Japonya'daki deprem ardından iki patlamayla sarsılan Fukuşima nükleer santralında şimdi de nükleer yakıt çubuklarının erime tehlikesi ortaya çıktı.
Yetkililer reaktörleri soğutabilmek için zamana karşı yarışıyor.
Soğutma sistemlerinin çökmesi nedeniyle nükleer tesisin 1 numaralı reaktöründe Cumartesi günü, 3 numaralı reaktöründe de bugün iki ayrı patlama olmuştu.
Şimdi de 2 numaralı reaktörde, soğutma pompasının yakıtının bitmesi nedeniyle durması yüzünden, nükleer yakıt çubuklarının ısınmaya başladığı ve erime tehdidinin yükseldiği bildiriliyor.
Kabineden sorumlu devlet bakanı Yukio Edano, üç reaktörde de çubukların erimeye başladığına ilişkin işaretler bulunduğunu, ancak bunu kesin olarak teyit etmelerinin mümkün olmadığını belirtti.
Teknisyenler reaktörü soğutabilmek için buraya deniz suyu pompalamayı sürdürüyor. Ancak meydana gelen son patlama pompaları da etkilediği için, bir ara beş pompadan sadece biri çalışıyordu.
Su seviyesindeki ani düşüşün ise çubukların dışa açık hale gelmesine yol açtığından endişe ediliyor. Bu endişeler özellikle ikinci reaktör üzerine odaklanıyor.
Yetkililer, deniz suyu verilmesinin reaktörün dış koruyucu kabuğundaki basıncı artıracağını bildiklerini, fakat nükleer yakıt çubuklarında topyekün bir erimenin engellenebilmesi için başka seçenekleri olmadığını belirttiler. Bunun sonucunda ise, hidrojenin oksijenle karışması nedeniyle bugünkü ikinci patlama meydana geldi.
Üç numaralı reaktörde bugün meydana gelen hidrojen patlamasında 1'i ağır olmak üzere 11 kişi yaralandı. Gökyüzüne büyük bir duman kütlesi yükselirken, patlamanın etkisi 40 kilometre uzaktan hissedildi.
Ancak yetkililer reaktörleri sızıntıdan koruyan kabukların hasar görmediğini, dışarıdaki binaların yıkıldığını söylüyorlar.
Fukuşima santralını işleten Tokyo Electric Power Co, sağlık riskinin olmadığını ve atmosfere sızan radyasyon miktarının hâlâ yasal sınırlar içinde olduğunu kaydediyor.
Japon hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'ndan yardım için uzman bir ekip göndermesini istedi.
Uzmanlar 1980'lerdeki Çernobil ölçeğinde bir nükleer felaket olasılığının düşük olduğunu, çünkü Fukuşima santralındaki reaktörlerin daha yüksek bir güvenlik standardına sahip olduğunu söylüyorlar.
Fakat Amerika Birleşik Devletleri, sahilden 160 kilometre uzakta düşük düzeyde radyasyon tespit edilmesi ardından, bölgede bulunan bir uçak gemisini geri çektiğini bildirdi.
Sahilde 2 bin ceset Ülkenin depremden etkilenen kuzeydoğu bölgelerinde ise milyonlarca kişi su, gıda, elektrik ve gaz olmadan dördüncü geceyi geçiriyor. Kyodo haber ajansı deprem ve tsunami sonrasında 500 binden fazla insanın evsiz kaldığını söylüyor.
9,0 büyüklüğündeki deprem ve ardından başlayan tsunami sonucu şimdiye kadar 1.900 kişinin öldüğü doğrulandı. Ancak deprem ve dev dalgalar pek çok yerleşim birimini haritadan sildiği için ölü sayısının artmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Fotoğraf albümü: Uzaydan yıkımın boyutları
Polis, kuzeydoğudaki Miyagi bölgesinin sahillerinde 2000 cesedin bulunduğunu duyurdu.
Ajansa göre, cesetlerden bini Ojika yarımadasında, bini de tsunaminin yerle bir ettiği Minamisanriku kasabasında bulunduğunu belirtti.
Minamisanriku'daki BBC muhabiri, bölgede hala Cuma gününden beri ulaşılamayan ve yardım götürülemeyen birçok köy ve kasaba olduğunu söylüyor.
Hükümet yardım faaliyetleri için 100 bin askeri görevlendirdi. Ayrıca 120 bin battaniye, 120 bin şişe su, tonlarca gıda, 110 bin litre benzin bölgeye sevkedildi.
Ancak depremzedeler pek çok yerde kendi olanakları ile edindikleri sınırlı gıda ve su ile hayatta kalmaya çalıştıklarını söylüyor.
Yolların açılması için yürütülen seferberliğe rağmen, pek çok bölgede ulaşım hala kesik.
Hükümet halktan trafiği rahatlatmak için pazartesi işe gitmemelerini istedi.
Başkent Tokyo ve diğer kentler hala aralıklarla artçı şoklarla sarsılıyor. Önümüzdeki bir kaç günde bunlardan birinin şiddetli olabileceği uyarıları yapılıyor.
Bugün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki bir artçı şok da tsunami alarmı verilmesine yol açtı.