırıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi'nden İzmir'de kuvöz bulunamadığı için helikopter ambulansla Isparta'ya sevk edildi.
İzmir'e, çevre il ve ilçelerden riskli doğum vakalarının sevk edilmesi, hastanelerde kuvöz sıkıntısına yol açtı. İzmir'de erken doğum yapma riski olan hamileler, ambulans helikopterle boş kuvöz bulunan illere sevk edilmeye başlandı. 6.5 aylık ikizlere hamile Perihan Doğan, ambulans helikopterle doğum için Isparta'ya gönderilirken, baba adayı Ömer Doğan, “Başbakanımız üç çocuk yapın diyor, ama önce bebeklere kuvöz bulunsun” dedi.
Sağlık hizmetlerinde hem nitelik hem de nicelik açısından Türkiye ortalamalarının çok üstünde imkanlara sahip İzmir'in bu avantajı, çevre illerin, ilçelerin aynı düzeyde olmaması nedeniyle dezavantaja dönüşüyor. Dezavantaj en çok da riskli doğum vakalarında yaşanıyor. Bebeklerini 9 ay tamamlanmadan, gününden, haftalar öncesinde dünyaya getirme riski taşıyan anne adayları, İzmir'de 300'ün üzerinde kuvöz bulunmasına karşın ‘boş’unu bulamadıkları için doğum için başka illere gönderiliyor.
Bu durumdaki kişilerden biri de 21 yaşındaki Perihan Doğan oldu. 6.5 aylık ikiz erkek bebeklere hamile olan Doğan'ın doğum yapması, kaldırıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi'nde ilaçlarla geciktirilmeye çalışıldı. Doktorlar, Doğan'ın doğum yapması halinde doğacak biri 800, diğeri 900 gram ağırlığındaki bebeklerinin yaşatılması için mutlaka ventilatörlü kuvöze konulması gerektiğini söyledi. Ama tüm araştırmalarına karşın boş kuvöz bulunamadı.
Bunun üzerine Doğan, ambulans helikopterle Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Baba adayı kaynakçı 27 yaşındaki Ömer Doğan karayoluyla gittiği Isparta'da eşini özel bir hastanede bulduğunu söyledi. İlk andan ciddi masraflarla karşılaşmaya başladığını, altından nasıl kalkacağını bilmediğini belirten Doğan, kendisini telefonla arayan DHA muhabirine şunları söyledi:
“Ege Üniversitesi Hastanesi'nde eşim ve ben perişan, doktorlarımız çaresiz iki gün geçirdik. Doktorlar sürekli İzmir'de boş kuvöz aradı, bulamadı. Bizi helikopter ambulansla İzmir dışına sevk edebileceklerini söylediler. Isparta'da kimsemiz yok, elde avuçta yok, hastane masrafı çıkarsa, bebekler kuvözde aylarca kalırsa ne yaparız, nasıl öderiz, o kadar uzun süre işimden izin alamam derken, olan oldu. Eşimin her an doğurabileceği, bebeklerin hayatının tehlikeye atılacağı belirtilerek İzmir dışında kuvöz arandı. Isparta'da bulundu, ambulans helikopterle eşim sevk edildi. Ben de karayoluyla Isparta'ya gittim. Eşimi üniversite değil özel hastanede buldum. Eşime hala ilaç veriyorlar, elden geldiğince doğumu geciktirmeye çalışıyorlar. Belki eşim doğum yaptığında burada da kuvöz bulamayabiliriz. Başbakanımız bize üç çocuk yapın diyor, hadi ikizlerime kuvöz bulsun.”
Öte yandan İzmir'deki ambulans helikopterin Dokuz Eylül Üniversitesi'nden erken doğum yapma riski olan bir hamileyi Denizli'deki bir merkeze götürmesi nedeniyle, Perihan Doğan'ın sevki için aynı gün Isparta'dan ambulans helikopter çağrıldığı kaydedildi. Bir yetkili, “Helikopter ambulanslar doğum servisi yapıyor. Her gün oradan oraya hamile taşıyoruz” dedi.
TAKSİYLE GÖNDERİYORLAR
Üniversite hastanesine başvuruların serbest bırakılmasıyla birlikte vaka sayılarının ikiye katlandığını, normal doğum yapacak hamileleri yatıracak yatak bulamaz hale geldiklerini belirten Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Bilgin şunları söyledi:
“Klinik olarak tüm Ege Bölgesi'ne hizmet veriyoruz. Riskli gebeler bize sevk ediliyor. Çevre illerde Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim hastaneleri var. Yani buralarda da kadın doğum uzmanlık eğitimi veriliyor. Ancak yoğun bakım servisleri yok diye hastaları bize sevk ediyorlar. Üstelik 112 acil sağlık hizmetleri birimini aramıyorlar, ambulansları by-pass edip riskli gebeleri bize taksiyle gönderiyorlar. Yatak var mı diye sormuyorlar bile. Mecburen alıyoruz, tetkik yapılan odalardaki yataklarımız bile dolu. Yoğun bakımımız bu riskli gebelerle dolduğu için ameliyat olacak hastaların operasyonunu erteliyor, ameliyat hastası alamıyoruz. Doğru mu bilmiyorum, sadece bir duyum; Sağlık Bakanlığı'nın hastanelere sözel olarak ilettiği şeklinde bize yansıdı, iddiaya göre Bakanlık ‘32 haftanın altındaki gebeleri üniversite hastanelerine gönderin’ demiş. 2006'da doğum sayımız 1599 idi. 2008'de bu sayı 2 bin 934 oldu. Bu yılın ilk 5 ayında 1200 doğum vakamız oldu. 2006'da 5 bin 200 olan hasta sayımız 2009'da 8 bin 100'e yükseldi. Bunları 41 yatakla yapıyoruz. Yatak sayısını artırmak çözüm değil. Doktor, hemşire, hastabakıcı gerek. Ama YÖK'ten 5 asistan istiyoruz, 2 kadro veriyor. Yenidoğandakiler de perişan. Çok daha fazla kuvöz olsa, uzmanı, hemşiresi yoksa nasıl olacak?”
KUVÖZ YETERLİ, İZMİR DIŞI VAKA ÇOK
Öte yandan İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Mehmet Özkan, İzmir'de son yıllarda doğum sayılarının yıllık 50-52 bin arasında değiştiğini, doğum sayısında da kadın başına doğurganlık oranlarında da artış olmadığını söyledi. İzmir'de doğum yatağı ile kuvöz sayısının yeterli olduğunu belirten Özkan, “Kuvöz bulunmayan hastanemiz yok. 30 yataklı devlet hastanemizde bile kuvöz var. Üniversiteler dahil İzmir'de kuvöz sayımız 300'ü aştı. En yoğun yenidoğan bakım hizmeti veren kurumlar Dr. Behçet Uz Çocuk, Tepecik Çocuk hastaneleri, Ege ve Konak doğumevleridir. Üniversitelerin sayıları bizim çok altımızda. Üniversitelerin riskli doğum vakaları bizim doğumevi ve eğitim hastanelerimize gelen kadardır. Ama bize il dışından çok vaka geliyor, üniversiteler bizim kadar vaka kabul etmiyorlar. Onların kapasitesi bizim kadar değil. Artırmaları gerek. Bazen riskli vakalar üst üste geliyor. Aynı anda Denizli'den, Isparta, Manisa, Aydın'dan vaka çıkıyor, sıkışma yaşanıyor. O zaman yer bulunamadığı oluyor. Ama bu iller yavaş yavaş kapasitelerini artırmaya başladılar. Bu sevindirici. Eskiden bu bebekler yaşamıyordu. Oysa İzmir'de bebek ölüm oranı 2008'de binde 9.1, 2009'da 8.4'e düştü. Bakanlığımız hedefi tüm Türkiye'de binde 10'un altına bu oranı çekmek. İzmir bu hedefe iki yıl önce ulaştı. Yenidoğan bakım çok önemli ancak uzman sayısı çok az. Bizim hastanelerimizde 3, 4-5 uzman üniversitelerde, bir de özelde var. Kuvöz almak kolay iş, ama çok özel bakımı sağlayacak donanımlı ekip gerekiyor. Bu da yavaş yavaş artıyor. Sağlıkta dönüşüm programıyla acil ve yoğun bakım hizmetlerinde nicelik ve nitelik yönünden büyük artış sağlandı.”
DHA