İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Önen'in danışmanlığında 857 kişi üzerinde gerçekleştirilen "Genel Siyasal Eğilimler Araştırması"nda, İzmirli seçmenin yüzde 62'sinin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliği desteklediği, buna karşılık sadece yüzde 18 civarında bir karşıtlığa rastlandığı belirtilirken, katılımcıların yüzde 13'ünün AB'ye tam üyeliğe kısmen taraftar olduğu, yüzde 7'lik bir kesimin ise bu konuda herhangi bir fikri olmadığı ifade edildi.
AB'ye tam üyeliğe taraftar olanların gerekçeleri arasında ekonomik kalkınma, istihdam olanakları, refah düzeyinin artışının ön sıralarda yer aldığını açıklayan Yrd. Doç. Dr. Engin Önen, "Bunu insan hakları, demokratikleşme, serbest dolaşım hakkı gibi siyasi gerekçeler izlemektedir. Muasır medeniyet hedefini AB'ye tam üyelikle özdeşleştirenlerin ve Türkiye'nin geleceğini AB'de görenlerin sayısının da az olmadığı dikkat çekmektedir" dedi.
AB'ye tam üyeliğe kısmen taraftar olanların da tam üyeliğin taviz vermeden ve aceleye getirilmeden gerçekleşmesi yönünde bir eğilimi öne çıkardığına işaret eden Yrd. Doç. Dr. Önen, "Bu gerekçeler arasında, 'Ekonomik ve siyasal yönden daha iyi olur, ancak bağımsızlığımız tehlikeye girer', 'Modernleştirici etkisi olur, ama gelenek-göreneklerimizi korumalıyız' gibi düşünceler de yer almaktadır" diye konuştu.
AB'ye tam üyeliğe karşı olanlarda ise özellikle ve öncelikle bağımsızlığın zedeleneceği kaygısının görüldüğünü belirten Önen, "Ülkemize yarar sağlamayacağı ve ekonomimizin bundan olumsuz etkileneceği düşüncesi de öne çıkmaktadır. Buna karşılık, dinsel karşıtlık, bölünme kaygısı ve idamın kalkması gibi konular vatandaşlarda AB'ye tam üyelik konusunda öncelikli kaygılar olarak gözükmemektedir" dedi.
AB'ye tam üyelik sürecinde gerçekleştirilmesi gereken reformlar konusunda siyasal partilerin hemfikir olmadığının son dönem gelişmelerinden anlaşıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Önen, "Bu durum kamuoyunda AB'ye tam üyelik konusunda siyasal partilerin taraftar ya da karşıt olarak algılanmasına da yol açabilmektedir. Bu konuda en fazla çaba sarfeden parti olarak ANAP algılanmakta, onu DSP izlemektedir. Buna karşılık aynı programı yürüten hükümet ortağı MHP'nin bu konuda yeterince istekli olmadığı görülmektedir" diye konuştu.