İsmail AKKAYA/ KONYA,(DHA)- KONYA'da Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Alican Öztürk, Karaman'ın Ermenek İlçesi'ndeki maden faciasında en son 8 işçinin cansız bedenine ulaşıldığı 4'üncü Başyukarı bölümünün, su baskınına neden olan kullanılmayan eski maden ocağına yakın bölge olduğunu belirtti. Karaman'ın Ermenek İlçesi Pamuklu Köyü Cenni Mevkii'nde Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağında 28 Ekim Salı günü saat 12.15'de işçilerin öğle molasında bulunduğu anda eski kullanılmayan maden ocağında biriken su bastı. Baskın sonucu 34 işçiden 18'i mahsur kaldı. 6 Kasım Perşembe günü 2'nci Başyukarı Bölümü'nde 2 işçinin, 17-18 Kasım tarihlerinde de 4'üncü Başyukarı bölümünde 8 işçinin cansız bedenlerine ulaşıldı. Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç.Dr. Alican Öztürk, 8 işçinin 4'üncü Başyukarı kısmında bulunmasını değerlendirdi. 4'üncü Başyukarı bölümünün su baskınına neden olan kullanılmayan eski madene yakın bir bölge olduğunu belirten Yrd.Doç.Dr. Öztürk, şunları söyledi: ''Olay sırasında işçiler iki grup olarak farklı noktalarda çalışma yaptıklarını biliyoruz. Bir grubun Başyukarı kısımlarının bulunduğu üst kısımda, diğerlerinin 752 kotlarındaki Başaşağı bölümlerinde çalışıyormuş. Yapılan kurtarma çalışmalarında ise işçilerden 8'i 4'üncü Başyukarı kısmında bulundu. Madenin haritasını incelemediğimizde 4'üncü Başyukarının, su baskınına neden olan eski maden ocağına yakın olduğunu görüyoruz. Muhtemelen 8 arkadaşımız kaçmaya çalışmış olabilir. Çünkü tarif edilen nokta su baskınına yakın olan bölüm olarak görülüyor.'' DİĞER 8 İŞÇİ 1'İNCİ BAŞYUKARI BÖLÜMÜNDE OLABİLİR Olayın olduğu ilk günlerde madende incelemede bulunan Yrd. Doç. Dr. Alican Öztürk, halen mahsur kalan 8 işçinin ise 1'inci Başyukarı olarak tabir edilen 752 kotlarındaki bölümde olduğunun tahmin edildiğini belirtti. Yrd.Doç.Dr. Öztürk, ''Olayın ilk günlerinde ocakta yaptığımız incelemede oradaki görevli arkadaşlar 8-10 kişilik bir grubun Başyukarı olarak tarif edilen bölgelerde, geri kalanların ise Başaşağı olarak tarif edilen bölgede ya da o bölgenin en dip noktasında olduğunu belirtmişti. Çalışmalarda bu yönde yapılıyor. Tabi basınçlı bir suyun baskınından bahsediyoruz. Su işçileri sürüklemiş olabilir ya da işçiler kaçmaya çalışmış olabilir ya da o anda kaçacak bir yer bulamayabilir. Çünkü kurtulan işçiler bir patlama bir gürültü sesi duyduklarını söylediler. Bu o basınçlı suyun gürültüsü olabilir ve işçiler fark edemeden su baskınına uğramış olabilirler'' diye konuştu. KURTARMA ÇALIŞMALARINDA YANLIŞLIK Su baskını nedeniyle maden ocağındaki tahkimatın ve havalandırma sistemlerinin yıkılmış durumda olduğunu hatırlatan Yrd.Doç.Dr. Öztürk, şöyle konuştu: ''İlk etapta hedef suyun bir an önce boşaltılmasıydı. Çünkü su baskını olarak düşünülüyordu. Ancak suyla birlikte tahkimat ve malzemelerin bozulması meydana geldi. Bu o dönem düşünülmedi. Suyu bir an evvel boşaltmak için uğraşıldı. Suyu, kırıntıyla birlikte çekebilecek teknikler uygulansaydı tabi o imkanlar, o şartları bilmiyoruz, ne kadar imkanımız var. Örneğin çamur pompası dediğimiz pompalar ne kadar verimli onları bilmiyoruz, ama o çalışmaları gerçekleştirmiş olsaydık, kırıntıyı biraz daha almış olurduk. Sadece suyu çektiğimiz için gerideki malzeme çöktü. Şu an da karşımızdaki manzara ortaya çıktı. Daha zor bir ortam. Sonuçta şu an yapılan çalışmalarda galeriyi, maden ocağını tekrar açıyoruz gibi düşünmemiz lazım. O yüzdende çalışmalar uzun sürüyor. " Maden ocaklarında sadece maden mühendislerinin görevlendirildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Alican Öztürk, yeraltı ve yerüstü ile ilgili konularda jeoloji mühendislerinde de destek alınması gerektiğini vurguladı. Yrd.Doç.Dr. Öztürk, ''Jeoloji mühendisleri yerin altı ve üstünün yapısını, oradaki madenin özelliklerini inceler. Maden mühendisi arkadaşlarımız sadece işletme yönüyle ilgilenir. Bu tip konularda jeoloji mühendislerinden de teknik destek alınırsa o bölgede malzemenin yapısı nedir, jeolojin unsurlar nedir, yeraltı suyu var mıdır, yok mudur, bunları inceler ve bu tip facianın önüne bir nebze olsun geçmiş olabiliriz'' dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz