İzmirce, İzmir dili hepimizin bir kere de olsa konuştuğu gündemden düşmeyen bir konu. Kıbrıslılar gibi İzmirlilerinde kendine has bir dili var. Eğer İzmir'i e giderseniz zorlanmamanız için bazı kelimelerin ne anlama geldiğini sizler için derledik. İşte o kelimeler...
İzmirliler çekirdeğe çiğdem diyor!
Sanki domatesin farklı bir hali gibi gelse de İzmir'de her türlüsü domattır.
İzmir'de "süt mısıııır" diye bağırılmaz. Darı yer misin? diye sorulur. İzmir'in kordon kıyısında, masmavi denizinin yamacındaki sahillerde bolca satılır, nasıl da sulu sulu olur.
Simidin yüzmek için kullanılan plastik, şişme bir araç olduğuna inanılır. Gevrekse gevrektir.
İzmirlilerin çiğdemden sonra anlatmakta en çok sıkıntı çektiği yiyeceklerden biri: yemiş... Yani incir. Hele bir de köylü teyzelerin İzmir'in sokaklarında sattığı yemişler vardı ki bal gibidir bal.
İzmirli herkes tarafından kullanılmasa da bir kısmı krep yerine köklemeyi kullanır.
Sadece sarı olanına leblebi derler İzmir'de beyaz olansa nohut olarak adlandırılır.
Turşuluk biber dediğiniz şey aslında çuçkadır. Söylemesi bile zevk verir insana.
Mandalin, TDK'da "Ağacın turuncu renkli, tatlı, kokulu, lezzetli meyvesi." olarak tanımlanan mandalinanın İzmircesidir.
Her pastanede ay çöreği olarak satılan bu hamur işi, İzmir pastanelerinde pastiç olarak bilinir. Ne de güzeldir tadı...
Sabah kahvaltılarının en güzel lezzetlerinden yumurtalı ekmeği pıtışka adıyla bilir İzmirliler.
Sadece yemeklerle sınırlı değil tabii İzmir dili.
Yani çamaşır suyu! İzmirlilerin bu kadar üstüne gitmeyin. Ankaralılar da ozon diyor mesela.
Tezgahın İzmir'deki adı: bango!
Siz küçükken bilye oynuyor olabilirsiniz ama İzmirliler meşe oynardı.
İzmirliler'in sinirlendiğinde söylediği bir söz vardır: "Asfalyalarımı attırma benim" diye. Buradaki asfalya sizlerin bildiği sigorta.