İzto Eğitim Komitesi Dershanelerin Kapatılmasına Tepkili

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Eğitim Komitesi, dershanelerin kapatılmasına tepki gösterdi. Komite üyeleri, İZTO'da düzenledikleri basın toplantısında, "Özel müteşebbislerin açmış olduğu hiçbir kurum veya kuruluş kapatılamaz. Bu uygulama kapalı ve demokratik olmayan rejimlerde görülen bir uygulamadır." dediler.Eğitimciler olarak bu durum karşısında akıl tutulması yaşadiklerini ifade eden üyeler, "Eğitim kalitesini arttırmak ve eğitimde fırsat eşitsizliğinin önüne geçmek için pek çok ülke özel eğitime teşvik veriyor. Örneğin Japonya'da 10 milyon öğrenci juku denilen dershanelere devam ediyor. Yunanistan da binlerce dershane eğitim veriyor. Ayrıca Ülkemizde eğitimin bu kadar sorunu varken dershane ve etüd merkezleri ile uğraşmak yerine eğitimdeki bu sorunlara eğitim camiası olarak birlikte çözüm üretmek gerekir. Benim çocuğum bugün Karabağlar'da bir okulda 35 kişilik bir sınıfta eğitim görüyor. Devlet bu sayıyı aşağıya çekmenin çarelerini araması gerekmektedir. Durum böyle iken dershanelerin ve etüd merkezlerinin gündeme alınmasını samimiyetsiz buluyoruz. Ayrıca iki yıla aşkın süredir hem dershane sahipleri hem ekmeğini bu işten kazanan öğretmenler hem de öğrenci ve veliler bu belirsizlik ortamından rahatsızlık duymaktadırlar. Bu belirsizliğin biran önce ortadan kalkmasını istiyoruz. Ayrıca özel okul olması durumda, şu anda özel okullarda yüzde 50-60 oranındaki doluluk oranının da dikkate alınması gerekir." ifadelerini kullandılar.İzmir’de şu anda etüt merkezleri ile birlikte olası bir karardan etkilenecek 400’e yakın eğitim kurumunun bulunduğunu ifade eden İZTO Eğitim Komitesi üyeleri, şunları kaydetti."Bunlardaki binlerce öğrencinin yanı sıra 8-10 bin kişi istihdam ediliyor. Bunların hepsi mağdur olacak. Dershaneler kapanırsa binlerce öğrenci sınava hazırlanamayacak, üniversiteye giremeyecek. Diplomasız genç işsiz sayısında büyük patlama olacak. Sadece İzmir’de 250 dershane var, bunların özel okula dönüşmesi mümkün mü? Pek çok şart gerekiyor. Dershaneler okul olursa bundan şu anda yüz de 50-60 oranında doluluk oranı olan okullar da büyük zarar görecek. Doluluk oranları yüzde 25-30’a düşecek. Bizler eğitim kurumlarını temsil ediyoruz. Eğitim kurumlarının siyasi hesaplaşma ile işi olmaz. Siyasi bir hesaplaşmanın eğitim kurumları olarak kurbanı olmak istemiyoruz. Zararın neresinden dönülürse kardır anlayışı ile bu alınan veya alınmakta olan kararın tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz."