İznik Gölü'nde Balıkçılık

Orhangazi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Zelkif Bektaş, İznik Gölü'nde balıkçılığın her geçen yıl geri gittiğini belirterek, "10 yıl önce kooperatif olarak, 750 ton gümüş balığı avlayabiliyorduk. Şimdi 250 ton bile avlayamıyoruz" dedi. Bektaş, yaptığı açıklamada, İznik Gölü’nün avlak sahası sözleşmesinin, 15 Ağustos'ta yenilendiğini bildirdi. Önceki yıllarda 360 ton gümüş balığı stokuyla ihale alan kooperatifin, kotasını dolduramadığını ve tutamadığı balığın parasını ödemek zorunda kaldığını ifade eden Bektaş, bu sezon da önceki yıl olduğu gibi 250 ton gümüş balığı stokuyla sözleşme imzaladıklarını kaydetti. Kooperatifin gümüş balığı avcılığından son 3 yıldır zarar ettiğini dile getiren Bektaş, sözleşme gereği, 3 yılda toplam 970 ton gümüş balığı ödemesi yaptıklarını ifade etti. "Gölde gümüş balığı avlayamadık. Bu nedenle 3 yılda toplam 390 ton balık tutabildik. Tutmadığımız 560 ton balığın parasını da ödemiş olduk. Toplamda 50 bin lira zarar ettik" diyen Bektaş, hava şartlarının uygun olması halinde gümüş balığının 12 ay boyunca avlanabildiğini belirtti. Sezon sonuna kadar hedefledikleri 250 ton gümüş balığının avlanmasıyla Türkiye ekonomisine 175 bin avro katkı sağlanacağına işaret eden Bektaş, bunun 50 bin lirasının balıkçıya kazanç olarak geri döneceğini söyledi. Kirlilik ve bilinçsiz avlanma gibi nedenlerle göldeki balıkçılığın bitiş sürecine girdiğini ve her geçen gün balık çeşidi ile miktarının azaldığını dile getiren Bektaş, şöyle konuştu: "10 yıl önce kooperatif olarak, 750 ton gümüş balığı avlayabiliyorduk. Şimdi 250 ton bile avlayamıyoruz. 10 yıl önce gümüş, sarı sazan, yayın, kızılkanat, akbalık, dikence, kerevit ve İsrail sazanı başta olmak üzere yaklaşık 15 çeşit ekonomik gelir elde ettiğimiz balık çeşidi vardı. Şimdi ise İsrail sazanı ve gümüş balığından sonra çok az miktarda sarı sazan ve yayın var. Balıkçılığın sürdürülebilir olması için kirlilik önlenmeli ve balıkçılar bilinçlenmelidir. Göle, dereler aracılığıyla zirai ilaçlar karışıyor. Köylerdeki arıtmalar çalışmadığı için buralardan kimyasal karışımlı atıklar karışıyor. Zeytin havuzlarının suları karışıyor." Bektaş, balık çeşitleri ve türünün azalmasına neden olan bir diğer etkenin de bilinçsiz avlanma olduğunu sözlerine ekledi.