İzmir'de Yaşayan Ağrılılar: Akan Kan Dursun, Herkes Elini Taşın Altına Koysun

Ege Bölgesi Ağrı Dernekleri Federasyonu, bir basın toplantısı düzenleyerek İmralı sürecine sahip çıkılması ve provokasyonlardan kaçınılması çağrısı yaptı. Merkezi İzmir’de bulunan federasyon, barış sürecine herkesin katkıda bulunmasını, toplumun bütün kesimlerinin bu ateşe su dökmesini istedi.

Federasyon Başkanı Hasan Karabağ, ülkede çok önemli siyasi gelişmeler yaşandığını belirterek, “Bizi heyecanlandıran, umutlandıran, kardeşçe birarada yaşama arzumuzla örtüşen görüşmeler, açıklamalar yapılıyor. Biz büyük acılar çektik. Birçoğumuz Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki olaylar sonucu doğduğumuz toprakları terk etmek zorunda bırakıldık.” dedi. 1984 yılından beri devam eden kanlı olaylarda 35 bin 500 kişinin yaşamını yitirdiğini vurgulayan Karabağ, “Toplum olarak tarifsiz acılar yaşıyoruz. Bir kuşak yok edilmiş, ülkemizin enerjisi, birikimi bu uğurda heba edilmiş. Kitlesel göçler ve sosyal sorunlar devam ediyor. Bütün bunlar yaşanmış ancak asıl hedef olan kardeş kavgası, iç savaş kışkırtıcılığı başarılamamıştır. Biraradayız, birlikteyiz. Aynı mahallede, aynı apartmanda, aynı camide, aynı okulda, aynı kahvehanede, aynı cenazede, aynı mezarlıkta omuz omuza, yan yanayız. Yaşamın bütün alanlarında güven içinde, kardeşçe geleceğe yürüyoruz. Hiçbir güç birlikte yaşama isteğimizi, bu ülkeyi birlikte geleceğe taşıma heyecanımızı öldürememiştir.” şeklinde konuştu. Türk, Kürt ve ülkedeki diğer bütün kesimlerin birarada, kardeşçe yaşama arzusundan asla ve asla vazgeçmeyeceğini söyleyen Karabağ, “Çünkü bizler, tarihin her döneminde hep kader birliği yapmışız.” dedi. Sarıkamış’ın Allahüekber Dağları'nda 90 bin askerin donarak şehit olduğunu, onlara kimliklerinin sorulmadığını ifade eden Hasan Karabağ, “Bu ülkede Kürt Türk ayrımı yapanlara soruyorum, Çanakkale’de şehit olan 251 bin askerimiz, etnik kimliklerine göre mi askere alındı? Hepimiz bu vatan için savaşmış, birlik için bedel ödemişiz. İşte Türkiye gerçeği budur.” diye konuştu. Geçmiş yıllarda politikacıların beceriksizliği, tutarsızlığı, gereksiz kaygı ve kurguları, öngörüsüzlüğü sonucu bölgeler ve halklar arasında ayrımcılığa gidildiğini, vatanın bölünmenin eşiğine kadar sürüklendiğini vurgulayan Karabağ, mevcut hükümetinse birarada ve eşit yaşamanın ekonomik, sosyal ve kültürel şartlarını oluşturmak için ciddi mesafeler aldığını belirtti. Ülkedeki iç kanamayı durdurmak adına olayın muhataplarıyla görüşmelere başlandığını hatırlatan Karabağ, herkese elini taşın altına koyma çağrısı yaptı: “Altında ezildiğimiz, yok edildiğimiz bu ağır kayayı, hep birlikte kaldırıp tarihin derinliklerine atmalıyız. Milletimizin içini acıtan bu acıların bitmesi için herkesi sorumluluğa davet ediyor, herkesten duyarlılık bekliyoruz.” Süreci zora sokacak davranışlardan kaçınılmasını isteyen Karabağ sıkıntıların, acıların tek çözüm yerini TBMM olarak gösterdi: “Ülkemizdeki bütün siyasetçilerin ve sivil toplum örgütlerinin, bu acı feryatların dinmesi için bilgilerini, tecrübelerini, tepkilerini cesaretle ortaya koymalarını, süreci desteklemelerini bekliyoruz.