HABER

Japonya'daki canlanma yavaşlıyor

TOKYO (İHA) - Yılın ilk çeyreğinde yüzde 6.4 oranında büyüyen Japon ekonomisinin hızı kesildi. Büyüme hızı haziran-eylül döneminde geçen yılın aynı dilimine göre sadece binde 3 oldu. Bu; resmi oran, özel ekonomik kuruluşlarca yapılan tahminlerin çok altında. Ekonomistler, Japonya'daki ekonomik büyümenin 18 ay sürdükten sonra bugünkü düzeyde sabitleştiğini belirtiyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) aylık tahmin raporunda, Japon ekonomisinin "ABD ya da Almanya'ya kıyasla" çok daha dinamik bir gelişme göstereceği belirtiliyordu. Yıl başlarında ümit verir durumda olan Japon ekonomisinde işsizlik azalıyor, özel sektörün sipariş girdileriyle sınai yatırımlar artıyordu. Canlanma 4 yıldır ilk kez ülkenin ücra köşelerinde de kendini hissettiriyordu. Büyümenin temel direkleri şimdi sallanmaya başladı. Haziran-eylül döneminde ihracatta kayda değer artış olmadı. Amerika ve Çin gibi Japon mallarının en çok satıldığı pazarlarda talep geriliyor. Sermaye yatırımlarındaki tahmini artış oranının ancak onda

1'ine ulaşılabildi. Özel sektör yatırımlarının en önemli göstergesi sayılan makina endüstrisindeki sipariş girdisi de hayal kırıklığına yol açtı.

Ekonomi uzmanları, canlanmanın sonuna gelmediklerini ve Japonya'nın 2004'ü yüzde 4'lük büyüme ile kapatacağını kaydediyor. Ancak yurt içi tüketim artmadığı için Japon ekonomisinin başına bela olan deflasyon sürüyor. Fiyatların düşmesi tüketicinin daha az para harcamasına, kar beklentisi zayıflayan şirketlerin yatırımları frenlemelerine ve kredi borçlarının kabarmasına yol açıyor. Merkez bankası faizlerinin sıfıra indiği bu ülkede, deflasyonlu büyümenin günün birinde teklemeye başlaması zaten bekleniyordu. Son aylarda toptan eşya fiyatlarının artmaya başlamasının da aşırı iyimserliğe yol açmaması gerektiğini belirten uzmanlar, bunun başta ham petrol olmak üzere kabaran hammadde fiyatlarından kaynaklandığını hatırlatıyor. Gayrımenkul fiyatlarının 13 yıldır düştüğü Japonya'da ekonomik büyümeye rağmen ücretler de azalıyor. Ekonomistler, bunun yapısal değişimden kaynaklandığını ve meslek hayatına atıldığı işyerinden emekli olma geleneğinin yerini yeni istihdam modellerine bıraktığını belirtiyor.

İşsizlik, hala Japonya'nın önemli sorunlarından biri. Japonya'da her 20 kişiden biri işsizlik yardımı alıyor. Milli gelirin yüzde 57'sini oluşturan tüketim harcamaları artmadığı sürece Japonya'nın durgunluğu atlatabileceğine ihtimal verilmiyor. Japonya'nın özel şirket yapısı da çelişkilerle dolu. Toyota yada Matsushita gibi sanayi devleri uluslararası rekabette rakipleriyle aradaki farkı açarken, inşaatçılık ve perakendecilikte kriz sürüyor. Ama başarılı Japon şirketleri, artan ham petrol fiyatlarının olumsuz etkisini hissetmeye başladı. Japon ekonomisinin klasik riskleri, ham madde fiyatları ile Çin ve Amerikan pazarlarındaki durgunluk belirtileri. Dolar karşısında sürekli prim yapan Japon Yen'inin makul sınırlar içinde değer kazanmasının ithalattaki fiyat baskısını frenleyeceği, ancak uzun vadede ülkenin başına büyük dertler açabileceği belirtiliyor. Bunu fark eden Tokyo hükümeti, yenin yükselişini kontrol altına almak için döviz borsalarına müdahale hazırlıklarını başlattı bile.

En Çok Aranan Haberler